11.

394 20 7
                                    

Hızlıca arabaya binip eve gittik. Pijamalarımı giyip yemek yaptık.
Kyungsoo: Ya biz sana çok alıştık, sen şimdi grupun ile beraber kalınca bu ev biz çok boş gelecek.
Chen: Evet yaa. Seni çok özleyeceğiz.
Chanyeol: Merak etmeyin gelir o, ben buradayken kesin gelmek zorunda zaten.
Yuna: Yani ama her gün burada olamam bunu biliyorsunuz. Zaten bu aralar kafam çok karışık. O yüzden fazla iyi değilim bugün. Özür dilerim aşkım, ben gidip uyumak istiyorum. Özür dilerim hepinizden çok yorgunum, bedenen de ruhen de. İyi geceler hepinize. Chanyeol senin odan da kalsam sıkıntı olur mu?
Chanyeol: Tabiki de olmaz aşkım. Gel ben sana odayı göstereyim.

Beraber onun odasına gittik ben yatağa yattım üstümü örttü dudağımdan öptü.
Chanyeol: Ben senin için buradayım. Her zaman seni koruyacağım, her zaman seni destekleyeceğim, isteğin zaman senin için bir dayanak olabilir bunu unutma. İyi geceler bebeğim.
Yuna: Teşekkürler aşkım. Sana da iyi geceler, burada benimle uyur musun?
Chanyeol: Tabiki de olur, ben aşağı ineyim gelirim birazdan.
Yuna: Peki. Seni istiyorum ve seni seviyorum.
Chanyeol: Bende aşkım.

O odadan çıktı gözlerimi kapattım hayatımı hayatımı düşündüm. Gerçekten çok fazla şey yaşamıştım. Tam uykuya dalacakken kapı açıldı.
Yuna: Birtanem sen misin?
Chanyeol: Evet üstümü çıkartıp geliyorum. Üstümde bir şey olmaması senin için sıkıntı olur mu?
Yuna: Tabiki de hayır.
Chanyeol: Neden sinsi sinsi gülüyorsun? Ne oldu?
Yuna: Hiç öylesine.
Chanyeol: Anladım, senin aklına başka birşeyler gelmiş. Demek ki senin aklında da onlar var.
Yuna: Senin aklında var mı?
Chanyeol: Yani gelmedi değil. Böyle şeyler ister miyim? İsterim aslında. Yani şu anda sende istiyor musun?
Yuna: Benim bir anda uykum geldi ya.  Sana iyi geceler aşkım.
Chanyeol: Anladım. Peki öyle olsun. İyi geceler sana aşkım.
Yuna: Sana da bebeğim.

Sabah birbirimize sarılarak uyandık.
Yuna: Yakışıklım günaydın.
Chanyeol: Sana da bebeğim.
Yuna: Hadi kalkalım işimiz var.
Chanyeol: Ne oldu? Bir şey mi yaptım?
Yuna: Tabiki da hayır, bugün bizim çekimler var. Sizin Comeback'iniz var. O yüzden dedim aşkım.

Dudağından öpüp banyoda işlerimi halledip mutfağa indim. Yemek hazırladıktan sonra hepsi uyanmaya başladı, hızlıca yemeğimi yiyip üstümü değiştirdim.
Yuna: Ben çıkıyorum. Akşama görüşürüz.
Xiumin: Bekle ben de şirkete gideceğim, beraber gidelim. Beş dakika ver üstümü değiştirip geliyorum.
Yuna: Bekliyorum.

Telefonumu açıp kontrol ettim. Kimse aramamış. Biraz internette gezindim sonra Xiumin geldi. Beraber onun arabası ile şirkete gittik. Ben pratik odasından onları beklemeye başladım. Biraz sonra teker teker Sumin, Haein, Yuju ve Mina geldi. Beraber şirketten çıkarken dışarıda flaş sesleri duyduk. Sadece arabaya doğru yürüdüm, ben yürüyünce onlar da arkamdan geldi. Arabaya bindik. Neden sizce  kimse bugün konuşmuyordu. Bende kulaklığımı takıp şarkı dinlemeye başladım. Haein sıkılmış olacak ki konuşmaya başladı.
Haein: Ne oldu? Küstük mü? Neden konuşmuyoruz?
Mina: Bilmem sadece biraz kırgınım!
Yuna: Neden?
Mina: Bize neden Jimin Oppa'nın seni o iğrenç insanlardan sandığını söylemedin?
Yuna: Üzgünüm bunu kimseye açıklamadım. Ben size daha sonra açıklayacağım dedim, sadece en uygun zamandı bekliyordum.
Yuju: Debut yaptıktan sonra mı anlatacaktın? O kadar meşgulken mi en doğru an?
Yuna: Özür dilerim, sizin de kafanızın dolmasını istemedim.
Sumin: Tamam bakın burada bir söz verelim. Bundan sonra aramızda gizli saklı olmayacak. Bir şey olursa gelip birbirimize anlatacağız. Kafanız doluysa karmaşıksa gelin anlatın rahatlayın. Konuşmak insanı rahatlatır. Anlaştık mı?
Mina, Yuju, Haein, Yuna: Anlaştık.

Biz biraz daha konuşurken araba durdu. Oraya gidince dün fotoğraflarımızı çeken oppanın orada olduğunu gördük. Tanıdık birisinin olması beni rahatlattı. O hemen yanımıza geldi.
Joon: Merhaba kızlar, nasılsınız?
Mina:İyii sen?
Joon: Teşekkürler bende iyiyim. Hadi gelin fotoğraf için üstünüzü değiştireceksiniz. Yuna sen fotoğrafçılık ile uğraşıyorsun dimi?
Yuna: Evet. Hatta Exo'nun fotoğrafçılığını da yaptım.
Joon: Gerçekten mi? Senin adına çok sevindim, onlar ile tanışmışsın hatta fotoğraflarını çekmişsin.
Yuna: Joon bizden büyüksün dimi? Ona göre hitap edeceğim de.
Joon: Büyüğüm ama arkadaşınızı olarak hitap edebilirsiniz.
Yuna: Peki Joon. Ben evet Exo'nun fotoğrafçılığını yaptım, ama zaten ben onları debutlarından beri tanıyorum. Baekhyun ile ben çocukluk arkadaşıyız. Chanyeol ile.
Yuju: Öhö öhö.
Joon: Ne oldu Yuju?
Yuna: Biraz üşüttü, o yüzden öksürüyor. Neyse ben ve Chanyeol'da yakın arkadaşız. Tabi Baekhyun'un yeri ayrı, ailelerimiz falan da tanışıyor.
Joon: Şanslısın, BTS ile de tanıştın.
Yuna: Evet gerçekten fazla şanslıyım. Neyse ben üstümü değiştiriyim de fotoğraf çekimlerine başlayalım.

Gidip üstümü değiştirdim, saçlarım yapıldı falan fotoğraf çekimi yaptık. Bireysel de çekildik grupça da çekildik. Bittiğinde tam çıkarken Joon seslendi.
Joon: Yuna, Mina, Yuju, Sumin ve Haein birşeyler içmek ister misiniz?
Mina: Olur. Dimi Sumin?
Sumin: Tamam ama pek fazla durmayalım.
Yuna: Joon hadi gidelim.

O arabasına atladı, biz de kendi arabamızla bir kafeye gittik. Bir yere oturduk içecek sipariş ettik.
Joon: Peki sizin grubunuzun adı ne olacak?
Sumin: Eternity olacak. (Sonsuzluk)
Joon: Güzelmiş.

O anda masanın üstündeki telefonum çaldı. Chanyeol arıyordu. Ve yanında kalp vardı. Hemen aldım.
Yuna: Üzgünüm bunu açmam gerekiyor.

Telefonu alıp onların yanından biraz uzaklaştım.
Yuna: Efendim.
Chanyeol: Aşkım, bebeğim, yakışıklıma ne oldu?
Yuna: Şu anda kafedeyiz bir şeyler içmek için geldik.
Chanyeol: Anladım ama ben senin ağzından o kelimeleri duymak istiyorum. Hadi yaa.
Yuna: Üzgünüm ama olmaz, kafedeyiz.
Chanyeol: Ama hadi aşkım yaa.
Yuna: Efendim yakışıklı.
Chanyeol: Sanki sonunda bir harf olması lazımdı.
Yuna: Geliyorum Joon, üzgünüm tatlım beni çağırıyorlar.
Chanyeol: Tatlım dedin kazandım. Bir dakika Joon kim?
Yuna: Üzgünüm kapatıyorum. Bay bay.
Chanyeol: Yuna kapatma! Dur anlat!

Sessizce Üzgünüm diyip telefonu kapattım. Akşam zor olacaktı, yanlarına gittim içecekler gelmişti. Masaya oturdum.
Yuna: Üzgünüm, önemli bir konuydu.  Eee siz ne konuşuyordunuz?
Mina: Joon bize kendini anlatıyordu.
Joon: Yani, zaten herşeyi anlattım.
Mina: Biraz daha anlat ya.
Haein: Bugün pratik yapacak mıyız?
Yuju: Aslında yapsak iyi olur. Uzun zamandır ses pratiği yapmadık.
Joon: Beraber şirkete gidelim bende fotoğrafları vereceğim.
Sumin: Peki o zaman hadi gidelim.

Beraber şirkete gittik. Biz ses pratiği yapmaya başladık, en iyi şekilde söylemeye çalıştık. Eve gittiğimde çok yorgundum. Duşa girip salona oturdum.
Sehun: Ooo Noona gelmiş. Hayat nasıl?
Yuna: Yorgun.
Xiumin: Yuna sen otur biz yemek yapalım. Yorgunsun sen.
Yuna: Teşekkürler de Chanyeol nerede?
Suho: Odasında oturuyor.
Yuna: Peki ben gidip biraz gönlünü alayım. Yemek hazır olunca çağırırsınız. Hızlıca odasına gittim, kapıyı üç kere çaldım. Bu Bts'ten kalan bir alışkanlık. Odalarına benim gireceğimi anlamaları içindi. Kapıyı çaldım içeri girdim. Yatağın içinde yatıyordu, bir oyuncağa sarılmıştı. Onunla konuşuyordu.

BTS + Exo & Y/NHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin