Hızlıca pratik odalarına gittim. Kapıyı açtığımda yerde kırmızı bir sıvı vardı. Korkmaya başlamıştım. Yavaş yavaş sıvının geldiği tarafa ilerliyordum. Su şişelerinin olduğu masanın arkasından geliyordu. Masanın arkasına baktığımda bir erkek çocuğu gördüm.
Yuna: Sen kimsin ve iyi misin?
Çocuk: Git yanımdan, burada olduğumu ona söyleme.
Yuna: Kime? Sen kan kaybediyorsun, gel şöyle bir bakayım.
Çocuk: Git dedim.
Yuna: Bende sana gel dedim. Ben senden büyüğüm gel bir bakalım. Çok kötüyse hastaneye gideriz.
Çocuk: Hastane olmaz. Onun haberi olur.
Yuna: Hepsini daha sonra bana anlatacaksın, ama şimdi bekle burada ben sana ilk yardım yapacağım.
Kafasıyla onaylayıp baldırını ve karnını tutuyordu.Koşarak ilk yardım eşyalarını alıp odaya geri gittim. Ayağını temizledikten sonra üstümdeki hırkanın kolunu yırttım, ayağına bağladım. Elini karnından çektim, yarasını çok derindi.
Yuna: Nasıl yaptın bunu? Ben buna yardım edemem. Kalk hastaneye gidiyoruz.
Çocuk: Hayır gidemem. Beni bulur yakalar beni.
Yuna: Her kimsin, sana ne oldu bilmiyorum ama ben seni buldum ve bu halde bırakamam. Kalk hastaneye gidiyoruz. Bak sana söz veriyorum kimse seni bulamayacak.
Bu sefer onayladı. Onun koluna girdim, en yakındaki Unnie'yi çağırdım. Bizim grubun arabasını şirketin arkasına çağırdı. Hemen arabaya bindik. Yakında özel bir hastane vardı. Oraya da arkadan girdik.
Yuna: Doktor yok mu? YARDIM EDİN.
Birisi yanımıza geldi. Bir odaya alıp çocuğu muayene etti.
»»————- ★ - ★ ————-««Yuna: Peki çocuk adın ne bakalım senin?
Çocuk: Sangmin, Woo Sangmin.
Yuna: Peki Sangmin, bende Yuna, Jeon Yuna. Tanıştığında memnun oldum. Şimdi bana neden kan içinde masanın altına olduğu söyle bakalım.
Sang: Hayır söylemeyeceğim.
Yuna: Sang bak burada sadece ben varım. Anlat derdini dinleyeceğim.
Sang bana bakmak yerine duvara bakıyordu.
Yuna: Sang şimdi istersen sana biraz kendimden bahsedeyim, güvenirsin bana sonra sen anlatırsın.
Anlattım ona başımdan geçen her şeyi anlattım.Yuna: Peki Sang bana güvendin mi artık?
Sang: Unnie sen neler yaşamışsın? Neyse şimdi ben sana anlatacağım. Ama lütfen lütfen lütfen bana bir şey yapma.
Yuna: Ne alaka? Ben sana ne yapabilirim? Anlat bakalım.
Sang: Ben küçük yaşta sokaklara düştüm. Ailem beni çok aradı ama o beni bırakmadı. Bu yaşıma kadar onun bütün pis işlerini yaptım. Ama bu son yaptığında yardım edemem dediğim de böyle oldum.
Yuna: Ne istedi?
Ellerini kütletmeye başladı. Stres olunca bende aynısını yapıyorum. Ağzını açıyor konuşmadan kapatıyor. En sonunda elimi tuttu.
Sang: Noona hepsini o bana yaptırdı, asla sana zarar vermesini istemedim.
Anlamsız gözler ile ona bakıyordum.
Sang: Noona o notları, evindeki o paketi ben koydum. Ama böyle bir şey yapacağı aklıma gelmedi. Senin arkadaşın olduğunu söyledi.
Bir anda ağlamaya başladı. Hemen ona sarıldım. O anda telefonum çaldı.
Yuna: Ah onlara haber vermedim. Sang benim bir kaç telefon konuşması yapmam lazım. Bir şey olursa bana seslen.
Telefonu alıp odanın dışına çıktım.Sumin: Yuna neredesin sen? Bütün Herkes seni arıyor. Hastaneye gitmişsin ne oldu iyi misin?
Chanyeol: Yuna iyi misin? Neden telefonları açmadın? Bir şey oldumu sana, hastanenin adını ver geliyorum.
Yuna: Bir durun. Anlatacağım oraya gelince, ama şimdi biraz daha hastanedeyim. Bana bir şey olmadı iyiyim, sadece biraz bekleyin geleceğim. Kimseye de haber vermeyin.
Telefonu kapatıp odaya geri geldim.
Yuna: Kimseye haber vermedim, sanırsın ülke değiştirdim.
Sang: Sen geri git daha fazla merak etmesinler seni.
Yuna: Gerek yok söyledim biraz daha gelemeyeceğimi. Şimdi şöyle yapıyoruz, ben polisleri çağırıyorum. Sen o adamı tarif ediyorsun her şeyi anlatıyorsun.
Sang: Olmaz beni de hapse atarlar.
Yuna: Kimse benim kardeşime bir şey yapamaz.
Anlamadığı belli oluyordu.
Yuna: Eğer sende istersen, kardeşim olabilirsin. Bundan sonra kimse sana bir şey yapamaz. Hem Jeon JungKook'u tanıyorsun değil mi?
Sang: Evet çok karizmatik birisi, o benim idolüm.
Yuna: O benim kardeşim.
Sang: Çok komikti noona. Onun kardeşinin olmadığını biliyorum.
Yuna: İstersen sorarız. Şimdi benim küçük kardeşim olmak ister misin?
Sang: Olabilir miyim?
Yuna: Tabiki de olabilirsin. İlk önce sadece aileni bulmamız ge-
Sang: Gerek yok, ben onların ölüm haberlerini duydum. Yani çocuk esirgemede yaşamam gerekiyor.
Yuna: Tamam gerçekten polislere ihtiyacımız olacak. Şimdi ben arıyorum polisleri gelirken gerekli kişileri de çağırırlar. Gerekli işlemleri yaparız sonra sende Jeon Sangmin olursun. Nasıl fikir bıdık?
Sang: Ya noona.
Yuna: Senin kalacak yerin de yok. Ben kızlar ile konuşurum bizde kalırsın. Odamız var bir tane ya orada kalırsın ya da Haein orada kalır. Bekle ben polisi ve kızları arayayım.
»»————- ★ - ★ ————-««Yuna: Her şey tamamlandı değil mi memur bey?
Memur: Evet al bakalım Jeon Sangmin.
Sang gülümsedi, çok tatlı gülüyordu. Polisleri yolladım, telefona sarıldım.
Yuna: Şimdi eğer senin için de sorun olmaz ise, Exo, Eternity, Together ve galiba Bts'i buraya çağırabilir miyim?
Sang: Hepsini mi?
Yuna: Eee benim kardeşim olacaksın, hepsi benim ailem hepsi ile tanışacaksın. Çağırıyorum, bakalım kızlar bizimle kalmama ne diyecekler?
Kumandayı aramaya başladı. Bende telefonumdan her gruba mesaj attım. Biraz sonra hepsi kapının önündeydi.
Yuna: Peşinize birilerini takmadınız değil mi? Bakın ben sonra herkese anlatacağım.
Xiumin: Takmadık hadi girelim içeri. İnsanlar görecek.
Yuna: İçeri girdiğiniz de hiç konuşmadan sadece bizi dinleyeceksiniz.
Kapıyı açıp hepsini içeri çağırdım. Sang hepsini görünce şaşırdı, onlarda Sang'ı görünce şaşırdı.
Mina: Evet dinliyoruz.
Yuna: Çok güzel bir haberim var size. Hani şu benim sasengim vardı ya, Myung'u öldürmeyi planlayan. Polisler şu anda o adamı arıyor.
Chen: Kurtulduk yani.
Yuna: Evet. O adam Sang'ı kaçırmış daha küçükken. Her işini Sang'a yaptırıyormuş. O mesajları ve paketi koyan da Sang'mış.
Jungkook: Ne? Sen kim lan benim ablama öyle şeyler vermek lan pi*!
Yuna: JUNGKOOK, YERİNE GEÇ. Evet Sang koymuş olabilir ama onları veren ve isteyen o salakmış. Hem polisler Sang sayesinde o adamı arıyor. Neyse şimdi geldik diğer bombaya. Jungkook bu en çok seni ve Eternity sizi ilgilendiriyor.
Hepsi mal gibi bize bakıyordu.
Yuna: Artık Sang benim küçük kardeşim.
Hepsi: Nee?
Yuna: Evet. O artık Jeon Sangmin. Tabi kızlar şey şimdi kalacak bir yeri yok, ve benim kardeşim eğer sizin içinde -
Eternity: Oluuuur.
Sang çok sevinmişti, hemen ilk kızlara sonra Sang'a sarıldım.
Jungkook: Şimdi benim küçük bir kardeşim mi oldu? Sang az önce dediğim şeyler yüzünden senden özür dilerim. Şimdi sen benim küçük kardeşim misin? Bak eğer bize gelip kalmazsan o ayaklarını bir birinden ayırım.
Kafasına bir tane vurdum.
Yuna: Çocuk eziyet görmüş verdiği tehdide bak. Ben bu çocuğu size bırakırsam kolu falan ayrılmış gelir. Ben kardeşime eziyet etmenize izin vermem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS + Exo & Y/N
Fanfic" Gerçekten bunu mu istiyorsun Y/N?" - Evet bu kararımı vermemdeki en büyük sebepte sizsiniz haberiniz olsun! ... "Hoşgeldin Y/N." - Hoş bulduk Oppa. Teşekkürler teklif için. " Ne demek gir içeri."