Tekrardan büyük hastane odası gibi olan odalardan birine getirilmiştim. Bu sefer yalnız değildim yan yatakta benim yaşlarımda siyah saçlı, ela gözlü, hafif bronz tenli bir çocuk vardı. Beni sedyeye yatırdılar ve damar yolu açıp bir serum taktılar. Sonra adam çocuğa döndü kendini nasıl hissediyorsun diye sordu. Çocuk ise iğnelerinin bittiğini söyledi. Adam bir serum da çocuğa taktı, çocuk bana bakıyordu. Adam uzaklaştı oda da yalnız kaldık. "hey merhaba adın ne?" diye sordum. Bana doğru doğruldu "Thomas" göz bebeklerimin büyüdüğüne ve bunun fark edilecek kadar açıldığına yemin edebilirdim. "inanamıyorum Thomas sen misin?" şaşırmış gibi görünüyordu. "evet, beni tanıyor musun?" herhalde "evet tanıyorum, Laura bana senden biraz bahsetmişti. Geleceği görebiliyormuşsun ve bizi laura'ya sen yönlendirmişsin." Sonrada gelip bizi bir güzel hakladılar tabii. "ah üzgünüm ama seni laura'ya ben yönlendirmedim. Adnor ve adamları sizi bulmam için beni kullandı yem olarak da laura'yı kullandılar. Çünkü senin başka özel güçlü bir çocuk aradığını görebiliyordum. Çok üzgünüm justin ama bunu yapmak zorundaydım eğer yapmazsam burada çok kötü işkence yöntemleri var."
Pekâlâ "Thomas buradan nasıl çıkarım, lütfen bana çıkar bir yol söyle. Ve arkadaşım sam nerede hâlâ onu göremiyorum. Onu nereye götürdüler Thomas lütfen bana yardım et!" Thomas öksürdü ve konuştu "buradan çıkamazsın justin. Fakat arkadaşını da göremezsin çünkü sam zihni kontrol etme yetisine sahip. Yanılmıyorsam o ya savunma grubunda yani mutant 2A da ya da bunlardan çok daha özel çok korunaklı katta. Sam iksine de girebilecek yetiye sahip adnor onu nereye koydu bilmiyorum. Ama bilsem de sana faydası olmazdı çünkü onu gerçekten ne görebilirsin ne de buradan çıkabilirsin." Thomas derin bir nefes aldı sonra aklına bir şey gelmiş gibi ağzını açtı devam etti. "tek bir yöntem var. Bizi buradan tek çıkarabilecek kişi millie eğer millie'yi bulursan ki o da bunu kabul ederse gerçekten buradan çıkabilirsin. Ama inan bana bunu denedim millie, adnora çok sadık. Her dediğini yapıyor bugüne kadar kuralları çiğnediğini hiç görmedim. Özellikle sen onun en yakın arkadaşı laura'ya zarar verince seni dinlemesi meçhul." Modum düşmüştü bu gerçekten çok kötüydü millie beni portal açarak içeri sürüklemişti dışarı çıkmam için asla bir portal açmazdı. "peki öyleyse Thomas neden biz bu serumları takıyoruz, bir şifacı neden gelip bizi iyileştirmiyor?" Thomas beceriksiz bir şekilde güldü. "şifacı olarak bir tek on beş yaşında küçük bir kız var. Duyduğuma göre o da gücünü sabah ağır yaralı olan iki için kullanmış. Laura desen yoğun bakımda." Ne! Laura yoğun bakımda mıydı, o iyileşebilir miydi, onu kurtarabilirler miydi acaba çünkü eğer iyileşirse bu çok kötü olur. "Thomas sence Laura iyileşir mi?" bana baktı "bilmiyorum ama onu iyileştirmek için ellerinden geleni yaparlar tek bildiğim şey bu." Kahretsin umarım iyileşmezdi. "Thomas son soru bu kelepçelerden nasıl kurtulurum? Gücümü kullanmamı engelliyor benim sam'i bulmam lazım!" sonra thomas'ın ellerine baktım. Onun elinde kelepçe yoktu "senin elinde neden kelepçe yok?" Thomas ellerine baktı. "çünkü ben zararsızım bana kelepçe takmak zorunda kalmıyorlar. Geleceği görüyorsam görüyorum bu onlar için sıkıntı değil. Hatta beni fazlasıyla kullanıyorlar. O rahatsız edici kelepçeleri takmadığım için de gayet rahattayım." Ne, bu haksızlıktı ama bir bakıma da doğruydu Thomas geleceği görüyorsa görüyordu. Adnor ve adamlarına karşı bir zararı olmuyordu ki?
Birden aklıma bir fikir geldi. "Thomas geleceği görmeni istiyorum ben bu odadan sonra ne yapacağım?" Thomas koluma dokundu "gelecek değişir justin. Geleceği senin duygu ve düşüncelerin belirler onlar hayatına yön verir. Düşüncen değişti anda bir nevi hayatın değişir bu yüzden gördüğüm gelecekler kesin değildir. Bu yüzden sizi bulmamız uzun sürdü." Değişen bir gelecek mi? Pek de muhteşem değilmiş ama denemeye değer. "lütfen Thomas buna ihtiyacım var. Lütfen bir dene ve gördüklerin aramızda kalırsa... lütfen." Başıyla onayladı. Kolumu daha sıkı kavradı ve gözlerini kapattı. Sanırım geleceğini görmek istediği kişiyle temas kurarsa daha kesin sonuçlar alacaktı. On dakika sonra gözlerini açtı. "bellamy ondan uzak dur. Buradan çıkınca onunla dövüşeceksin ve sağlam dayak yediğini söylemek istiyorum. Mutant 1A bölümünde iyi dostlar edinsen iyi edersin. Aslında ediniyorsun da birkaç kişi ile bir araya gelip kaçış planı yapıyorsunuz ve doğrusunu söylemek gerekirse planından gayet umutlular. Ama bellamy planınıza engel oluyor o ve takımı sizi ezmekten zevk alıyorlar. Bu planlarınızı gerçekleştiremeyeceğiniz anlamına gelebilir"
durdu ve sonra tekrar konuşmaya devam etti. "bir işler çevirdiğinizi anlayacak ve yakanızı bırakmayacak. Orada bir kargaşa koparıyorsunuz takımca. İnanamıyorum justin resmen kendi grubunu oluşturup kargaşa çıkarmakla kalmayıp bellamy'nin grubuna kafa tutuyorsunuz. Bu konuda diğer insanlarda sizi destekliyor." Konuşmasını kestim. "peki ya sam?" onu merak ediyordum. "sam. Sam ona yoğunlaşalım evet görüyorum. sam tam olarak" kapı açıldı ve hemşir görünümlü adam serumu çıkarıp damar yolunu kapattı. Ve beni odadan çıkardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YETENEKLİ boyxboy
Science FictionHerkes de olmayan olağanüstü güçler! Bu güçlerin peşinde olan adamlar! Unutulmayacak aşklar, büyük ihanetler. Sevdiklerini korumak için bu yolda ölenler! Hepsi ve daha fazlası bu hikayede!