Kapının tıklatılması ile bağırdı Hongjoong. "Gir!" İçeri giren beden ile Hongjoong kaşlarını çattı, tıpkı Jiwon gibi. Gelen kişi Jiwon'un liseden arkadaşı Polis Mingi'ydi.
"Siz kimsiniz?" diye sordu, meraklı bakışları ile Mingi'yi süzen Hongjoong. Jiwon, bakışlarını Mingi'den çekip Hongjoong'a çevirdi. "Benim liseden arkadaşım başkanım." Hemen ardından Mingi'ye döndü. "Sen neden gelmiştin?"
Mingi elindeki anahtarı uzattı Jiwon'a. "Bugün sizinkiler seyahate çıkıyormuş ve sen anahtarı almayı unutmuşsun. İşe gitmeden önce bırakmak istedim. Bu arada kaçta çıkacaksın Jiwon?" Hongjoong ve Jiwon aynı anda cevapladı. "Akşam altı."
Mingi kafa salladı. "Tamamdır. Seni akşam almaya geleceğim. Kendi başına dönme tamam mı?"
Jiwon omuz silkti. "Gerçekten gerek yok-" Hongjoong atıldı lafa. "Aynen öyle. Çünkü onu evine ben bırakıyorum." Mingi tek kaşını kaldırıp Hongjoong'a döndü. "Sana neden güveneyim?" Jiwon, Mingi'nin kolunu tuttu. "Tamam, bu akşam seni bekleyeceğim Mingi. Hem böylece, Bay Hongjoong'u yormuş olmam." Mingi kafa salladı. "Anlaştık. Akşam altıda tekrar buradayım. Şimdi işe gitmem lazım Jiwon. Görüşürüz."
Jiwon gülümseyerek el sallarken Mingi odadan çıkmıştı bile. Jiwon iç çekerek yerine geri oturduğunda Hongjoong konuştu. "Seni evine bırakırken yorulmuyorum." Jiwon omuz silkti. "Bunu bilemem. Hem Mingi benim çok yakın arkadaşım. Ona güvenebilirsiniz."
Hongjoong omuz silkti. "Sorun ona güvenmemem değil. Birbirinizi tanıyorsunuz ve ona güveniyorsun. Ancak seni eve bırakırken hem yorulmuyorum, hem sıkılmıyorum hem de mutluyum Jiwon."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Herkese merhaba. Biliyorsunuzdur kaç gündür ödevler yüzünden hiçbir hesapta aktif değildim.Özür dilerim.
HongEu için daha her şey yeni başlıyor sayılır. Kendinize iyi bakın gençler 💜
