0.2

389 48 45
                                    

Lee Gook Doo, sosyal medyadan Jiwon'un hesabını bulmuş ve onu Pink Kafe'ye çağırmıştı. Şu an kendisi randevu saatinde, çağırdığı kafede rahatsız bir hâlde oturarak Jiwon'u bekliyordu.

Kapıdan içeri giren Jiwon, etrafa göz attıktan sonra birkaç masa ilerideki tanıdık yüze doğru yürümeye başladı. Her şekilde, kendine gelecek olan teklifleri reddetmek içi gelmişti bu kafeye. Sandalyesini çekip oturdu Jiwon. Gook Doo, karşısındaki kızın gücü yüzünden daha da rahatsızlık ve endişe duyuyordu.

"Ne içersiniz?"
Jiwon iç çekti, derin bir şekilde. "Bir şey istemiyorum. Yalnızca ne konuşacaksak konuşalım, eve dönmeliyim."
Gook Doo zorla gülümsedi. "Bildiğiniz üzere dün patronum sizin gücünüzü görmüştü. Uzun zamandır da kendisine bir koruma aratıyor. Yani aylardır iyi çalışabilecek bir koruma arasam da bulamadım. Eğer dilerse-"

"Benim patronunuzun koruması olmamı mı istiyorsunuz?" Gook Doo'nun cümlesini, Jiwon'un hesap sorar hâldeki sorusu yarıda kesmişti. "Ben değil, patronum istiyor." diyerek kendisini suçsuz göstermeye çalıştı Gook Doo, korkuyla. "Üzgünüm ancak bunu kabul edemem."

Jiwon ayağa kalkıp arkasını döndü. Kafenin çıkışına doğru attığı birkaç adım Gook Doo'nun cümlesi ile yarıda kesildi. "Ainsoft'ta çalışmak istemez miydiniz?"

Gook Doo'nun sorusu ile anında bedenini ardına çevirip masaya geri oturdu ve hiçbir şey olmamış gibi sırıtarak konuştu Jiwon. "İş görüşmem ne zaman?"
...

"Mükemmel, hiçbir işte deneyimin yok!" Hongjoong'un dalga geçer şekilde baktığı CV ile Jiwon bakışlarını kaçırdı. Hongjoong asistanı Gook Doo'ya döndü. "Teşekkür ederim, çıkabilirsin."
Gook Doo, ceketinin önünü ilikleyip Hongjoong önünde eğildi ve odadan çıktı. Hongjoong oturduğu koltuk üzerinde dirseklerini dizlerine koyarak eğildi.

"Peşimde çok ergen işi bir adam var. Kendi çalışanlarına beni takip ettiriyor ve beni öldürmekle suçluyor. Kendimi ve bu şirketi korumak için sana ihtiyacım var Park Jiwon. Bu işi hakkıyla yapmanız lâzım."
Hongjoong'un ciddi konuşmasına karşılık Jiwon rahat bir tavırla gülümsedi. "Etrafınızı tanımaya ihtiyacım var başkanım. Bana kendinizden bahsetmeniz gerek."

Hongjoong, Jiwon'un son cümlesi ile odada göz gezdirirken güldü. "Sana kendimi mi anlatayım?"
Jiwon kafa salladı. "Anlatın ki o kişiyi gerçekten bulayım ve doğduğuna pişman edeyim." Jiwon, cümlenin sonlarına doğru sıktığı yumruğunu kaldırdığında Hongjoong'un sırıtan suratı anında ciddileşti ve boğazını temizledi. "Pekâlâ, size bunu yarın anlatacağım. Çünkü şu an eve gitmem gerekiyor ve siz de gelmelisiniz."

Hongjoong önden giderken, Jiwon kaşlarını düşürüp dudaklarını büzmüştü. Daha şimdiden, bu işin kendisini bir hayli yoracağının farkına varmıştı.


Strong Woman ↪ hongjoong + e:u ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin