-26-

594 35 12
                                    

İlk defa duygularıyla oynadığım birkaç kızın ne hissettiğini anlamıştım. Taksici ani fren yapınca kafam camdan kalkıp tekrar cama vurdu. Bu bir işaret miydi? Tamam belki birkaçtan biraz fazla olabilir. Ne önemi var tam bir sikik gibi hissettiriyormuş. Madem ona dönecektin neden benimle sörf yaptın? Düşününce ben her gün kaç kızla sörf yapıyorum? Çok fazla. Boksun Hikmet. Sen de boksun Joe. 

"Geldik." Cebimde kalan son parayı taksiye verip para üstümü bekledim. Bir buçuk tlyi cebime atıp apartmana doğru yol aldım. Hayat zenginken ne güzeldi. Kendi arabam vardı, istediğim her yere giderdim. Bazen istediğim ayağıma gelirdi. Kızlar, diskolar, kumar, eroin. Şimdi eve annemin çorbasını içmeye gidiyorum.

Merdivenleri teker teker çıkarken yukarıdan gelen sakız patlama sesini duyuyordum. Kız ajan gibiydi ne zaman eve giriyorum ne zaman çıkıyorum not alıyordu herhalde. elli üç basamak sonra cebimden anahtarı çıkartıp ses çıkartarak kapıyı açtım. "Hikmet sen misin?"

"Başka kim olabilir anne?"

"Ona Hikmet mi diyorsun?" Tanıdık ses ile anahtar elimden düştü. Birkaç saniye öylece bekledim. Annem kapıda kollarını birbirine dolayarak bana bakıyordu. Yüzündeki ifadeden doğru duyduğumu anladım. Ayakkabılarımı çıkartıp hızla salona yöneldim. Babam üzerindeki pahalı şeylerle absürt durduğu eski işlemeli koltukta oturuyordu. Beni görünce ayağa kalktı. Kollarını açmış gelmemi bekliyordu. Yanına gidip kısa süre sarıldım. 

"İyi gördüm seni." Annem suratına çöp fırlatır gibi gülmeye başladı. "O kadar uzaksın ki oğluna nasıl olduğunu bile anlamıyorsun." "Haha öyle mi nesi varmış sen söyle o zaman? Gayet mutlu yine kızlardan sıkılmıştır." "Canı sıkkın kör müsün?" Anneme baktım. Babam da bakışlarını annemden çekip bana çevirmişti. 

"Niye geldin baba?" "Seni özledim." Bakışlarımız babama dönünce iç çekip arkasına yasladı. "Tamam birkaç hafta burada kalacağım başım belada." "Geber." Annem ayağına terliklerini giyip mutfağa gidince anneannemde arkasından yavaş yavaş gitti. "Kurtaracağım seni buradan." Babam bunu önceden deseydi gülerek karşılık verirdim ama şimdi ona yumruk atasım geliyordu. "Sevinsene kurtaracağım seni diyorum." "Ben burada mutluyum senden bir şey isteyen yok. Beni annemin yanından kurtarmana gerek yok." "İki günde seni de kendine benzetti değil mi?" "Keşke seni de benzetebilseydi. Belki o zaman arkandan ağlamazdı." Yüzü anında değişmişti. Bazı şeyleri görmek için yaşamak gerekiyormuş demek ki.

"Hikmet söyle o baban olacak adama yemek hazır yiyecekse gelsin yemeyecekse defolsun evden." "Duydum." "Hikmet söyle o domuz tüketen babana bana direkt cevap vermesin." Babam ceketini koltuğa fırlatıp mutfağa doğru yürümeye başladı. Arkasından takip ettim. Yuvarlak masa etrafına sıralandık. Annem yine döktürmüştü. Anneanneme tabağını verdikten sonra babama uzattı. Köfte patates yapmıştı. Babam soğan yemezdi onun için soğanları ayırması hiçbirimizin gözünden kaçmadı. Hiç sesini çıkarmadan bize de tabak ayarlayıp yerine oturdu.

Artık babamdan daha çok nefret etmeye başlamıştım.


#

ÇATTIK BELAYA - textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin