1.Bölüm - Kitap

1.3K 71 32
                                    


Multimedya suzy

Kalktığımda, siyah ve beyazla döşenmiş küçük bir odada olduğumu fark ettim. Masa, sandalye, yatak, lavabo, giysi dolabı, buzdolabı ve televizyon vardı. Ayrıca rengarenk kısa raflar duvarları süslüyordu. Odanın güzelliği, beni baştan çıkarmıştı. Ama asıl önemli olan bu değil, asıl önemli olan nerdeyim ben? Sorusunun cevabıydı. Nasıl geldim ben buraya? Ayrıca geçmişe dair hiçbir şey hatırlamıyorum.

Odaya birinin girmesiyle birden toparlandım.

"Neredeyim ben?"

"Şimdilik bunu bilmene gerek yok. Hiçbir şey hatırlamadığını biliyorum. Artık adın, Suzy. Alışsan iyi olur"

"Hey, bana bir açıklama yapmalısın. Beni buraya kim getirdi?"

Kaşlarını çatıp, önüne düşen siyah saçlarını hızlıca savurdu. Bir anda yanıma geldi. Kulağıma boğuk bir ses tonuyla söylendi.

"Fazla soru sorma, zamanla öğreneceksin."

Birden çıktı ve beni yalnız bıraktı. Başımı çevirdiğim an boynumda bir acı hissettim. Lavaboya girip aynadan baktım. Diş izleri? Bir vampir tarafından ısırılmış mıydım yani? Acıyla ellerimi musluğa dayadım. Çevirerek açtım ve yüzümü yıkadım. Birisi lavaboya hızlıca girdi ve bağırdı.

"Nora seni çağırıyor. Odana gideceksin, hazırlan ve çık."

Tam gidecekken kolundan tuttum.

"Neredeyim ben? Siz kimsiniz ve nasıl buraya geldim?"

Gözleri koyulaşıyordu. Eli boynuma gitti ve diş izine dokundu. Acıyla geri çekildim. Sonradan geri çekildi ve konuştu

"Bak, bana sakın yaklaşma. Ben yani dayanamayabilirim."

"Ne dayaması?"

O sırada içeri Nora denilen kadın girdi.

"Suzy, Jack sana çabuk olmanı söylemedi mi? Geç kalacağız!"

Kolumdan tutup beni garip bir aletin içerisine soktu. Jack ve Nora da girdikten sonra aletin kapıları kapandı ve hızla yukarı doğru çıkmaya başladık. Aletten indikten sonra uzun bir koridordan geçtik. Nora, Turuncu kapıyı gösterdi.

"Burası senin odan. "

Elime bir kağıt tutuşturdu.

"Bu da, her gün yapacakların "

Kağıdı alıp odaya girdim. Okumadan yere fırlatıp, kendimi yatağa attım.

Olanları düşünmeye başladım. Neresiydi burası? Geçmişi neden hatırlamıyordum? Kim beni buraya getirdi? Tüm bunları düşünürken odaya birinin dalmasıyla irkildim. Kim diye baktım. Jack.

Yanına gittim ve konuştum

"Sorularıma cevap ver Ja-"

Geri çekilip yatağa tekme attı.

"Bana yaklaşma demiştim sana! Anlamıyor musun? Daha çok yenisin ve kanın..."

Odadan çıkıp gitti. Ben de ne yapacağımı bilmediğim için bahceye indim. Herkes çalışıyordu. Ordan oraya koşanlar, konuşanlar, gülenler, avlananlar. Avlananlar? Kan? Vampir? Of of, kafam iyice karıştı. O sırada bir kütüphane gördüm.

Etrafı kontrol edip kapı kulpunu tuttum. Çevirerek açtım ve içeriye göx attım. İçerisi loş bir ortamdı. Bir sürü kitap vardı. Siyah ve kalın bir kitabı elime aldım. Kapağı iyice tozlanmıştı. Masaya oturup, kitabı açtım ve ilk sayfayı okumaya başladım.

Vampirler,

"Hey sen, napıyorsun!?"

Yanıma gelip kitaba ve bana baktı.

"B-ben kittap o-okuyordum şey aslında-"

"Bir daha buraya girmeyeceksin Suzy!"

Ardından ekledi

"Bu kitabı da bir daha hiç açmayacaksın."

Neden okumamı istemiyordu ki? Ne vardı bu kadar kızacak? Bunun sırrını öğrenecekim. Aklıma takılan tüm soruların cevabını bulacaktım.

Kırmızı DokunuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin