Bölüm --> 12

57 5 3
                                    

        

        

        Sabah kalktığımda Tamer, biriyle bağrış çağrış konuşuyordu. Telefonla konuştuğunu anlayıp yanına gitmeden önce elimi yüzümü yıkadım. Telefonunu kapatırken yanına gidip çaprazındaki koltuğa yerleştim. Burnundan soluyordu. Onu,abimle kavga ettikleri akşam bile bu kadar sinirli görmemiştim.

        "Bir şey mi oldu?" Bana dönüp sinirle baktı.

        "O ibne abin senin burada olduğunu bildiğini ve hemen gelmen gerektiğini söyledi!" Merakla sordum:

        "Ve?" 

        "Tabii ki gitmeyeceksin." Sonra bacaklarıma baktı. Geceleri asla uzun bir şeler giymeyi sevmezdim. Normalde şortla dışarıya çıkmam ama geceleri şortsuz yatamazdım. Tamer'in yanında şortla dolaşmam uygun değildi evet. Zaten o da bunu fark etmişti.

        "Giyecek daha düzgün bir şey bulamadın mı?" Elerimi,bacaklarımı kapatmak istercesine dizlerime götürdüm.

        "Yalnızca geceleri." Yüzüme muzipçe baktı. Abimin ona dediklerini fazla önemsemediğini anlamıştım.

        "Her gece mi?" Sorunun içeriğini anlamıştım ama konuyu değiştirmek en doğrusuydu.

        "Karnım aç. Ödevlerim var. Sınavlarım var. Gökçe'yle randevum var." Az önceki konudan sıyrıldığımı anlamış ve yarım ağız sırıtmıştı. Bu çocuğu seviyorum.

        "Kahvaltı hazır geçelim. Ödevlerine yardım ederim. Sınavlarına çalıştırırım. Gökçe işini unut kafanı kırarım. Kafiye bile yaptım daha ne istiyorsun?" Kendimden beklemediğim bir ses çıkartarak kahkahayı bastım. Ben bu çocuğu gerçekten seviyorum.

        "Vayy! Bu kafiye işini sevdim ama sözeli sevmem. Sayısalcıyım bebeğim." Göz kırpıp ayağıya kalktım. Kalçamdan tutum beni yeniden oturttu. Ondan bu hareketi hiç beklemezdim. Üzerime çıktığına hem şaşırmış hem de neye uğradığımı anlamamıştım. Bir şey yapmaz, düşüncesiyle hiçbir şey demedim fakat elleri tişörtüme doğru gitti. Yavaşça elini üzerimden çektim.

        "Tamer kalk üzerimden." Böyle şeylerden hoşlanmadığımı anlamış olacak ki üzerimden,lafımı ikiletmeden kalktı. Karşımda dikilip elini bana uzattı,bende uzattığı elini tutup kalktım. Aslında yaptığı hareket sinir bozucu değildi. Hatta ileriye gidilmediği sürece normaldı ama ilişkimizin ilk günlerinde böyle olmamalıydı. 

        Kahvaltı masasına oturduk.

        "Bunların hepsini sen mi yaptın?" Telefonuna bir şeyler yazıyordu ve beni duymamıştı bile. Yüzüne uzun süre bakıca sonunda beni farketti ve yüzünü kaldırdı.

        "Efendim canım? Duyamadım." Sinirlenmemeye çalışarak sordum:

        "Kiminle konuşuyorsun?"

        "Bir arkadaş."

        "Nasıl bir arkadaş?" Sırıtarak cevap verdi:

        "Bir kız arkadaş. Ama sen tanımassın." Bu sefer sinirimi saklamam için hiçbir neden yoktu.

        "Nasıl kız arkadaş ya! Birde benim yanımda kız arkadaşınla mı konuşuyosun? Ver bakıcam! Ya da verme. Doğru ya ben tanımam!"  Sinirden gözlerim dolmuştu. Masadan hışımla kalkıp salona geçecektim ki Tamer beni tutup duvara yapıştırdı. Bir kemiğimin tuzla buz olduğuna emindim. 

        "Saçmalama. Şaka yaptım. Bak,erkek. Yarın akşam 12/C sınıfıyla maç yapıcaz. Onu konuşuyorduk. Hem kız olsa bile bu kadar sinirlenmemeliydin." Sırıtıyordu fakat ben onun gibi davranamıyordum.  

        "Sinirlenmedim. Şaşırdım. Yani..." Aniden dudağıma yapıştı.

        "Kes sesini. Gözlerin bile dolmuş. Hala inkar ediyorsun." Ve öpmeye devam etti. Ben susmayı yeğledim. Çünkü bu öpücükten sonra zaten bir hafta konuşamazdım. Kahvaltıda bir-iki lokma yemenin acısıyla onu kendimden uzaklaştırıp odama doğru seri adımlar atmaya başladım. Arkama bakmasamda güldüğümün bal gibi farkındaydı. Ve evet,bu hoşuma gitmişti. Sevdiğim adamdan ilk öpücüğümü almıştım.

HİÇBİR ZAMAN AŞKA BEDEL ÖDEMEK ZORUNDA KALMAMANIZ DİLEĞİYLE. SAĞLICAKLA KALIN. <3

AŞKA BEDEL ♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin