move

304 64 15
                                    

///

İnsan, hiç görmediği birine aşık olabilir miydi?

Donghyuck olmuştu.

Onun sesini duyacağı her saniyeyi iple çekip yoğun bir özlem duygusuyla yanıp tutuşurken anlamıştı bunu. Onun sesini radyo cızırtıları olmadan duyabilmek, onunla bizzat tanışabilmek ve kokusunu, yüzünü aklına kazımak istiyordu. Bu bir hayranlıktan ibaret değildi. Onu tanımaya devam ettiği her an fazlasını istiyordu. İçinden bir ses aradığı kişinin Mark olduğunu söylüyordu. Sanki onunla tamamlanabilirmiş gibi hissediyordu.

Fakat mesafeler bunu imkansız kılmıştı. Toronto ve Seul arasındaki kilometrelerden de öte, Mark kendisini tanımıyordu. Varlığından bir haberdi. Yine de bu Donghyuck'un kendisini frenlemesine yardımcı olmuyordu. Tüm gün ve tüm gece onu düşünüyor; bu da yetmezmiş gibi rüyalarında sesi Mark'a ait olan belirsiz silüetler görüyordu.

Ekim ayının serinliği sebebiyle bugün içerideydi. Sehpadaki 88.12 frekansına ayarlanmış radyosu ile bekliyordu. Hatta kendine bir fincan sıcak çikolata bile hazırlamıştı. Anneannesi erken yattığı için ortalık sessizdi. Kısacası huzurlu bir atmosferde birazdan sevdiği çocuğun sesini ve onun sevdiği şarkıları dinleyebilecekti. Şanslıysa bu kez ağlamaz ve odaklanırdı.

"Saatler 09:00'ı, takvimler 4 Ekim 1985'i gösteriyor. Toronto'dan hepinize merhabalar. Ben yayıncınız Mark. 88.12, kendini yalnız hissedenlerin radyosu LoneLee Fm'desiniz. Bugün hava epey serin. İçinizi ısıtacak şarkılara geçmeden önce size bu haftaya özel bir sürprizden bahsetmek istiyorum."

Donghyuck heyecanlanarak yerine kıpırdandı. Bu gerçekten bir ilk olacaktı.

"Dinleyici sayım artıyor ve abonelerden birçok mektup alıyorum. İlginiz için çok teşekkürler. Keşfedilmesi gereken müzikleri bu yalnız kalplerle buluşturmak her zaman dediğim gibi eşsiz bir duygu. Kilometrelerce öteden bizleri bağlayan şeyin melodiler oluşu ne garip değil mi? Her neyse, konumuza dönüyorum.

Bu kadar dinleyiciye ulaşmamın şerefine, bir dinleyiciyle beraber yayın sunmak istiyorum. Tam şuanda söyleyeceğim numarayı arayan kişilerden yalnızca biri hatta ulaşabilecek, şimdiden hepinize teşekkür ederim."

Donghyuck heyecan ve telaşla zangır zangır titrerken ne yapacağını bilemeyerek karşı duvara sabitlenmiş kablolu telefon ile bakıştı. Mark'ın ağzından rakamlar dökülmeye başlarken zaman yavaşlamıştı. Hızla yerinden fırlayan genç, telefonu kulağına dayadığı gibi rakamları çevirmeye başladı. Sonuncuyu da tamamladıktan sonra kalp atışlarıyla sarsılan bedenini duvara yaslayıp beklemeye başladı.

"Lütfen." diye mırıldandı ağlarcasına. "Yalvarırım."

Telefonun diğer ucundan bir ses yükseldiğinde dizleri üzerine çökmekten kendini alamamıştı.

"Merhaba, ben Toronto Radyo Binası görevlisi Johnny Seo. Haftaya aynı gün ve saatte sizi yayın mekanımıza bekliyor olacağız. Kişisel bilgilerinizi alabilir miyim, lütfen?"

\\\

adult contemporary, markhyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin