KOMOREBİ -2- [JJK] TR ✔️

2. Bölüm 👣

Ölü okuyucu olmayın! 💐😘💋

__________

"Jin! Hoşgeldin! Özledik ya!"

Kollarımı Jin'e sararken, o cılız beden gitmiş ve yerine kaslı bir beden gelmişti.

"Kas mı yaptın sen?" dedim kollarımı ondan ayırarak.

"Silahlar ne kadar ağır biliyor musun sen? Ayrıca her gün sıkı spor yaptık, pratik odasını arayacağım hiç aklıma gelmezdi." dedi hiç değişmeyen kahkahasını atarak.

"Tamam hadi salona geç sen de. Güzel bir yemek yiyelim. Elimden geldiğince bir şeyler yapmaya çalıştım." dediğimde güldü.

"Yok yok, Jungkook yemeklerinin benden güzel olduğunu söylüyordu. Göreceğiz bakalım." dedikten sonra kalabalık salona girdi.

Onun peşinden girdim ve sayılarını bilsem de yine sayma ihtiyacı hissederek gözlerimi üyelerde gezdirdim fakat Yoongi yoktu.

"Yoongi uyuyor demeyin lütfen." dedim omuzlarımı düşürerek.

"Gelir birazdan, misafir getirecek de." dedi Jimin bıyık altından gülerek.

"Kim?"

"Tanrı misafiri!" diye bağırdı Tae. "Gelince görürsün."

Sabahtan beri soluksuz uyuyan Mi Hi'nin sesini duyunca hızlıca odadan çıkacakken zaten kapının girişinde oturan Jungkook yanımda bitti. "Ben bakarım sen mutfağa geçebilirsin." dediğinde kafamı salladım.

"Unutmuşum ya lan!" dedi Jin. "Sizin çocuğunuz vardı. Küçük çirkin bir şey. Jungkook çabuk getir yeğenimi."

"Çirkin dediğin için çarpılacaksın Hyung." dedi Jungkook bebek odasına girerken, ben de mutfaktaki Hyun unnienin yanına girdim.

"Yoongi birini getirecekmiş, kim olduğunu biliyor musun unnie?" dediğimde haşlanmış yumurtaları kesiyordu.

"Ben de sordum ama Jimin ikinize sürpriz dedi."

"İkimize mi?" demiştim ki, zil de çalmıştı zaten. 'Hah'layarak kapıya koştuğumda, görüş alanıma önce 32 diş gülümseyen bir Yoongi, daha sonra da yanına çektiği bir kız girmişti; Omuzlarında biten kahve saçları, tıpkı Yoongi gibi küçük gözleri ve beyaz tenli bir kız veya kadındı. Boyuda Yoongi'den çok az kısaydı.

"Biz geldik!" dedi küçük gözlerini açarak. Hala küçüktü ama neyse.

Dudağım yana kıvrılırken elim de ağzıma gitmişti. Yoongi' nin sevgilisi vardı ve şu an şoklardaydım.

"Geçin geçin." dedim ve bir yandan da Hyun unnieyi çağırdım. "Unnie gel gel!" diyerek salondan dışarı çıkan bir kaç üyeye baktıktan sonra mutfağa seslendim. "Yeni eltimiz!"