Keyifli okumalar 💐
________
"Jungkook!" dedim biraz sesimi yükseltip onlara yaklaşarak. Eun Bi panikle geri çekilmiş ve gözlerini kaçırarak köşeye sinmişti. Bu nasıl bir ahlaksızlıktı ki, evli olduğunu bile bile kocama yanaşmaya çalışıyordu. Arzuları kontrol etmek bu kadar mı zordu, üstelik Jungkook'un ona umut verecek tek bir hareketi bile olmamışken.
Jungkook kısa bir anlığına bana baktığında açıklamamı yaptım. "Eve bırakacaktın ya bizi. Mi Hi'nin uyku vakti geldi."
Boynundaki kulaklığı çıkarıp kenara koydu ve kafasını salladı. "Geliyorum güzelim."
Eun Bi arkasını dönmüş telefonuyla uğraşırken, dapdaracık sporcu atletinden dolayı sırtından gerildiği belli oluyordu. Gerilecekti tabi, yaptığı şey yanlış ve çirkindi.
Jungkook onlara iyi akşamlar dedikten sonra elini elime kenetleyerek beni odadan çıkardı.
"Kayıt bitti mi?" Kafasını salladı.
"Evet, bir kaç güne yayınlanır."
"Da Eun unnieyi de evine bırakabilir miyiz? Bu saatte tek gitmesin."
"Olur." dedi kısaca.
"Neden bu kadar ciddisin?"
"Yoruldum."
"Eve gelecek misin peki?"
"Üyelerle pratiğe kalacağım ve çekmemiz gereken bir video var. Yani 1 gibi falan gelirim herhalde. Sen beni bekleme."
"Peki." diye mırıldandığımda, kapının önüne gelmiştik. İçeri girdiğimde, Da Eun unnie ayakta, kucağındaki Mi Hi'nin sırtını sıvazlıyor ve hafif zıplatarak sallıyordu.
"Uyudu mu?" dedim sessizce.
Gülümseyerek kafasını salladı ve yavaşça bebek koltuğuna koydu. Ben de tentesisini sonuna kadar örttüğümde, Jungkook bebeğin çantasıyla birlikte koltuğu da alarak kapıdan çıktı. Biz de peşindeydik.
"Buradan mı gireyim noona?" dedi Jungkook sağ tarafı göstererek.
"Yok ben burada ineyim, o sokağa girersen yolunuz uzar."
Jungkook elini direksiyondan çekmeden hafif arkasını döndü. "Sorun değil noona, araba ile yol ne kadar uzayabilir. Söyle de evin önünde bırakayım işte, Yoongi Hyungun fırçasını mı yiyeyim istiyorsun?" dedi önüne dönerek.
Da Eun unnie mahçupça gülümsedi. "Ah peki sağ ol, o zaman sağa dön sonra da ilk sol ara."
Jungkook dediğini yaparak bir apartmanın önünde durduğunda, etrafı inceledim. Evler pek yeni değil hatta eski bile denilebilirdi. Köşede de çok büyük denilmeyecek bir market vardı.
"İyi akşamlar. Sağ olun tekrardan." diyerek arabadan indiğinde, o apartmana girene kadar beklemiş, daha sonra da ilerlemiştik.
Evin önüne geldiğimizde, Jungkook bebeği kucağına alarak, çantayı da sırtına attı. Önden giderek kapıyı açtım ve içeri girmesini sağladım. Mi Hi derin uykusu olan bir çocuktu, bu yüzden 'aman uyanacak' kaygısı yaşamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOMOREBİ -2- [JJK] TR ✔️
Fanfiction[Tamamlandı] "Lütfen..." dedim sulu gözlerimle koyu irislerine bakarak. Bakışları bir türlü yumuşamıyordu. "Lütfen beni sensizlikle cezalandırma, yalvarırım." _________ Not: Komorebi'nin ikinci kitabıdır. Önce birincisini okumanızı tavsiye ediyoru...