KOMOREBİ -2- [JJK] TR ✔️

14. Bölüm 👣 (Part 2)

Fotodaki Jungkook'un iç sesi: Yiğğaaaa!
Naz mood 😅
_______

Jungkook kapıyı aralayıp alayla sırttı. "Süt içeceğiz kızım." deyince Mi Hi ellerini çırptı.

"Ben de içebilir miyim sizinle?"

Jungkook bunu ciddiye alacağını düşünmemiş olacak ki yorgun bir gülüş attı. "İçersin kızım." dedikten sonra kafasını yan çevirdi ve mırıldandı. "Çok tatlı ya..."

Binanın soluk ışığı altındaki Tae'ye baktım 'hayırdır' der gibi.

Mi Hi'yi kendine çekti ve eğilerek arkasından sarıldı. "Mi Hi bizde kalsın bugün." Göz devirdim.

"Yorgunsunuz Tae. Git zıbar." dedim fakat bu sefer ısrar eden Mi Hi'ydi. Yorulmamış mıydı bu kız?

"Anne kalayım lütfen. Hem Yeontan da orada. Lütfen anne."

Ağzımı aralamıştım ki Jungkook beni içeri çekerek konuştu. Düşmemek için koluna tutundum çünkü çizme topukluydu.

"Kalabilirsin kızım. Sabah kahvaltıyı opplarınla beraber hazırlayın ve bizi çağırın tamam mı?"

Mi Hi neşeyle kafasını sallasa da benden de onay almak ister gibi bakışlarını bana çıkardı. Dudaklarımı birbirine bastırdım ve Jungkook'a bir bakış attım. 'izin ver' der gibi gözlerini açıp kapadı. "Tamam kızım bugünlük böyle olsun. Bekle de pijamalarını vereyim." deyip çizmeleri çıkarttım ve odasına giderek bir pijama takımını aldım. Kapıya tekrar döndüğümde Mi Hi, Tae ile kıkırdıyordu. Bunlar bir araya gelince Mi Hi haylaz bir hal alıyordu ama bir şey demiyordum.

"Daha fazla geç olmadan yatın Tae. Uyku düzeni bozuluyor. Sabaha kadar çizgifilm falan izletme kızıma."

Komutanına selam verir gibi dikleşti ve göğsünü kabarttı. "O iş bende efendim." dediğinde Jungkook alayla güldü.

"Ha evet geçen sefer gördük." dedi kolunu omzuma atarak. Tae dil uzatarak Mi Hi'yi önüne katıp götürdüğünde Jungkook kapıyı kapatıp kolunu yanıma sabitleyince sırtımı kapıya yasladım.