Herkese merhaba :)
Uzun bir aradan sonra tekrar birlikteyiz. Açıkçası ilk gün ki gibi çok heyecanlıyım. Umarım beni bırakmamışsınızdır 😇
Kısa bir bölüm oldu ama sonunda bölüm yayımladım. O da bir şeydir .d Devamı gelecek elbette, sadece takipte kalın.
Okuyun okutturun, oy ve yorumlarınızı da bekliyor olacağım 🙃
Güzel okumalar dilerim 💙
Son yaşadığım olaydan sonra çevremdekilerin varlığına güvenemez olmuştum. Herkes hayal gibi geliyordu. Korkunç bir rüya da gibi hissediyordum kendimi.
Zordu. Sürekli korku içinde ve huzursuz olmak. Dahası gerçekle hayalin birbirine karışması daha zor ve daha korkunçtu.
O günden iki gün sonra köyden yaşadığım şehire dönmüştüm. Köyde olduğum vakit ise bu konudan kimseye söz etmemiştim.
"Ne zaman gidiyoruz ?"
Çekingen bakışlarımla bakarken sormuştum Okan'a.
"Ne zaman istersen o zaman gideriz. Kendini ne zaman hazır hissedersen."
Kelimeler dilinden dökülürken elini elimin üstüne koydu, teselli vermek istercesine..
Derin bir iç çekip "en kısa zamanda gitmek istiyorum. Bu olaylar artık bitsin istiyorum. Çözümü neyse nasılsa yapalım artık. Cin midir ? Büyü müdür ? Yoksa akli bi rahatsızlık mıdır ? Artık her ne ise öğrenmek istiyorum."
Gözlerime dolan yaşlar akmasın diye başımı arkaya doğru eğmiştim lakin işe yaramamış birer birer süzülüp yüzümdeki yollarını bulmuşlardı.
Okan ağladığımı fark edince "şşş tamam ağlama. Geçecek bunlar. Atlatacaksın, atlatacağız birlikte." Diyip elleriyle gözyaşlarımı silmişti.
Sonrasında ekleyerek "muska yanında mı ? O işimizi görebilir. Hocaya gösterelim." Demişti.
Derin bir nefes vererek "evet yanımda." Dedikten sonra "yarın gidelim mi ?" Diye bir soru yöneltmiştim.
"Bilmem. Bana uygun aslında ama önce bir hocayı arayıp sorayım. Gelin derse, yarın gideriz."
"Hocayı nereden tanıyorsun ?"
"Hoca dediğim kişi aslında benim dedem Kübra. Köyde, yalnız yaşıyor. Bu konularda iyidir. Bir zamanlar gençliğinde ak büyü ve kara büyü yapardı isteyenlere. Ama sonraları tövbe etti. Şimdi ise sadece büyü bozuyor."
Okan'ın dedesiyle ilgili söylediklerine şaşırmıştım doğrusu. Böyle bir şeyi tahmin edemezdim. Zira Okan'ın hiç öyle bir havası yoktu ve daha önce de hiç anlatmamıştı.
Aklımdakilerini dilime dökerek "şaşırdım. Dedenin bu işlerle uğraştığını bilmiyordum." Diyince Okan, gülümsemekle yetinmişti.
Yan yana oturduğumuz kanepeden kalkarak karşı koltuktaki telefonunu alıp tekrar yanıma oturmuştu. Telefonunu açtıktan bir süre sonra kulağına koymuş biraz bekledikten sonra karşıdan gelen sesle "alo, dedeciğim nasılsın ?" Diye konuşmuştu.
Hal hatırdan sonra asıl meseleye gelerek benden bahsetti ve yaşadıklarımı üstün körü anlatıp yarın gelip gelemeyeceğimizi sormuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnsiyak-ı Lanet ✓
HorrorDünyada iken araf, yaşam ve ölüm arasındaki ince çizgidir. Yaşanan olaylar ve anlatılan hikayeler tamamıyla bu tabire uyuyor. Zira musallat, ince çizginin üzerinde hayat buluyor. 💀 Başlama Tarihi: Ağustos13.2020 İlk Yayım Tarihi: Ağustos28.2020 Bi...