BİR HAFTA SONRA
Ellerim titrerken Meyus kafenin içine girdim.
Onu daha önce hayatımda hiç görmemiştim ama onun için Ankara'dan kalkıp İstanbul'a gelmiştim.
Onu daha önce hayatımda hiç duymamıştım ama onun için aileme yalan söyleyip şehir dışına çıkmıştım.
Ona daha önce hayatımda hiç dokunmamıştım ama onun için sınavıma günler kala yanına gelmiştim.
Çünkü o benim için hep bambaşkaydı ve iyi olmalıydı.
Gözlerim parlak sarı, dümdüz saçlara çarptığında çekingen adımlarla masaya yaklaştım.
"N?"Başını kaldırdığında yüzündeki ızdırabı gördüm. Hüznü ve acıyı gördüm. Çöken gözleri sanki uzun süre sonra beni gördüğü için ışıldamıştı ya da bana öyle gelmişti.
"Sim?""Evet, benim." Diyerek sandalyeye oturdum.
"Geldin."
"Tabii ki geldim. Sen benim mektup arkadaşımsın, nasıl gelmem?"
Konuşmayacağını farkettiğimde susmak yerinde yeniden konuşmayı tercih ettim.
"Geldim ama ne yapabilirim ki? Nasıl kurtarabilirim seni bu ızdıraptan?"Cümlem bittiğinde soğuk elinin elime kenetlendiğini hissettim. Ayağa kalkarak kafeden çıktık. Kafe sahil tarafına yakındı. Hemen sahile vararak yürümeye başladık.
"Ne annem ne de babam, beni siz kurtardınız." Dediği cümleyle gözlerim gözlerine çıktı. Zihnime soru işaretleri doldu.
"Siz derken?"
"Sen onca yolu aşıp bu zamanda yanıma gelerek kurtardın beni-"
"Kurtardım seni."
Cümlesini tamamlasın istemedim. O yüzden susturdum onu. Bilmesem de olurdu.
Yanında olmuş ve kurtarmıştım onu.
📮
Oy verir ve yorum yaparsanız sevinirim.
Umarım beğenmişsinizdir ve umarım beğenmeye devam edersiniz :')
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Satırlarımız Geçmişe İlikli
Short Story(Tamamlandı.) Sevgili N, Amaçsızız. Yaşamak için yaşıyoruz yalnızca. Kendimize bir faydamız dokunmuyor ki başkasına dokunsun. Küçük bir yardımdan dahi aciz bu devir. İhtişamı fazla geldi bana belki de. Öyle bir ihtişam ki çünkü bu, sahteliği yanında...