"Sonunda uykucu"
"Ya off senin yüzünden nerlerdeyiz"
"Benim yüzümden mi?"
"Evet senin yüzünden"
Yerden kalkıyirum.
"Hadi ama gidelim artık"
"Tamam sakin"
Ayakkabılarımın bağcıklarını bağlıyorum.
Ardından yürüyorum. Çünkü biraz daha burda kalırsam sonu iyi olmaz.
"Beklesene yağmur"
"Çabuk ama"
Furkan da bana yetişiyor. Yûrüyoruz yürüyoruz ve yine yürüyoruz... En sonunda bir yola çıkıyoruz. Ben hemen bir taksi çeviriyorum.
"Ben taksiyle gidiyorum"
"Tamam bende diğer taksiyle gelirim"
"Saol bu arada"
Taksiye binip nereye gideceğimi söylüyorum.
Ve yine o başbelası eve giriryorum. Babam odamdan çıktığımı kesin anlamıştır.
O yüzden kapıdan girmeye karar veriyorum.
Din don din don kapı açıldı.
"Odama çıkıyorum ben anahtar nerde?"
"Kapınızın üstünde hanım efendi"
Hizmetçileri bu yüzden seviyorum.
Odama çıkıyorum. Akşam adam gibi uyuyamadığım için pijamaları giyip yatağa yatîyorum.
Saat dokuzu çeyrek geçe kalktım. Akşama kadar uyymuşum be.
Şimdi ise onur arıyor:
"Yağmur konuşabilir miyiz?"
Sesi çok kötü geliyor.
"Ne oldu?"
"Annem annem"
"Onur noldu annene!"
"Kaza geçirmiş"
"Ne nerdesin sen"
"Depodayım"
"Tamam bekle oraya geliyorum"
Aceleyle hemen siyah pantulonumu ve siyah badimi giyiyorum. Askıdanda deri ceketimi aldığım gibi çıkıyorum evden.
Sevgiliyken gittiğimiz bir depo vardı. Oraya doğru yürümeye başlıyorum.
Kendimi toparlıyarak koşturuyorum artık.
Deponun önündeyim. Çok sessiz. Onur'un burda olduğuna karşı bir tedirginim.
İçeriye doğru giriyorum. Adım attıkça sesizleşiyir sanki ortalık.
Kapıyı itip arkasından bakıyorum. Kimseyi göremiyorum. Biraz daha dikkatli bakmaya çalışıyorum. Ardından biri beni tutuyor.
"Geç hadi"
Onur ne yapmaya çalışıyor. Hiçbir fikrim yok. Yinede tırsıyorum.
"Noluyo be!"
"Geç dedim"
Onur sertçe içeriye itiyor. Mecburen içeriye giriyorum. Beni bir yere götürüyor. Buraya daha önce gelmiştim, hemde baya gelmiştim fakat hiç böyle bir yer görmedim. Gitiğimiz yerde furkan'ı da görüyorum.
"Çifte kumrular sizi"
Onur öğrendi mi? Bilmiyorum. Ama bunu demesinin başka ne açıklaması var ki
"Noldu özlemediniz mi birbirinizi? E normal ormanda o kadar zaman geçirdiniz"
Adam baya takip etmiş bizi
"Ne saçmalıyosun ln sen"
Furkan dayanamadan Onur'un sözünü kesiyor.
Allah kahretsin neluyor burda.
"Sen söylemiyecek misin eski sevgilim. Beraber nasıl eylendiğinizi"
"Sanane be ayrıldık. Daha doğrusu beni AL DAT TIN"
Diyorum artık bağırarak.
"Sen ne saçmalıyorsun asıl sen çocuğu bir gün önceden boynuzladın"
Ve araya hiç tanımadığım ama çok güzel bir kız giriyor.
"Mira"
Furkan'ın şaşkınlığı yüzünden okunuyor.
Bu kız kim bilmiyorumda furkanla aralarında çok büyük bir şey var. İkisininde yüzünden okunuyor.
