KÖTÜ

383 39 14
                                    

Ellimde tutuğum kolyeye bakıyordum.

Buğdaylı kolye...
Bir zamanlar bu kolyeyi aldığım için çok mutluydum ama şimdi sadece boş bir şekilde bakıyordum.

"Biliyor musun? Bebek, bu kolyeyi aldığım zaman ilk defa gerçekten mutlu olmuştum. Bana verilen en güzel armağandı. Beni, bir görseydin herkese hava atmak için dışarı çıkmıştım... birilerin beni görmesini istedim" sesim yavaş bir şekilde kısıldı. Yezma sırtıma buz koydu, bende karnımı okşuyordum.

"Sayın kraliçem, iyi misiniz?"
"Evet"

Canım yanıyordu, ama kimse beni hissedemiyordu. Çünkü karnımda arayıcıyı taşıyordum. Kimse zihnimi okuyamıyordu ya da neler hissetiğimi bilmiyorlardı. Sadece kocam olucak kişi beni hissedebilirdi ama o da yoktu. Onun yokluğunu unutmaya çalışıyordum. Hersa'nın fotoğrafını görünce şoka girdim. Yaman, nasıl ona bu kadar benziyebilirdi?

Dışarı çıkmak için hazırlandım, beni görenler eğiliyordu.
"Aaa efendimiz nasılsınız"
"Hamilelik çok yakışmış"

Yolda yürürken bilge purçayı gördüm. Yanıma geldi ve eğildi.

"Seninle konuşmam gereken bir konu var. İznin var mı konuşmaya?"
Bilge purçayla sessiz bir yere geçtik.

"Bak Nerrisa, sen seçilmiş kişiydin.
Kaderi bilmiyorduk... geleceğin gücü sana geldi. Bu sence bir tesadüf mü? Günlerce düşündüm, hislerim bu işte başka bir iş diyor. Yani dünyaya gitmen, kutsal kitabın çalınması, gücünün gecikmesi, " karnımı gösterdi.

"Ve bir insanoğlundan hamile olman. Üstelik arayıcıya"

Bilge purça çok doğru konuşuyordu. Bana belkide bu konu da yardım edebilirdi.

"Bilge purça, ben mür çiçeğini araştırdım. İlk arayıcı olan hales karşıma çıktı. Ve yamana çok benziyor hata tıpa tıp" bana şaşkın bir şekilde baktı.

"Hales mi? Bu konu önemli duruyor. Senin şu insanoğluna, benzemesi çok tuhaf"

Bilge purçayla bu konuştuklarımız aramızda kalacaktı.

Bu zor günlerimde kimin yanına gidecektim. Derdimi kime anlatacaktım.

"Peki sen hales hakkında bir şey biliyor musun?"

Bilge purça, parmaklarını oynatıp, kafasına vuruyordu. Bir şeyler hatırlamak amacıyla.

"Karısı, hakkında pek fazla bilgi yok. Ama benim bir vampir dostum var. Defşu diye o bu güne kadar ailesinden gelen şeyleri saklar. Ve bu, sayın halesin soyundan geliyor. Yani öyle biliniyor."

Bilge purça, defşu'yla haberleşmek için gitti. Bende bilge armusa gittim. Beni çok iyi karşıladı. Hatta kızdı, niye hamile başıma geliyormuşum...

Ona içimdeki dertleri anlatmaya başladım.
Yamanın ihanetini, beni ne kadar çok kırdığını bunları hep içimde tutum ama artık daha fazla dayanamadım.

"Kendini çok üzüyorsun, yamanın yaptığı şeyi asla kabul edemem! Ama belliki onunla konuşman gerek, aranızdakileri sakin bir şekilde konuşarak haledin. Eğer affetmek istemiyorsan affetme, ama güzel bir şekilde tüm kırgınlıklarını ona anlat ki... bilsin nasıl kırıldığını"

Bilge armusla konuşmak bana çok iyi gelmişti. Yamanın ismini duyunca heycanlanıyordum, belki de bilge armus haklıydı birbirimizi dinlemeliydik. Acaba şuan ne yapıyor? Kendine gel nerrisa! O seni kullandı. İşte bu çok ağrıma gidiyordu  

"Bilge armus, ne yapsam güzel bir şekilde gülemiyorum. Mutsuzum, her şeyim var ama mutlu değilim. Aileme kırgınım, bana çok büyük bir boşluk bıraktılar. Yıllarca arkadaşım dediğim kişi öz annem çıktı... bunu benden nasıl saklarlar." Kızgınlıkla söylediğim bu cümleler, bilge armusu da üzüyordu.

"Sen kaçıyorsun, olayları tam olarak bilmiyorsun. Ah nerrisa! Annen aroraya çok acı çekti. Onun sana seninde ona ihtiyacın var. Bak ailen seni gerçekten seviyor ve çok pişmanlar."

Hayır...hayır onları affetmiyecektim. Bilge armusla vedalaşıp, sarayıma geldim. Yezma endişeli bir şekilde bana bakıyordu.

"Yüzünüz çok solgun"
Sadece yüzüm solgun olsa iyiydi. Benim kalbimde solgundu.

Karnıma giren bir sancıyla inledim.

"Efendim, geçin oturun... galiba zamanı geldi" bulutların üzerine uzandım. Yezma baş parmağıma bir iğne batırdı ve şok bir şekilde bana baktı.

"Efendim, be..bbeğiniz kötü" yezmanın dedikleriyle durduğum yerde kaldım.

Bu son koruyucu kötüydü ve benim yaşama şansım sıfırdı. Bir mücizeye ihtiyacım vardı, ya da kendimi ölüme hazırlamalıydım.

"Beni yalnız bırak..."

Ölüler vadisi cehennem gibiydi ve ben bu cehennemde yanacaktım.

kayıp iz 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin