Sabah onun kaslı kolları arasında uyandığımda hemen ona döndüm ve dudağına minik bir öpücük kondurdum.
"Günaydın sevgilim."
"Günaydın miniğim :) Bugün evleniyoruz."
"Evett. Hadi kahvaltı yapalım." Yağızın elinden tutup ayağa kaldırdım, beraber mutfağa girdiğimizde ikimiz de kahvaltı hazırlamaya başladık. Yaklaşık 20 dakika sonra kendimizi masada bulduk.
"Sana elbise bakmaya gidelim mi?"
"Oluur."
"Tamam o zaman, okul işi ne olacak Berfin?"
"B-bilmem. Boşver okulu ya. Geçti artık zaten."dediğimde başını eğip titrek bir nefes verdi.
"Benim yüzümden." ona uzanıp elini sıkıca tuttum.
"Aşkım. Deme öyle lütfen. Sen...benim hayatımı güzelleştiriyorsun Yağız. Ama bir sorun var." stresle bana döndü.
"Ne sorunu?"
"A-annemler... Neredeyse 1.5, 2 haftadır benden haber alamıyorlar. Arayıp sormadılar da. Endişeleniyorum..."
"Onların yanına da uğrayalım mı?"
"H-hayır. Hayatlarından çıkmak istiyorum. Za-zatrn beni artık kabul etmezler. Kirlendim ben artık." diye söylendiğimde kaşlarını çattı.
"Ne demek o Berfin?"
"Yağız biliyorum biz evleneceğiz ama... Evlenmeden önce kızlığım gittiği için namusum gitti. Yani bi-bizim orada böyle diyorlar."
"Bence de ailenle görüşmeyelim o zaman."
*Yine fazla uzatmak istemiyorum, Yağızla Berfin bir elbise alırlar (nikah için) eve geri dönerler. Akşam olur ve nikah kıyılır. Sadece Yağız ve Berfin, bir de Yağızın 2 arkadaşı (Barış ve Ecem) gelir nikaha. Sonra eve dönerler. Ecemle Berfin baya kaynaşmıştır falan. Şimdi geri dönelim. Nikah kıyıldı, herkes gitti. BerYa odalarında yatakta uzanmış konuşuyorlar. *
"Herşey güzel olacak mı?"
"Herşey güzel olacak karıcığım :)"
"Biz evlendik değil mi? :)"
"Evet :) Evlendik..."
"Seni çok seviyorum Yayız."
"Ben sana aşığım Befo." yine onun kolları arasında kabarık elbisemle uzanıyordum. O çok farklı biri. Kokusu çok güzel, çok hoş... Açıklayamıyorum onu, kendime bile.
"Çok yorgunum Befoo."
"Ben hiç yorgun değilim. Hem...bence biraz eğlenebiliriz."
"Sevgilim...şuan üstünde çırıl çıplak uzanmayı gerçekten çok isterdim. Ama çok yorgunum..."
"Peki. Bunun telafisini yapacaksın ama." başımı ona çevirdiğimde gözleri kapanıyordu. Ayağa kalktım ve üzerime siyah kısa geceliğimi giyindim. Tekrar Yağızın yanına uzanacaktım ki hala takım elbiseleriyle olduğunu farkettim. Önce yavaşça ceketini ve gömleğini çıkardım. Daha sonra pantolonunu ve çoraplarını. Tekrar dolaba dönüp onun için gri bir eşofman ve siyah bir tişört seçtim. Eşofmanı yavaşça giydirirken farkettiğim dikeltiyle içimde değişik hisler oluştuğunu farkettim. Onu beni becermesi için uyandıramazdım. Çok masum uyuyordu. Aklıma gelen fikirle hızlıca Yağıza eşofmanını ve tişörtünü giydirdim. İnce pikeyi de üzerine örtüp yatağımızın karşısında duran fantezi aletlerinin içinde olduğu o siyah çekmeceyi açtım. İçinden iki takma alet çıkardım. Yağızınki kadar doyurucu olmasa da şimdilik bunlarla idare edebilirdim. Önce ön tarafıma birini yavaşça soktum, yedek olarak da ikincisini yanıma aldım. Yatağa uzandım ve içimde olan aletin çalıştırma tuşuna bastım. İçimde gel-git yapmaya başladığında inlememek için dudaklarımı dişlerime sertçe bastırıyordum. Ama olmuyordu.
"Ah, ah, ah, hh, hh, hh, ah, ohh, ahh, mm, hh, ohh, hh"
"Berfin?" bana soran gözlerle bakan Yağıza döndüğümde bana anlam veremez gibi bakıyordu. İnlememek için dudaklarımı dişlerime daha da sert bastırdım. Hızla doğruldu ve elini yanağıma koydu.
"Berfin dudağın kanıyor!"
"Hh, önemli de-ahh uyu!"
"Ne yapıyorsun sen?!" eğildi ve özel bölgeme baktı sonra sırıtarak bana geri döndüğünde utanarak bakışlarımı ondan kaçırdım. Aşağıya eğildi ve takma aleti özel bölgemden yavaşça çıkardı. Sonra belime sarılıp beni altına aldı.
"Benim miniğim çok azmış da kendini mi beceriyormuş? :)"
"Yayız...bu bana yetmiyor. Seninkini istiyorum..."
"Befoo...çok uykum var ama. Hem bu gecelik çok yakışmış."
"O zaman sen uyu, ben senin üzerinde zıplarııım."
"Şöyle yapalım, ben seni boşaltayım. Sonra beraber uyuyalım?"
"Nasıl olacak o?" dediğim sırada 2 parmağını ön tarafıma soktu.
"Böyle."
"Oh, hayır bunlar yetmiyor." pes etmiş olacak ki eşofmanının içinden aletini çıkardı ve sırtını yatak başlığına yaslayarak oturdu.
"Al hadi."
"Pes etmene sevindim :)" yavaşça kucağına geçtim ve aletinin yarısını içime aldım, sadece yarısını alabilmiştim.
"Hepsini sokar mısın?"
"Saçmalama istersen, yırtılır."
"Lütfeen." yavaşça aletini tuttu ve hepsini birden içime itti. Ağzımdan çıkan küçük çığlığı görmezden gelerek hızlı şekilde zıplamaya başladım. Aleti yavaş yavaş sertleştiğinde gözlerini kapattı ve başını geriye attı. Daha da hızlı olmaya çalışıyordum. Bir süre sonra durduğum da gözlerini açtı.
"Durma Berfin. Devam et."
"Niye? Azdın mı? :)"
"Hıhı, devam et hadi."
"Çok istiyorsan gel ve becer beni." üzerinden kalktım ve mutfağa inip bir bardak su doldurdum. İçmeye başladığımda peşimden geldiğini gördüm.
"Berfin yarıda mı bırakacaksın?"
"Hıhı." hızla yanıma geldi ve elimdeki bardağı tezgaha koyup beni kucağına aldı. Hızla odaya çıkarıp bedenimi yatağa bıraktı. Aletini eline alıp sertçe içime itti.
"Ahh! Hızlı ol!" hızlı hızlı gel-git yapmaya başladığında çarşafı sıkıyordum. Birkaç dakika sonra boşalacağını anlayıp aletini eline götürdü, içimden çıkaracaktı.
"Hayır çıkarma!"
"Ne?"
"İçime boşal! Ahh!" aletini tekrar içime soktuktan birkaç saniye sonra boşalmıştı. Bu sefer hamile kalmayı umutluyordum.
"Ben..." masumca ona baktığımda 3 parmağını içime itti ve sertçe gel-git yapıp beni de boşalttı.
"Ohh... Uyuyalım mı?" parmaklarını içimden çıkardı, ağzına götürüp suyumu yaladıktan sonra yanıma uzandı. Kollarının arasında iyice girdim ve ona sıkıca sarılıp gözlerimi yumdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(BerYa) Miniğim'
Teen FictionYağız ve Berfin... Aralarında bir zamana kadar öğretmen ve öğrencisi ilişkisi dışında bir şey gerçekleşmeyen iki insan. Bir gün Berfin Yağızın hassas çizgisini biraz aşmasıyla, bu ilişkiyi değiştirir...