"Günaydın dünyamı güzelleştiren kadın :)"
"Günaydın :)" mutfağa indiğimde tezgaha yaslanmış kahvaltı hazırlamaya çalışan Yağızla karşılaşmıştım.
"Ben hazırlardım."
"Boşver şimdi onu, nikah tarihimizi aldım :)"
"Ne zaman sevgilim?"
"Sabah aldım, 2 gün sonra evleniyoruz güzelim."
"Pekii."
"Sen gelsene buraya." beni belimden tuttu ve kendine çekti, tezgaha tekrar yasladı ve dudaklarını araladı.
"Senin moralin mi bozuk?"
"Ş-şey..."
"Evlenmek is-istemiyor musun?"
"Hayır. Onunla alakası yok, seni çok seviyorum. Evlenmek de istiyorum ama...biz düne kadar bebeğimiz için onca hayal kurarken şimdi o bizimle değil." dedim dolu gözlerimle. Yüzüne bakamıyordum.
"Üzülme artık miniğim. Lütfen. Hem sana bir teklifim var." derken beni koltuk altlarımdan tutup tezgaha oturttu.
"Ayh, ne teklifi?" derken kollarımı boynuna doladım.
"Kahvaltıdan önce, biraz şımartsan mı beni?"
"Ya Yağııız!"
"Ne ya?" boynuma başını gömdü ve öpmeye başladı. Minik minik öpücükler konduruyordu. Bir süre sonra emmeye başladı. Sertti ama canım yanmıyordu.
"mm tadına bayılıyorum." dediğinde kulağına yaklaşıp sessizce fısıldamaya başladım.
"Yatak odasına götür bizi." sinsice sırıttı ve beni kucağından indirmeden odaya götürmeye başladı. Odaya girdiğimiz de hala kucağındaydım. Beni duvara yasladı ve dudaklarıma yapıştı. Erkekliğini kızlığıma bastırıyordu.
"Mmh" bir kaç saniye geçmeden bedenimi yavaşça yatağa bıraktı. Üzerime çıkıp kıyafetlerimi çıkardı. Sonra kendini de soydu.
"Yağııız, dur."
"Noldu?"
"İstemiyorum."
"Saçmalama. İstemek zorundasın. Burada bırakamazsın."
"Karnım aç ve yemek yiyeceğim."
"Ben senin karnına Deniz Çiçeği koyayım, doyarsın sen bebeğim."
"Of tamam ya." eğildi ve özelimi yalamaya başladı.
"Ohh, buna bayılıyorum ahh." ellerimle başını bastırıyordum. Bir süre sonra ayağa kalktı ve organını içime sertçe soktu.
"Ahh! Çok büyüük." sırıtarak gel-git yapmaya devam etti.
"mm, ahh, oh, hh, hızlaan! Ahh ohh, devam ett! HH, HH, HH, daha sert! Ahh, ah, hh, hh, hh, mm"
"Daha fazla kudurtma beni!" eliyle ağzımı kapayıp devam etti. Bir süre sonra içime giren sıcaklıkla boşaldığını anladım. Elini çekti ve yatağa oturdu.
"Ih, beni de boşalt!"
"Kızma minik. Gel bakalım rahatlatalım seni." elini kızlığıma götürüp sert ve hızlıca okşamaya başladı. Bir süre sonra 2 parmağını sokarak gel-git yapmaya başladı. Boşaldığımı farkedince eğilip kızlığımı yaladı.
"Hadi duşa girelim."
"Tamam güzelim."
Duştan çıkıp üzeirmizi giyinmiştik. Yatakta baş başa uzanıyorduk.
"Yayız."
"Hı?"
"Acıktım ben." bir anda beni altına aldı ve bir yandan gıdıklamaya, kollarımı ve boynumu öpmeye başladı.
"Hmm, oy benim miniğim acıkmış mı benim miniğim."
"Yaaa! HAHAHA! Yayız bıraak!" üzerimden kalktı ve elini uzattı.
"Hadi gidip mama hazırlayalım sana."
"Bana bebekmişim gibi davranmayı keser misin lütfen!?"
"Bebeksin ama"
"Senin bebeğinim :)" biz konuşmaya devam ederken çoktan mutfaktaydık. Tezgaha yaslanmıştım, o da bana yiyecek bir şeyler hazırlıyordu. Bir süre sonra masa hazır olduğunda oturup Yağızın hazırladığı ekmek arasını yemeye başladım. O da kendininkini yiyordu.
"Yağııız."
"Efendim aşkım?"
"Ben doymadım, onu da versene." önce bir kaç saniye şaşkınca yüzüme baktı. Daha sonra ekmek arasını bana uzattı. Yemeye başladığımda şaşkınca beni izliyordu.
"Berfin sen normalde bir ekmeğin yarısını zor yiyorsun?"
"Ama bugün acıkmışım."
"Güzelim afiyet olsun, ona birşey demiyorum da hastaneye mi gitsek bugün?"
"Olur." dakikalar sonra tabağımı bitirdiğimde Yağızın kucağına oturup minik bir öpücük konduedum.
"Hadi gidelim sevgilim."
"Gidelim Befom."
*Hastaneye gelip kontrole girerler. Birkaç dakika sonra doktor elinde sonuç raporlarıyla çıkar ve yanlarına gelir. *
"Berfin Öztürk, Yağız Çiçek?"
"Biziz." Yağız heyecanla ayağa kalkıp doktorun yanına gittiğinde bende peşinden ilerliyordum.
"Fazla uzatmıyorum, Berfin hanım bir önce ki bebeğini düşük yaptığı için çocuğu olmuyor. Bir süre de olmayacak, bunun için bir ilaçta yok. Sadece zaman ve deneme lazım. İyi günler." doktor yanımızdan hızlı adımlarla uzaklaşırken gözümden akan onlarca yaşlara engel olmam imkansızdı. Elim ağzımda deli gibi ağlıyordum. Yağız mı? Olduğu yerde buz kesti. Hareket etmiyor, donup kalmıştı. Gözlerimden akan yaşları görmezden geldim ve koşarak ona sıkıca sarıldım.
"Yağız özür dilerim."
"Şşş, evde konuşacağız. Yürü." tam da düşündüğüm gibi soğuk davranıyordu bana... Ona çocuk bile veremeyen bir kızı ne yapsın ki. Belki de herşey bitmiştir. Herşeyin bittiği noktadayızdır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(BerYa) Miniğim'
Ficção AdolescenteYağız ve Berfin... Aralarında bir zamana kadar öğretmen ve öğrencisi ilişkisi dışında bir şey gerçekleşmeyen iki insan. Bir gün Berfin Yağızın hassas çizgisini biraz aşmasıyla, bu ilişkiyi değiştirir...