Gerçeklerim.

6.6K 44 22
                                    

Yanlıştı. Evet bu yaptığım yanlıştı. Onu bu hale getirmemem gerekiyordu. Tüm bu lanet şeyler benim suçumdu. Bir kaç dakika sonra banyodan havluyla çıktı. Üzerimde ki beyaz çarşafla çıplak bir şekilde yatakta uzanıyordum. Onu görünce kalbimin ağrısı şiddetlenmişti. Yanıma yaklaştı ve dudaklarıma minik bir öpücük kondurdu.

"Ağladın mı sen?"

"H-hayır."

"Üzerimi giyineyim de uyuyalım." üzerini giyindi ve yanıma uzandı. Altında şort, üzerinde ise hiç bir şey yoktu. Arkamdan belimi kavradı ve sıkıca sarıldı.

"Sana aşığım."

"N-ne?"

"Doğru duydun. 1 Yıldır. Sürekli araştırıyordum seni, beni sever misin diye düşünüyordum. Seviyor musun Berfin?"

"S-sevmesem bedenimi sana vermezdim."

"Verenler var."

"B-bana o yolun kadınları gibi mi bakıyordun?"

"Hayır bebeğim. Uyu hadi."

"T-tamam. İyi geceler."

"Berfin konuşurken neden kekeliyorsun?"

"Ş-şuan öğretmenimle yatıyorum."

"Sevgilinle. Uyu..."

"Günaydın bebeğim :)"

"Günaydın." gözlerimi Yağızın kolları arasında açmıştım. Bu güzel bir histi. Onu seviyordum. Söylediğine göre o da beni seviyordu.

"Hadi, yemek için dışarı çıkalım."

"Olur. Ü-üstümü giyeceğim, bakmasan olur mu?" bana bir kaç saniye boyunca dik dik baktı. Dün onunla yatmıştım. Bedenim onun olmuştu. Saçmalıyordum.

"Tamam. Ben seni dışarıda bekliyorum."

"Anlayışın için teşekkür ederim :)" bana gülümseyerek odadsn çıktı. Üzerime giyecek bir şey bulamamıştım. Tekrar okul formalarımı giyindim ve dışarı çıktım.

"Berfin?"

"Kıyafet bulamadım."

"Doğru. Benim sweatlerimden giy."

"B-ben böyle iyiyim."

"Off yürü!" kolumdan tutup beni eve soktu. Peşimden geliyordu. Bana bir sweat verdi. Sonra elimden aldı ve yatağa bıraktı. Önce yavaş yavaş gömleğimi çıkardı. Sonra da eteğimi. Sweati üzerime giydirdi. Dışarıya çıkıp arabaya bindik. Yol boyunca konuşmadan sahil kenarında bir restoranta geldik. Yemeklerimizi sipariş edip yemeye başladık.

"Ee, hadi biraz kendinden bahset."

"Peki. Annemle yaşıyorum. 18 yaşındayım. Daha önce İzmirdeydim. 2 Yıl önce geldik. Mmm, başka ne söyleyeyim ki?"

"Baban?"

"O konuya g-girmesen?"

"Neden? Anlamayacağımı mı sanıyordun Berfin?"

"N-neyi?"

"Dün ilkimsin dedin. Ama kızlık zarın patlamadı."

"S-sen p-patlatamamışsındır."

"Ne!? 28 santim girdi içine! Nasıl patlamasın!"

"B-babam y-yüzünden."

"Sana tecavüz ediyordu değil mi?"

"E-evet"

"Hay ben onun a-"

"Sus! Küfür e-etme."

"Daha ağrılarını hakediyor!"

"Eve gidelim."

Masaya borcumuzu bıraktık ve arabaya binip eve geldik. Direk yatağa girdim. O da tuvalete girip yanıma geldi. Saat akşam 9'du. Başını boynuma gömdü Belime sarıldı ve kokumu içine çekerek uyudu. Hissediyordum.
"Günaydın güzelim. Hadi üzerini değiştir. Kahvaltı yapalım."

"Tamam"

Yataktan kalktım ve Yağızın odadan çıkmasını bekledim. Üzerime Yağızın siyah uzun sweatini geçirip yanına gittim.

"Hoşgeldin."

Yağıza gülümsedim ve karşısındaki sandalyeye oturup yemek yemeye başladım.

"Bugün okula gitmemiz gerek, sonra da ordan çıkıp sizin eve gideriz. Kıyafetlerini alırız."

"Ben okula gelemem."

"Neden güzelim?"

"Y-yani... Yağız baksana, biz seninle beraber olduk. Okul da senin derslerini öğretmenim gibi mi dinleyeceğim, sana o gözle mi bakacağım?"

"Berfin ben anlamıyorum. Senin istediğin de bu değil miydi? O gün benim damarıma o kadar basmasaydın şuan burada bu masada değil, kendi evinde kahvaltı yapıyor olurdun. Şimdi sesini kes ve zıkkımlan."

"A-ama.. Ben sadece seni kendime bağlamak istedim."

"Bağladın işte, bana aitsin artık."

Gözümden akan bir damla yaşı hemen sildim ve sessizce yemek yemeye devam ettim. Bir süre sonra ikimiz de doyduk ve masadan kalktık. Masayı toplamak için eğildiğim sırada arkama geçti ve Belime sarıldı.

"Sen toplama bebeğim, geç otur içeride. Birazdan yanına geleceğim."

Vücuduma kendi vücuduyla baskı uygulayıp geri çekildi. Salona geçtim ve televizyon izlemeye başladım. Bir süre sonra yanıma geldi, oturdu.

"Bugün okula gidemeyeceğiz. Geç kaldık. Bana evinin anahtarını ver, gidip eşyalarını alayım. Bu kısa sweatle gelme."

"Evin anahtarı çantamda. Adre-"

"Adresi biliyorum." yanımdan kalkıp anahtarı aldı ve ceketini giyip dışarı çıktı. Onun çıkmasıyla koltuğa uzandım ve gözlerimi kapattım. Elimi karnıma götürüp okşamaya başladım. 'Ya varsa' diye düşündüm içimden. 'Ya bebeğim varsa'...

(BerYa) Miniğim'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin