(BerYa) Miniğim'

Kucak Dansı

Kapının anahtar sesiyle uzandığı koltukta doğruldum ve elindeki valizlerle içeri giren Yağıza baktım.

"Uyu güzelim, bende uyuyacağım birazdan. Şunları odaya çıkarayım."

"Saat kaç?"

"5, çok yorgunum. Şunları odaya çıkarıp uyuyalım beraber. Hadi gel."

"Peki." Yağızla beraber odaya girdik, valizleri dolabın yanına koydu ve yanıma gelip ellerini Belime sardı. Beni iyice kendine çekip başını boynuma gömdü. Nefes alışlarını hissediyordum.

"Berfin."

"E-efendim?"

"Kokun çok güzel."

"T-teşek-" demeye kalmadan dudaklarımı esir aldı. Bir süre sonra yavaş yavaş geri çekildi.

"Neden karşılık vermiyorsun bebeğim?"

"İ-istemiyorum."

"İsteyeceksin o zaman. Neyse, yorgundum am vazgeçtim uyumayalım. Hadi eğlendir beni." yatağa oturdu ve sırtını başlığa yasladı.

"N-ne?"

"Gel hadi, birşeyler yap ve eğlendir beni. Yoksa olacaklardan sorumlu olmam. "

"T-tamam." yanına gittim ve oturdum.

"Ne yapıyorsun?"

"N-nasıl eğlendireceğimi bilmiyorum." belimi kavradı ve beni kucağına çekti. Sonra kendi tişörtünü çıkardı.

"N-napıyorsun Yağız?"

"Hadi kucak dansı yap bana. Sen seversin :)" bu cümlesinden sonra gözlerim doldu. Geçmişimi biliyordu, işte şimdi rezil olmuştum.

"N-nasıl yani?"

"Bar da çalıştığın günler o piç heriflerin kucağına yapıyordun ya! Ondan istiyorum." bağırmasıyla kucağında sıçramam bir oldu. Daha fazla sinirlenmemesi için yavaşça kucağına tekrar oturdum ve önce sürtünmeye başladım. Kafasını geriye atıp gözlerini kapattı. Gözlerim o günleri hatırladığım için her saniye daha da doluyordu. Daha sonra tişörtümü çıkartıp yere attım. Yere düşen tişörtümün sesiyle gözlerini açtı. Ellerini sütyenimin üzerinden göğüslerimde gezdirdi. Gözümden akan bir damla yaşı hemen sildim ve göğüslerimi onun göğüs kaslarına sürtmeye başladım. Bir süre sonra sütyenimi de çıkardım ve göğüslerimi onun ellerine verdim. Gözümden akan 1 damla yaşı yine görmezden gelerek sildim. Göğüslerimi sıkıyordu. Daha sonra yalamaya ve emmeye başladı.

"Mmm, ağlama ve eşofmanımı çıkar."

"T-tamam." Yavaşça eşofmanını çıkarttım ve yere attım.

"Kendi eşofmanını da çıkar." gözümden birkaç damla yaş akarken kendi eşofmanımı da çıkardım ve takrar kucağına oturdum.

"Boxerımı çıkarıp aletimi eline al, okşa. " Boxerını çıkardım ve elime alıp okşamaya başladım. Soğuk ve sertti. Birazdan bunu içimde hissedecek olmanın verdiği korkuyla onu bir an önce rahatlatmak istedim. Hızlı hızlı gel-git yapmaya başladım.

"Oh, yat şuraya."

"Y-yağız. Lütfen..."

"Yat!" bir kere daha yerimde sıçradım ve yatağa uzandım. Aletini eline alıp gel-git yaptı. Daha sonra onu malum yerime sürttü.

"Mm, bu biraz canını acıtacak." aletini sert bir şekilde içime soktu ve hızlı hızlı gel-git yapmaya başladı. Deli gibi inliyordum. Bu onu daha da çıldırtmış olacak ki köklemeye başladı. Ellerimle ağzımı kapatarak imlemelerime engel olmaya çalışıyordum.

"İnle! " Ellerimi ağzımdan çektim ve istemsizce tekrar inlemeye başladım. Canım yanıyordu. Gözlerimden akan yaşların haddi hesabı yoktu. Ama dayanmak zorundaydım.

Yine saatler sonra yanında çıplak şekilde uzanıyordum. Gözlerim ve burnum ağlamaktan kıpkırmızıydı. Kollarıyla tüm vücudumu sarmıştı. Kalkmak için yavaşça çırpındığım sırada uyandı ve belimi daha da sıkı sardı.

"K-kalmak istiyorum."

"Hayır."

"K-karnım acıktı, ve m-midem bulanıyor" ellerini belimden çekti ve ayağa kalktı. Tuvalete girdiği sırada hızla ayağa kalkıp üzerimi giyindim. Daha sonra midemin bulanmasıyla olduğum yerde dolan gözlerimle öğürmeye başladım. Tuvaletten çıktı ve beni farkedince yanıma geldi.

"Şş noldu? Gel tuvalete girelim." kollarımdan tutarak beni tuvalete soktu. Eğildim ve deli gibi ağlayarak kusmaya başladım.

"Berfin iyi misin? Şş dök içini güzelim."

"Öğkk, Yağız."

"İşin bitince aşağıya gel, hastaneye gideceğiz." işte bu! Bu benim için fırsattı, eğer hamileysem artık bana dokunamazdı. Kalktım ve elimi yüzümü yıkayıp yanına gittim. Beni görünce yanıma yaklaştı ve kalın kollarıyla vücudumu sardı. Kokumu içine çekti.

"Geç, hastaneye gidiyoruz." hiç bir şey söylemeden dışarı çıkıp arabayı açmasını bekledim, arabayı açınca ön koltuğa oturdum. O da bindi ve gitmeye başladık. Bir süre sonra hastanenin önünde durduk ve aşağı indik. Tahliller yapıldı, beklemeye başladık. Başım istemsizce onun omzuna düşüyordu. Kendimi yorgun hissediyordum.

"Yağız..." kısık ve yorgun sesimle konuşunca bana döndü.

"Efendim bebeğim?"

"Midem çok kötü."

"Briazdan çıkacak sonuçların. Hadi uyu biraz." derken doktor içeriden çıkıp yanımıza geldi ve mükemmel bir tebessümle konuşmaya başladı.

"Tebrikler! Hamilesiniz! :)"