Lan Wanyin x Jiang Xichen

1.6K 87 134
                                    

Lan Yanli yoğun hıçkırıklarla ağlayan küçük  kardeşini sonunda yavaş yavaş sakinleştirebilmişti.

"A- Cheng, sorun ne, seni kim üzdü? Hadi anlat bana."

Yüzüne tatlı bir gülümseme oturtan Yanli devam etti;

" Hadi, anlat ki buna neden olan  kişiyi ayağından bağlayıp dağdan aşağı atabileyim." 

Lan Wanyin iç çekmeleriyle vücudu sarsılırken sonunda konuşabildi ;

"Jiejie, özür dilerim. Ben özür dilerim. Ben... "

Bir anlık duraksamasının ardından yeniden şiddetlenen ağlamasıyla devam etti;

"Sizden habersiz evlendiğim için özür dilerim!"

" A-Cheng, ne evliliğinden bahsediyorsun?"

Yanli'nin kaşları çatılmıştı.

"Alın şeridimi aldı, birden yaptı Jiejie, yemin ederim geldiğini fark etmemiştim. Aldı ve kaçtı, lütfen cezamı verin!"

Lan Yanli dizlerinin üstüne çöküp cezalandırılmak isteyen kardeşinin ellerini tuttu.

" A-Cheng, alın şeridini sen vermedin değil mi?"

Lan Wanyin başını hızlıca 'hayır' anlamında salladı.

"Bak A-Cheng. Alın şeridini aynı duyguları paylaşarak sen vermediğin sürece bir sorun yok.  Cezalandırlmana gerek yok."

"Yani şimdi onunla evlenmiş sayılmaz mıyım?

"Hayır A-Cheng, öyle bir şey yok. Alın şeridini senden izinsiz alıp kaçan o. Bu evli olduğunuz anlamına gelmez. Buradan anlayabileceğimiz tek şey canına susamış olduğu. Birileri değersiz hayatını almamı istiyor. "

Lan Yanli masum kardeşiyle oynandığı için öfkeyle dolmuştu.

"Merak etme, Jiejie'n bunu halledecek."

Lan Yanli bunu yapanın kim olduğunu sormamıştı, Lan Wanyin'de bir isim vermemişti. Buna gerek yoktu. Kimden bahsedildiği apaçık ortadaydı.

Lan Yanli kardeşini Jingshi'de bırakıp çıktı.

° ° ° ° ° ° ° ° ° °

Jiang Xichen yıllık eğitim için geldiği sektin sınırları dışında bulunan bir gölet kenarına oturmuş, gülümseyerek elindeki bulut desenli beyaz kurdele ile oynuyordu.

Sanki çok değerli bir şeymiş gibi hareketleri özenliydi.

Lan sektinin genç efendisi Lan Wanyin'in utanan yüzünü hatırladığında gülümsemesi daha da derinleşmiş, etrafından kalpler ve çiçekler çıkmaya başlamıştı.

Kurdeleyi yüzük parmağına dolamak üzereyken bir ürperti hissetti. O daha bir şey yapamadan ensesinden yakalanmıştı bile.

Lan Yanli yüzünde bir gülümseme olmasına rağmen çok karanlık bir hava yayıyordu. Alnındaki damarlar belirgin bir şekilde seğirdiğinde Jiang Xichen'i ensesinden tutarak kaldırdı.

"Genç efendi Jiang, hadi sizinle biraz konuşalım. "

Jiang Xichen onu hiç zorlanmadan kaldıran kadına şaşkınlıkla baktı.

"G- Genç hanım Lan."

( Yanli doğal olarak Lan sektinin kas gücüne sahip)

° ° ° ° ° ° ° ° ° ° °

Lan Wanyin ablası ayrıldıktan kısa bir süre sonra onu bulmak için peşinden gitmişti. Sekt içerisinde bulamamıştı bu yüzden arayışına sekt dışında devam ediyordu. Onu bulamadığı için endişelenmeye başladığında bazı sesler duydu. Sesin geldiği yöne doğru ilerlediğinde açık bir alana geldi. Dağın bu kısmında bulutlar çok güzel görünürdü, Lan Wanyin arada burayı ziyaret edip manzarayı seyrederdi. Ama bu defa kesinlikle ilgisini çekmiyordu. Onun yerine gözleri kocaman açılırken uçurum kenarında duran ikiliye bakıyordu. Ablası Jiang Xichen'i bağlıyordu!!!!


"Jiejie!!!!"

İkili sesin geldiği yöne baktıklarında Lan Wanyin'i görünce gülümsediler.

"A-Cheng"

"Wanyin"

Lan Wanyin, Jiang Xichen'i azarladı;

"Bana bu şekilde seslenemezsin!"

Ama uyarısının boşa olduğunu biliyordu.

Ablasına döndü,

"Jiejie, ne yapıyorsun? Sektimizde insanlara zorbalık etmek yasak ve onları bağlamak da!"

Yanli küçük kardeşine güven verici bir gülümseme gönderdi

" Merak etme A-Cheng, sekt sınırları dışındayız. Yani birini öldürmemde bir sakınca yok."

Öldürmek????

"Hayır Jiejie, lütfen bununla uğraşmayı bırak. Alın şeridimi almamız yeterli."

Ablasının az çok ikna olduğunu görünce Jiang Xichen'i çözmeye başladı.

" Bir daha benimle uğraşma. Senin utanmaz tavırlarınla harcayacak vaktim yok.!"

Jiang Xichen onu dinlerken gülümsüyordu. Son düğümde çözüldüğünde Lan Wanyin'i kucaklayıp yanağında dudak çizgisine yakın bir yere öpücük bıraktı.

"Wanyin'in beni kurtarmaya geleceğini biliyordum."

Lan Wanyin o kadar şaşırmıştı ki bir an dondu kaldı. Sonra yüzü kızarırken kaşlarını çattı ve gözleri dolmaya başladı.

Jiang Xichen bu görüntünün ne kadar sevimli olduğunu düşünürken ensesinden tutuldu.

Lan Yanli, Jiang Xichen'i dağdan aşağı attı.

Jiang Xichen'in kahkahaları duyuluyordu.

Lan Yanli uçurum kenarında durup bir süre izledi ve sonra yüzünde karanlık bir ifadeyle mırıldandı,

" Muhtemelen ölmeyecek. Başka bir yol düşünmeliyim gibi görünüyor."

Lan Wanyin ablasının korumacı tarafını ilk defa bu kadar açık bir şekilde görmüştü.

                      -SON-

XİCHENG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin