26.03.2020/Rusya
Uzun masanın etrafını dolduran heyeti; başkanlar, yöneticiler, iş adamları, ajanlar ve mafyalar oluşturuyordu.
Devlet başkanı Rurik Lebedev başköşeye kurulmuş, yaşanan kargaşayı izliyordu. Yaptıkları plan suya düşmüştü ve işin içinden nasıl çıkacaklarını bilemiyorlardı. Rusya'yı kara bulutlar esir almıştı.
Başbakan Anton Ivonov öksürerek elini kaldırdı. "Türkiye bu durumdan haberdar, elimizi çabuk tutmazsak çok kan dökülecek."
Savunma bakanı kibirli gülüşünü dudaklarına kondurup "Yine bize ihtiyacınız var anladığım kadarıyla," deyip elindeki dosyayı masaya koydu. "İstihbarat servisiyle ortaklaşa bir çalışma gerçekleştirdik. Gemimiz şu an Türkiye'deki güçlü mafyaların eline geçmiş. Kargaşa çıkarmamız gerekebilir."
"Savaş gibi mi?" Bunu soran Kolenka Petrov'du, Devlet Teknoloji Kurumu'nun müdürüydü. Burada olmaktan hoşlanmıyordu, bu işe başlarken başına bunların geleceğini hesap edememiş olmaktan nefret ediyor, yine kendisine kızıyordu.
"Savaş çıkması işleri geriye atar, kargaşanın olması daha mantıklı. O gemiye acilen ulaşmamız gerekiyor." Edik Vas masanın uç tarafına oturmuş, yitirebileceği parasını hesaplıyordu. Basına sızarsa ya da uranyumlar Türkler tarafından kullanılırsa uzun süre ortadan kaybolması gerekecekti. Amerika, Japonya, İngiltere gibi büyük devletler yapacakları deneylerin, kaçakçılıklardan haberdar olmaması gerekiyordu. Rusya büyük ve yüce bir devletti onlar için, kendi çıkarlarıyla beraber kalkınmasına yardımcı olmak hoşlarına gidiyordu her birinin.
Rurik elini kravatına atıp gevşetti, durumlar iç açıcı göstermiyordu. Türkiye'yle aralarını bozmak istemezlerdi. Lakin ortadan kaybolan gemi onların anahtarıydı.
Yaptıkları planı ince dokuyarak işlemişlerdi, burada bulunan otuz kişiden başka kimsenin haberi yoktu olanlardan. Aklına gelen isimle gerilerek dişlerini sıktı. Vlad Novikov'a döndü aniden. "Dmitri Morozov, onun haberi var mıydı bu gemiden?"
Vlad Novikov, istihbarat servisinin başkanıydı. Ayrıca Dmitri Morozov'un yakından arkadaşıydı. Rurik birkaç ay önce Mozkov'u bu işten çıkarmış, hak talep etmesine izin vermemişti.
Çuvallamalarının nedeni bu adam olabilirdi.
Zehir yeşili gözlerini Vlad Novikov'dan çekmiyordu, gerginlikle ağzından çıkacakları duymaya çalıştı. "Haberi vardı Lebedev, kendisini bizzat sen dışarı attırmıştın."
Yan koltuklardan birinin gülme sesiyle bakışlar oraya çevrildi. Igor Kozlov kendinden geçmişcesine gülüyordu. Gülüşü durulunca kırmızılaşmış yüzünü onu izleyenlere çevirdi. "Dmitri'nin durmayacağını anlamalıydık, aptallığımıza güldüm."
"Saygılı olmayı öğren Kozlov." Savunma bakanı Cheslav Sokolov öfkeli gözlerle Igor'a bakıyordu. "Öğren bunu." Sesindeki tınıdan bile buram buram tehdit kokusu alınıyordu.
Kozlov umursamadan "Bana emir vermen hoşuma gitmedi bakan. Dikkat et de oturduğun koltuğu kırmayayım," dedi. Igor Kozlov'un gücü ailesinden geliyordu. Rus mafyasında en bilinen isimlerden biriydi. Dünya'da saygıyla anılıyordu ama onun da düşman olsa dahi saygı duyduğu biri vardı elbette.
"Geminin bulunmasını sağlayan kişi Morozov olmuş olmalı," diye mırıldandı Rurik.
Vlad ise içten içe birazdan burada yaşanacakları biliyor, sesini çıkarmadan heyeti gözlüyordu. Dmitri Morozov'u kendine düşman eden bir daha onsuz iş yapamıyordu. Devlet onu desteklemeyi keserek büyük bir aptallık yapmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KESİŞME
Action"Rusya'nın tanrısı şimdilik ait olduğu şehri terk ediyordu." Karanlık şehirler mavi irisler sayesinde ışıldamaya başladığında küçük kıyamet yavaşça damarlarının arasında kana karışacak ve hafif bir bastırmayla kopacaktı. Adam kıyameti başlatan tanrı...