Yazlık

Devam

Atakan cevap bile vermemi beklemeden beni merdivenlerde bırakıp gitmişti. Ardından çocuklar döndüğü için hiç konuşamamıştık. Hala inanamıyordum. Bu gerçekten yaşanmış mıydı hayal mi görmüştüm ? Bana gerçekten benimsin mi demişti. Cisıs krays bayılmak üzereydim. Düşündükçe ateş basıyor kalbim hızlanıyordu. Nasıl da kesin ve emir dolu konuşmuştu haşin erkeğim. Fakat yeni bir sorunum vardı. Kubi'ye yakın davranışlarım yüzünden gittikçe bana daha da yaklaşmaya başlamıştı. Şimdi ne yapacaktım ? Atakanı kızdırmak istemiyordum. Ama Kubi'ye karşı hiçbir isteğim yok desem yalan olur.
Yemekten sonra biralarımızı alıp masaya kurulunca Atakanla gözlerimiz birleşti. O sırada Kubi kolumu ısırdı. Ve Atakan ölümcül bakışlarını ona çevirdi. Gerçekten beni kıskanıyordu. Hayal gibiydi ama gerçekti. Keske bunları bana daha önce söyleseydi. Böylece arkadaşıyla bir şeyler yaşamamış olurdum aptal çocuk. Telefonla konuşmak için bahçeden uzaklaştım. Annemle konuştuktan sonra telefonu kapatıp yürüdüğüm yönün tersine döndüğümde bir şeye çarptım. "Ah" diye inleyip bir kaç adım geri gittiğimde çarptığım şeyin Kubinin siteden arkadaşı olduğunu fark ettim. Gülümseyerek "özür dilerim seni korkutmak istememiştim" dedi. "Sorun değil" dedim ben de rahatlayıp gülerek. Çok tatlı bir çocuktu. Esmer teni, belirgin kasları ve kıvırcık saçlarıyla etkileyemeyeceği biri var mıydı acaba ?
Dalıp gittiğimi fark edip kendime gelince meraklı bir şekilde sordu
S : iyi misin ?
Ben : evet evet daldım bi an düşünceliyim bu gün
S : kötü bir şey mi oldu ?
Ben : hayır tam tersi
S : peki sevindim öyleyse, kendine dikkat et yarın denize gelirsen görüşürüz
Ben : görüşürüz
Bahçeye döndüğümde Kubi direkt "nerede kaldın?" Diye sordu. Atakan gözlerini devirdi. Bunu görüp gülmeme engel olamadım ve sırıtarak Kubi'ye baktım cevap vermek yerine. Atakanın yanına oturdum. Böylece kokusunu içime çekebilirdim doya doya. Atakan masanın altından elini bacağıma koydu. Ne yapıyordu ? Anında yükselen ateşim ve pır pır çarpan kalbimde ne yapacağımı bilemez halde yüzüne baktım. Bana göz ucuyla bile bakmadan sohbet ediyordu çocuklarla. Ben de dönüp sohbete devam ettim. Ama eli gittikçe yukarı çıkıyordu. Heyecanım gittikçe artıyordu. Beni öldürecekti bu çocuk. Aşırı şaşırtıyordu beni bu gün. Ve sonra kalkıp hiçbir şey yokmuş gibi salona yatıp uyudu. Neydi şimdi bu ? Dalga mı geçiyordu ? Delirmek üzereydim. O an sinirden gözüm döndü ve intikam almak istercesine kalkıp Kubinin dibine girdim. İlerleyen saatlerde Kubiyle birlikte uyuya kaldık.