Yazlık

Kıskançlık

Uyandığımda deli gibi başım ağrıyordu. Kafam o kadar karışıktı ki beynim artık olanları algılamakta zorlanıyordu. Kahve yapmak için indiğimde Kendimi yine onu uykusunda izlerken buldum. O güzel horultusunu bana sarılırken ensemde hissetmek için neler vermezdim. Yavaşça yanına gittim dudağına hafif bir öpücük kondurdum. Uyanmamasından cesaret alarak elimi penisinin üzerine koyup okşamaya başladım. Atakan uyanmıyordu. Ama küçük Atakanı uyandırmıştım. Şikenin altından bana bakıyordu adeta. Üzerine oturmamak için kendimi zor tutuyordum. Keşke Kubilay da aşağı inip bana eşlik etseydi. Suyun kaynama sesiyle irkilip ayağa kalktım. Kahvemi alıp bahçeye çıktım. Camdan Atakanın silüetini gördüm uyanır uyanmaz banyoya girdi. Ne yaptığını biliyordum. Ve yanına gitmek istiyordum. Kendi kendime aman tanrım bu gün azgınlıktan ölüyorum diye geçirdim. Banyonun kapısına kulağımı dayayarak ona eşlik ettim. Biri gelir diye korkmuyordum bile artık. İkimiz de aynı anda boşaldık. Boşalırken inlememe engel olamamıştım. Beni duydu mu acaba diye düşünerek kendimi yerken sifon sesiyle bahçeye koştum. Ve hiçbir şey yokmuş gibi bir sigara yaktım. Atakan yanıma geldiğinde gülümsüyordu. Yanağıma bir buse kondurup günaydın dedi. Sanki az önce sex yapmış bir çift gibi hissettim. Mutluluktan gözlerim dolduğu sırada bir anda sandalyemi kendine doğru çekip "gece kiminle uyuduğunu unutmayacağım" diye tısladı kulağıma. İliklerime kadar donup kaldım. Hoşuma gitmesi gerekirdi beni kıskanması. Ama ben sadece korkuyordum. Diğerleri uyanana kadar tek kelime etmeden oturduk. Kahvaltıdan sonra denize gittik herkes geldi. Atakan bile. Ben denize gireceğim dediğimde Kubilay ben de diye atladı. Ama tam o sırada Atakanın bana bakışını gördüğüm için geri adım atıp "ya önce fotoğraf çekineyim ya da " deyip yerime geri oturdum. Atakan Kubilay'a dönüp ben gelirim seninle dedi. Ve gittiler.