¹³

2.5K 366 67
                                    

"han jisung, tekrar böyle bir şeye nasıl ve neden cesaret ettiğini sorgulamaktan bıktım. aynı şekilde sana ceza vermekten de bıktım."

han jisung, alıştığı bir ortamdaydı. profesör mcgonnagal' ın ofisinde... ilk geldiği yıl bile soluğu burada aldıkları için buraya gelmeye de epey alışkındı. üstelik bu sefer gecenin bir körü ve deli gibi uykusu varken bu odada azarlanıyordu. yine de hem alışkın olmasından, hem de bu sefer yanında minhonun da olmasından zerre kadar umurunda değildi. doğrusunu söylemek gerekirse aslında hiçbir zaman umursamadı, şimdi ise sadece minho da olduğu için hem umursamaz hem de neşeliydim ve bunu profesör mc gonnagalın fark etmesi durumunda daha çok azar yiyeceğinin de farkındaydı.

"sana gelince lee minho, ilk defa böyle bir davranış sergilediğin için çok yüklenmek istemiyorum ama ne demek gecenin bir yarısı karanlık ormanda gezinti?! bay hagrid sizi fark etmese belki haberimiz bile olmayacaktı ve her gün bunu tekrarlayacaktınız"

doğrusu profesör mcgonnagal cidden çok katı kurallara sahip bir biçim değiştirme öğretmeni ve aynı jisung gibi kediye dönüşebilen bir animagustu. yine de jisung aynı tür olsalar bile asla bu öğretmenlerinden hoşlanmamıştı. katı kurallar ve sıkıcı konulara asla gelemiyordu. üstelik kendi binalarının başkanı olmasına rağmen puan kırmaktan çekinmeyişi de bir o kadar sinir bozucuydu.

"her iki binadan da 20 puan kırıyorum. senin için iyi sonuçlar doğurmayacağını için bay snape' e bildirmemek gibi bir iyilik yapacağım ancak bir daha olmaması konusunda garanti vermen gerek lee minho" minho, kendisi bike dediğine inanmazken "elbette, profesör" demişti mahcup olduğunu gösteren bir tavırla.  halbuki eğer jisung yanında olacaksa her gün yasak ormanda gezintiye çıkmak ve her gün bu şekilde azaelanmaktan çekinmezdi.

ve kesinlikle mahcup veya pişman değildi, jisung ile neredeyse korkudan altına yapacakları bir gezintiye çıkmışlardı, onunla bir sırrını paylaştığı için içi rahatlamıştı ve üstünden uzun zamandır taşıdığı o yük bir nebze olsun kalkmıştı. ancak onun yüzünden içi yeni ve bilmek istemediği sırlarla dolu oluyordu. onunla olduğu tüm anlarda nasıl mutlu ve heyecanlı olmasının nedeniyle ilgili sorgulanması gereken küçük ancak kafasını sürekli meşgul eden ve başına bela açabilecek bir sır.

"ayrıca haftasonu tatilinde kütüphaneden sorumlu olacaksınız. bütün kitapların eskisi gibi konularına göre ve alfabetik sırayla düzenlenmesini istiyorum, büyü kullanmak da yasak. bu seferlik ceza konusunda size biraz daha yumuşak davrandım. lütfen tekrarlanmasın." profesör mcgonnagal yaptığı sözsüz büyüyle odanın kapısını açtığında onları açıkça kovmuştu. onlar ise sonunda diye düşünerek bundan me un olmuş ve tek kelime daha etmeden hızlıca odadan çıkmışlardı. birlikte belaya da bulaştıklarına göre kesinlikle artık önüne geçilemeyecek iyi bir ikili olmuşlardı ve kimse aksini iddia edemezdi. tabii bir de minho bunu herkese kanıtlamaktan çekinmese her şey çok daha iyi olabilirdi.

"çok eğlenceli bir gündü jisung, bunun için teşekkür ederim. daha önce tahmin edebileceğin gibi hiç böyle bir şey yapmamıştım."

şimdi bu muhteşem ikili, dönen merdivenlere doğru giden uzun koridorda birlikte yürüyorlardı ve içlerinde tarif edilemez bir huzur vardı. yan yana oldukları her an peşlerini bırakmayan bir huzur.

"seni gryffindor ortak salonuna kadar bırakacağım, izin verirsen"

jisung çoktan merdivenleri çıkmaya başlayan minhoya tuhaf bakışlarını gönderirken "saçmalama" demişti. "neden yedi kat çıkıp inesin"

minho tek kelime etmeden merdivenlerde duraksamış ve jisung peşinden gelene kadar tek kelime etmeden sakince beklemişti.

"hala biraz daha zaman geçirmek istiyorum sebepsizce, merdivenleri çıkarken nefes nefese kaldığımız için konuşamayacak bile olsak yanında olmak güzel" şimdi gürültü yüzünden uyanmış tablolardan birinin gözlerini onlara dikmiş ve diğer tablolarla dedikoduya geçmek için hazır duran ifadesi onları ürkütmemiş değildi.

cat|minsung✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin