10 | geç kalınmış bir aşk

439 64 31
                                    

Arkadaşlar... Bu bölüm de final değil... Ben kitabı bitirmek istedikçe mutant kitap kendi kendine uzuyo dkgmwmgmwmgmwmf
Şaka bir yana önümüzdeki bölüm GERÇEKTEN bu sefer kesin ve geri dönüşsüz olarak final ❤ (ciddiyim)

 Ben kitabı bitirmek istedikçe mutant kitap kendi kendine uzuyo dkgmwmgmwmgmwmf Şaka bir yana önümüzdeki bölüm GERÇEKTEN bu sefer kesin ve geri dönüşsüz olarak final ❤ (ciddiyim)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jennie üzerindeki mücevherlerle ve dantellerle döşenmiş ağır gelinliği zorlukla çıkarmıştı. Tüm pahalı takılarından ve pahalı ayakkabısından kurtulup kendi giysilerini giymişti. Çok değil, birkaç saat içinde haber tüm ülkeye yayılırdı. Bir genç kız kral ile evlenmekten vazgeçmişti. Bu nasıl bir nankör ve şımarıklıktı? Bu kız aptal mıydı, kraldan daha iyisini bulamazdı. Resmen kucağına dek gelmiş fırsatı geri tepiyordu. İnsanlar böyle konuşacaklardı. Kimse Jennie'yi anlamayacaktı bunu biliyordu. Ama anlamalarına da gerek yoktu. Zaten bugün veya en geç yarın ülkeden tamamiyle ayrılmış olacaktı. Saraydan ayrıldığında ilk iş, bir at arabasına binerek Canzone Del Cielo'ya gitmek istediğini söylemek olmuştu. Ve yarım saat içinde kendini Canzone Del Cielo'nun önünde bulmuştu.

Bir daha asla girmeyeceğini düşündüğü o kapıya baktı. Gözleri tabelanın üzerinde dolaştı. Bu saatlerde Canzone Del Cielo dolmaya başlardı. İnsanlar yer kapabilmek için erkenden gelirler, Penelope'yi beklerlerdi. Derin bir nefes alıp kapıyı itti ve içeriye girdi. Her zamankinin aksine Canzone Del Cielo şimdi çok boştu. İçeride yalnızca iki üç kişi vardı. Onlar da bir arkadaş grubuydu ve sohbet ederek birlikte bira içiyorlardı. Namjoon, her zamanki yerinde - Jennie onu tanısa da ne yazık ki Namjoon'un bu kızın kim olduğuna dair bir fikri yoktu - duruyordu. Ancak insanlara içki yetiştirmek için uğraşmak yerin yalnızca boş bardakları kuruluyordu. Dikkat çekmek adına hafifçe öksürdü genç kız. Namjoon'un bakışları hemen kıza yönelmişti ve yüzünde küçük bir tebessüm oluşmuştu. "Ne istemiştiniz?"

"Ben," dedi Jennie. Şu an oldukça garip hissediyordu çünkü her zaman kimseye görünmeden Penelope'nin odasına girerdi. Hatta çoğu zaman arka kapıyı kullanmaya çalışırdı. İlk defa yüzünde maske olmadan, endişelerden uzak bir şekilde Canzone Del Cielo'nun ortasında dikiliyordu. "Min Yoongi ile görüşmek için geldim. Odasında mı?"

"Evet," Namjoon kaşlarını çattı. Bu kızı hiç görmemişti. Yoongi'nin sevgilisi miydi acaba? "Bay Min odasında."

"Tamam, teşekkür ederim." Jennie iç çekerek tanıdık koridora yöneldi. Koridorun sonundaki odaya gitmiş ve ellerini yumruk yaparak kapıyı tıklamıştı. İçeriden gir sesini duyduğundaysa yeniden derin bir nefes alıp kapının kolunu aşağıya indirmişti. Hızlıca içeri girerek kapıyı ardından kapatıvermişti. Yoongi, çalışma masasının arkasındaki iskemlesine  oturmuş elindeki piposunu içerken bir yandan da önündeki kağıtlarla ilgileniyordu. Muhtemelen Canzone Del Cieloda çalışan herhangi birinin geldiğini düşündüğü için bakma gereksinimi duymamıştı.

"Bay Min." Jennie'nin sesini duyduğunda neredeyse iskemlesinden düşüyordu. Elindeki kağıtlar masaya sertçe düşerken piposunu kenara bıraktı ve şaşkınlıkla Jennie'ye baktı. Kaşlarını çatmış ve dudaklarını aralamıştı. Jennie'nin burada ne işi vardı?

penelope ❅ jenkook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin