Anna, kaptan köşkünün bir alt katında bulunan güvertenin burun kısmından denizi izliyordu... Rüzgar, koyu kumral saçlarını dalgalandırırken, gözlerini kıstırıyordu... Biraz üşüdüğü hafif titremesinden belliydi. Ama burada denizi izlemeyi o kadar çok seviyor olacak ki, soğuğa aldırmadan manzaraya kendini teslim etmeye devam ediyordu...
Biraz sonra, Anna'nın hemen sol tarafına, ellerini korkuluklarla birleştiren bir adam daha geldi.. Anna, bu genç delikanlıyı farkedince birdenbire söz açmak istedi;
"Sanırım burun kısmından denizi izlemeyi siz de seviyorsunuz..."
Adam ilk başta biraz şaşırsa da biraz sonra Anna'ya beklediği cevabı verdi;
"Evet, kesinlikle...."
Bu cevap üzerine Anna gülümsedi, ancak sepsiz bir şekilde içinden konuşmaya devam edesi geliyordu.. Yine kendini tutamadı ve başka bir soru sordu;
"Nerelisiniz ?.."
Bu soru üzerine adam kafasını tamamen Anna'ya doğru çevirdi ve şaşkın şaşkın bakmaya başladı. Bu bakışları tuhaf karşılayan Anna, anlam veremediğini belirtmek istedi;
"Ne oldu ?? Sadece nereli olduğunu sordum. Eğer naz yapacaksan, gidebilirim.."
"Hayır hayır !.. Sadece, durup dururken beni tanımaya çalışmanız biraz garip geldi."
"Afedersiniz bayyy...."
"Jacob !"
"Afedersiniz bay Jacob, acaba bundan önceki hayatınızda siz insanlarla nasıl tanışmıştınız ??"
"Aslında bakarsannn..... güzel soru."
Bunun üzerine Jacob da Anna da gülümsedi.... Çok geçmeden Jacob, sağ elini Anna'ya uzatarak sözlerine devam etti;
"Peki o halde, tanışalım... Ben Jacob.."
Anna hiç tereddüt etmeden Jacob'ın elini sıktı ve o da ismini söyledi;
"Anna.."
"Memnun oldum Anna...."
"Ben de memnun oldum, Bay Jacob..."
İkisi de birbirlerine bakarak, ve ellerini sıkmaya devam ederek gülümsüyorlardı.... Ancak biraz sonra yakın bir yerden gelen ses, bu bakışmayı bozdu;
"Anna ?!!"
Anna hemen yüzünü sesin geldiği yere doğru çevirdi ve gördüğü görüntüyle beraber şoka uğradı. Bu, Anna'nın abisi Jerry'di !... Anna, yutkunup hemen cevap verdi;
"Evet ??.."
Jerry, bir hışımla Anna'nın yanına yaklaşarak kolunda tuttu, ve herkesin içinde kardeşine bağırmaya başladı;
"Sen ne yaptığını sanıyorsun he ?! Daha bugün tembih ettim, tanımadığın etmediğin adamlarla sohbet etme diye !!..."
"Abi bırak kolumu, ne yapıyorsun ? Canım acıyor !...."
Bu kargaşa üzerine Jacob, Anna'yla abisinin arasına girerek, olaya müdahale etmek istedi;
"Bey efendi, ne yaptığınızı zannediyorsunuz ? Bırakın kızı !.."
"Kardeşime ne yapacağımı sana mı soracağım budala !..."
Jerry, bir anda Jacob'a bir tokat yapıştırdı.... Bu tokatla beraber herkes şoka uğradı.... Jabob'ın kendisini savunmaya bile fırsatı kalmadan Jerry, Anna'yı kolundan tutup hızlıca oradan uzaklaştırdı..... Siniri içinde kalan Jacob, etrafta hala bakınmaya devam eden insanlara doğru döndü ve hafif sesini yükselterek söylendi;
"Ne bakıyorsunuz öyle ?! Hadi herkes işini baksın !...."
-*****************-
Anna abisinin elini iterek haykırdı;
"Bırak beni artık !!"
"Kes sesini ! Eğer bir daha sözlerimi dinlemediğini görürsem, sana verebileceğim en büyük cezayı veririm !!.."
"Sen kendini ne zannediyorsun ?! Ben senin tasması bağlı köpeğin falan mıyım ?!.. Herkesin önünde beni küçük düşürdün. Kaç kere söyledim Anneme, abim gelmesin diye ama dinlemedi beni.. Şurada bir iki haftalık tatilimiz var, o da rezil rüsva olacak anlaşılan...."
Bir anda Anna'nın annesi, Bayan Mary'nin sesi duyuldu;
"Neler oluyor ?!.."
Anna, hemen annesine dönüp cevap verir;
"Abim beni herkesin içinde azarlayıp, küçük düşürdü anne. Ben ki koskoca Bay Paul'un kızıyım. Beni ikinci sınıf insanlara rezil etti. Üstelik konuştuğum bir adama da tokat attı !.."
"Jerry ??.. Doğru mu bütün bunlar ??..."
"Evet, doğru. Ne olacak ?!.. Hanfendiyi elin adamlarıyla fingirdeşirken yakaladım diye bana ceza falan mı vereceksin ?? Kusura bakma anne ama, ben o yaşı çoktan....."
Bir anda Jerry'nin yüzünde bir tokat patlar.... Bu, Anna'nın elidir.. Jerry, şaşkınca annesine ve Anna'ya bakarken, Anna sinirlice Jerry'e öfke kusar;
"Herkesin bir haddi vardır Jerry !.. Senin de öyle....."
Bunun üzerine Anna sert adımlarla oradan ayrılır.... Böylece Bayan Mary de hiç tereddüt etmeden Jerry'e arkasını döner ve Anna'nın peşinden gider....
-*************-
"Anna !! Anna !!!!.."
Bayan Mary, Anna'nın peşinden koşmaya devam ediyordu. Nihayetinde Anna'yı kolundan yakalamayı başarıp, gözlerinin içine bakarak sordu;
"Nereye gidiyorsun ?!"
"Sizden uzağa !! Sizden de, kusursuz olma çabalarınızdan da bıktım usandım artık !!! Bundan böyle bu gemide tek başımayım !!...."
Anna, kolunu annesinin elinden çekerek hızlıca oradan uzaklaştı.... Bayan Mary, kızının bu davranışını hem şaşkınlıkla, hem de anlayışla karşılamıştı.... Anna'yı kendi haline bırakmaya karar verdiği için, peşinden gitmeye devam etmedi.
-*************-
Anna, güvertede hırçın bir şekilde hızlıca ilerlemeye devam ederken, karşısına birden Jacob çıktı.... Jacob, Anna'ya hemen sordu;
"Hey hey Anna bekle, nereye gidiyorsun ?!.."
"Çekil önümden !"
"Dur bir dakika sakinleş, abin sana bir şey yaptı mı ?..."
"Sana çekil önümden dedim Jacob !!!.."
Tekrar yürüyüp gitmeye yeltenen Anna'yı Jacob bir anda yüzünden tutarak, dudaklarından öpmeye başladı.... Bu öyle bir öpücüktü ki, öpüşmeleri yarım dakikayı buldu.. Bu tutkulu öpüşmenin ardından, Anna, Jacob'ın gözlerine bakakalmıştı.... Jacob da aynı şekilde Anna'nın ela gözlerinin içine dalmıştı.... Anlaşılan, bu dev geminin görlemli yolculuğunda, dev bir aşk alevlenmekteydi....
NOT: Bu ani öpüşme olayı, şimdilik saçma gelebilir. Ama ileriki bölümlerde bunun açıklaması var. Duygular, bazen erken ya da geç demezler...
Lütfen okuduktan sonra "yıldız" tuşuna basarak hikayenin oy oranına katkıda bulununuz.