M E R H A B A L A R !
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir, değilseniz de mesaj kutum size her zaman açık. Gelin dertleşelim. Eğer mesaj kutumu beğenmediyseniz, mesaj panoma istediğiniz her şeyi -aklınıza ne geliyorsa- yazabilirsiniz. :))
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Seviliyorsunuz!
Dipnot: Mahir ve Melisa, gerçek değildir! Tamamen hayal ürünüdür, gerçek hayatta onlar gibi birilerini aramayınız. Bulamazsınız. Evde kalmanızı istemem. ;))
Dipnot II: Sizi çok seviyorum!
Keyifli okumalar.
__________
Mahir'in aldığı şeyleri yerlerine yerleştirdiğimiz de mutfak biraz daha ferahlamıştı sanki. Bilemiyorum belki de bu benim saçmalığımdı. Saçlarımı dağınık bir ev topuzu yapmıştım. Nasıl göründüğüm umurumda bile değildi.
"Şimdi ne yapıyoruz şefim?" Dediğimde dudaklarından bir kıkırtı yükseldi ama hemen kendini toparladı. Bu oyun çok güzel gidiyordu bence.
"Çok aç olduğumuz için makarna yapmayı öneriyorum. Kabul müdür çırak?" Başımı olumlu anlamda salladım. Makarnaya aşık bir insandım zaten. Her türlüsü kabulümdü.
"Tamamdır şef!" Ocağa tencereyle su koydum ve kaynaması için ocağın altını orta dereceye getirdim. Mahir hazır durmaları için süzgeci, tuzu, salçayı ve yağı tezgahın üzerine -ocağın hemen yanına- koymuştu.
"E bu bitti sayılır şefim." Dediğimde dudaklarını büzdü. Sanırım daha uzun süreceğini düşünmüştü. Açıkçası ben de öyle düşünmüştüm.
"Salata yapalım."
"Ben yapayım mı Mahir?" Dediğimde kafasını hızlıca olumsuz anlamda salladı.
"Hayır, ben yaparım. Sen misafirsin. Yeterince çalıştırdım zaten seni."
"Abartma istersen. Sadece poşetleri yerleştirmene yardım ettim ve ocağa su koydum." Başını olumsuz anlamda salladı yine.
"Ve poşetleri taşımama da yardım ettin." Elimde olmadan kıkırdadım.
"Pekala şefim, gösterin hünerlerinizi."
Mahir buzdolabını açtı ve içinden domates, marul, yeşil biber, salatalık çıkarttıktan sonra tezgahın üzerine koydu. Tezgahın altından çıkarttı doğrama tahtasını çıkarttıktan sonra çekmeceden aldığı siyah bir bıçak koydu üzerine. Bunları yaptıktan sonra makarnayı tenceredeki suyun içine döktü.
Sebzeleri güzelce yıkadıktan sonra güzelce doğramaya başladı. Kollarımı göğsümde bağlayarak onu izlemeye başladım. Mutfağa kesinlikle çok yakışıyordu. Çoğu erkeğin aksine eli bu işlere yatkındı. Bu hoşuma gitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yara Bandı Fabrikaları
ChickLitTekrar o adama baktığımda olduğu yerde dikildiğini görmek merak uyandırmıştı. "Cehennem olun hepiniz! Gereksiz yara bantlarına, bu boktan yara bandı fabrikası açanların ağzına tüküreyim ben! Anasını sattığımın yara bantları!" Diyerek bağırmaya başl...