7

214 28 0
                                    

San

2.30 saatin ardından film bitmiş herkes salonu terk ediyordu. Wooyoung film'in sonlarına doğru uyuduğu için şu an etrafa ölü gibi bakıyordu. Ayağa kalktığında hafif arkaya doğru sendelenmişti. Ona doğru elimi uzatırken o kendini toparlamıştı.
Kafamı Yunho ve Yeosang'a çevirdim,sonra da bizimkilere baktım. Jongho dışında hepsi uyumuştu. Amk gerizekalıları.
Hepsini yavaştan uyanınca yemek yemeye ondan sonra da Bowling oynamaya geçmiştik.

Bowling'te ikişer şekilde tekrar grup olacaktık bu sefer;
Hongjoong ile Mingi
Yunho ile Jongho
Hwa ile Yeosang
Ve ben ile Wooyoung.

"Bu benim 2 veya 3. Oynayışım olacak. O kadar iyi değilim."
Wooyoung konuştuğunda Mingi lafa dalmıştı.

"Aaaaa sen bizi bilmiyor musun? Biz bowling birincileriyiz evde kupalarımız var her gün 4 saat bowling antremanı falan yapıyoruz. Olum manyak mısın ne olacak?"
Elini Wooyoung'un omuzuna atmıştı.
"Ayrıca kimse Yeosang'tan daha kötü Bowling oynayamaz tatlım."

Kıkırdamıştı. Gülümsediğinde veya kıkırdadığında kemikli yüzü bir anda yok olup tombul yanaklı bir surata dönüşüyordu ve bu onu tatlı yapıyordu.
Ona bu kadar daldığımı fark edince gözlerimi ondan ayırdım.

Yeosang, eline aldığı topla Mingi'ye yaklaşmıştı ve sadede bizim duyacağımız bir şekilde konuştu. "Bu topu götüne sokarım görürsün günü pezevenk."

Oyun başladığında hepimiz pür dikkat topun yuvarlanışını izliyorduk. Artık son turdu ve 2Ho ve Wooyoung ile ben kalmıştık. Kim alırsa o kazanacaktı ve kaybeden kişi kazanan kişilere isteği her şeyi yapacaktı.

Yunho ve Jongho'nun atışları bittiğinde toplam sonuçları 122'ydi.
Sıra bize geldiğinde ilk ben atmak için ayağı kalkmıştım.
Topu düzgün bir şekilde alıp hedefimi belirledim ve topu attım.
3 labut kalmıştı.
"Hay sikiyim!"

Geri yerime dönerken Wooyoung üstündeki ceketi çıkarıp topun oraya gitmişti. Hepimiz tekrar onu süzmüştük. Aşırı güzel giyiniyordu, hemde bu gün sinema'dayken uyuduğunda biraz yüzünü izlemiştim. Güzel bi yüzü vardı. Düşüncelerden çıkıp onun top'u tutup son kez bana dönmesiyle sanki yüzünde 'atıyım mı' ifadesine karşılık kafamı okey anlamında sallamıştım. Yerinden kalkıp ayakta topun gidişatına bakıyordum.
Strike yazısı ile hepimiz 'O'lamıştık Wooyoung'un yanına gidip kollarımı beline sardım.
O da o anın heyecanı ile kollarını boynuma sarmıştı.

Hızlıca birbirimizden ayrılırken Wooyoung paytak adımlarla Yunho'un yanına gitti

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Hızlıca birbirimizden ayrılırken Wooyoung paytak adımlarla Yunho'un yanına gitti.
"Belanı sikeceğim biliyorsun değil mi canım arkadaşım."
Aegyo'lu sesini duyunca göz devirip Mingi'nin yanına gitmiştim.
Yeosang oturduğu yerde kuduruyordu. Mal şeytan.

Alışveriş merkezinde biraz daha takıldıktan sonra artık saat geç olmuştu ve eve doğru yol almıştık. Yine okulun önünde durmuştuk. Wooyoung soğuktan beyazlamış aynı zamanda kırmızı olmuş burnu ile bize dönüp gülümsedi.

"Bugün için gerçekten çok teşekkür ederim, hiç bu kadar eğlenmemiştim."
Hongjoong gülümseyerek cevap verdi.
"Asıl biz teşekkür ederiz uzun zamandır bizde hiç böyle bi aktivite yapmıyorduk. Ayrıca başka bir zamanda kesinlikle başka şeylerde de beraber bu tayfa olmalı."
Wooyoung'un resmen gözleri parlamıştı.
"Size iyi geceler. Tekrar teşekkür ederim."
Gülümseyip arasını dönüp gitmişti. Okulun sokağından döndüğü Yeosang konuşmaya başladı.
"Çok fena dedikodularım var ama bunları grupta anlatacağım. Hadi şimdi evlerimize siktir olup gidelim."

Ve hiçbirimiz birbirimizin yüzüne bakmadan dağılmıştık. TRUE FRIEND✌🏻✨

Horizon| WoosanWhere stories live. Discover now