"Fazla" Gelişmiş

52 2 0
                                    

Etraftaki duman her nefes alışımda ciğerlerime doluyor ve öksürmeme sebep oluyordu.Napacağımı bilemez halde etrafa bakıyordum.

Vücudumda en ufak bir güç kırıntısı yoktu.Fena dayak yemiştim.Ayağa kalkmak için hamle yaptığımda ayak bileğimden gelen acının farkına vararak yüzümü buruşturdum.

kırılmışmıydı? LANET OLSUN

Öksürerek sürünmeye başladım.Tavandan alev almış tahtalar dökülüyordu.Pes etmiştim sürünerek alevlere dahada yaklaşmıştım üstümden zıplayamazdım ama sürünerekde geçemezdim.Sonra aklıma gelen fikirle irkildim hemen tavandan düşen tahtanın birisini kapıp alevlerin üstüne yerleştirdim ve sürünmeye başladım.

Anlaşılan bunu bana yapanlar hala buradaydı etraftan gülme sesleri geliyordu. OROSPU ÇOCUKLARI

Küçükken annemle gittiğimiz kiliseyi düşündüm.Tanrıdan yardım istemenin tam sırasıydı.

"Lütfen bana yardım... et bir kez... olsun şu lanet hayatımda bir kez ....olsun işler yolunda gitsin LÜTFEN"

Birisinin kapısını kırarak beni kurtarmasını veya gökten boşalırcasına yağmur yağmasını beklemiştim ama hiç bir şey olmadı."Bize yardım edip gözetmeyeceksen neden yarattın ha?" diye fısıldadım.Öğürmeye başladığımda ağzımdan çıkan bir kusmuk yoktu duman yüzünden boğuluyordum.Öksürecek kadar bile oksijen kalmamıştı içerde.Tüm gücümle kolumu ileri attım ve kafamdaki keskin acıyla sarsıldım.Bedenim elektriklenmiş gibi titremeye başladı.İşin garibi kafama diklemesine bir tahta saplanmışken acı hissetmiyordum.Sonra her şey berraklaşmaya başladı.Nefes aldığımda sanki burda hiç alev hiç duman yokmuş gibiydi.Ölüyor muydum? Bunlar neyin göstergesiydi? şaşırtıcı bir şekilde süründüğümde ayak bileğimin acımadığını farketmiştim.Olanlara anlam veremeyerek ayağa kalktım ama normal bir şekilde nefes alıyordum.Çıplak ayaklarım alevlerin üzerine basarken acı hissetmiyordum.Bulduğum bir aralıktan geçerek etrafta gülüp içki içen onları gördüm.Sarhoş bir şekilde dans ediyorlardı.Her birinin yanında bir kız vardı.1 Çift kayanın üstünde oral seks yaparken görmüştüm.Tuhaftı arzu,nefret ,yada, intikam hissetmiyordum ama bildiğim tek şey vardı onları yine de öldürecektim.Bedenimde hiç bir şekilde ağrı veya sızı yoktu.Kolumu kaldırdığımda morluklardan eser kalmamıştı.Ve yanılmıyorsam boyum daha uzun ve vücudum daha kalıplı idi bunlar ne anlama geliyordu?

Düşünecek çok şey vardı.Ama yapılacak işler de vardı.Ağır ağır adım atmaya başladım.Sonunda beni farkeden,kel bir adam olmuştu ona doğru ilerlerken çığlık attı ve bağırmaya başladı "Patron siktiğimin herifi ölmemiş yaşıyor PATRON!" küfür ettiğinde kaşlarımı çattım sinirlenmemiştim ona doğru yürürken artık herkesin benim orada olduğumu gördüğünü hissettim.Bakmadan bunu anlamıştım.Göz enerjilerini hissedebiliyordum.

Kel adam içki bardağını havaya kaldırarak bana gelmeye başladı.Sonra ona dahada odaklanıp gözümü kapattığımda her şey hızlandı ve adamın yapacaklarını an ve an izlemeye başladım.Bana saldırıp içki şişesini kafamda kırdıktan sonra kasıklarıma vurarak yere eğecek ve yüzümü yumruklayacaktı.

Gözlerimi açtığımda adamın hala bana doğru koşmakta olduğunu gördüm.Yanıma ulaştığında hafifçe eğildim.Boşa salladığı içki bardağı yere çarpıp kırılırken etraftaki her şey dondu.Bakışlarımı sokağa çevirdiğimde ağaca doğru uçmakta olan kuşun yolda ki virajı dönmek üzere olan lüks bir arabanın olduğu yerde kaldığını gördüm.Bakışlarımı içki şişesine çevirdiğimde cam parçalarının havada asılı olduğunu farkettim.Sonra şiddetli bir baş ağrısıyla eski halime döndüm. Kel adam şaşırmıştı ama toparlanmıştı yumruğunu kaldırdığı anda kasıklarına indirdiğiim tekmeyle acıyla inledi.

"Sanırım bunu yapmaya çalışmıştın." dedim.Yüzüne yumruğu geçirdiğimde devam ettim "Değil mi?"

Etraftaki sarhoş herifler işin ciddiyetini yeni kavramışlardı salgılanan adrenalin hormonlarının her bir gramını hissediyordum havayı soluduklarındaki çıkardıkları sesi ve kalp çarpıntılarını damarlarındaki kanı her şeyi.

Eline sopayı alan üstüme doğru yürüyordu.Bana yaklaştıklarında bir kez daha odaklanmaya çalıştım onları düşünerek gözlerimi yumduğumda aynanda üzerime atılıp sopalarla bedenime vurduklarını gördüm.

Gözümü açtım.Demir sopasını havaya kaldırmış olan öndeki gözlüklü adam hızla savurdu.Kolumu kaldırdım ve Demir sopanın ikiye ayrılışını izledim.Adam ağzı açık bana bakarken yüzüne kafamı gömdüm.Sırtımda başka bir darbe hissettiğimde arkamı dönerek gözlerinin içine baktım kafasından geçen düşünceler bana aktığını hissettim "Şimdi ona vurup kanını dökeceğim,Patron beni ödüllendirecek,Piç kurusu bize bulaşmanın bedelini ödeyecek,O sopa nasıl kırıldı demirden değilmiydi,Aptal Chuck tahta olanı getirdi galiba"  Sesimin titrek çıkmamasına özen göstererek fısıldadım."Şimdi bu masum genç adamın arkasından gelen kavgalı olduğum herife sopayla geçirip bir güzel pataklayacağım ardından patrondan payımı isteyeceğim vermezse ha..." sesim yarıda kalmışken kafamda bir darbe hissettim ve büyük bir çatırdama sesi duyuldu.Arkama dönmeye çalışırken boynun kemiğimin yerinden kayarak kırıldığını farkettim.Elimle onu yerine oturturken.Vücudumdaki tüm doku onarıcı organizmaların hareketlendiğini gördüm.Sadece 7 saniye sonra boynumu çıtırdattım ve kafamı arkaya döndürdüm."Dikkat et!" diye haykırarak başımı eğdiğimde onun o kadar şanslı olmadığını gördüm.Bir şekilde hipnoz ettiğim adam ona vurmaya başlamıştı.Benim aradığım adamın burada olup olmadığını ararken gözlerimin önüne barakaya girdiğimdeki öfkesi geldi bana doğru tükürerek konuşması ellerimi şakaklarıma koyarak gözlerimi kapadım.Anılarım içinde yolculuk yapıyordum sanki bir galeride gibiydim.Yüz binlerce görüntü elimin altındaydı.Sonra aradığımı buldum bana doğru bağırırken tükürdüğünde kaydı durdurdum.Gözlerim tükürükteki dna nın içine kadar inip bir şifre almıştı.Zihnimin kaydettiğine emin olduktan sonra ellerimi şakaklarımdan çektim.

Gözlerim kendiliğinden açıldığında heryerin kırmızı bir görüntüye büründüğünü gördüm ama gözüm parkedilmiş arabaların ötesine geçiyordu.Sonra kırmızılığımın içinde beyaz bir iz gördüm iz deki şifre tükürüktekiyle aynıydı onun ağzından çıkan duman.

Adımlarımı hızlandırdım.Duman  sallanan mavi bir arabanın önünde son buldu.Sallanmanın nedenini öğrenmek amacıyla camdan içeriye baktığımda kıvırcık saçlı bir kızın beline tutulan eller gördüm.Kız inleyip zıplarken çığlık atıyordu.Yumruğumu cama geçirdim ve etrafa saçılan cam parçacıklarına aldırmadan zevkten dört köşe olmuş herifi kafasından tutarak çektim.

İnanılmaz gücüm onu kafasından tutarak camdan dışarı çıkarmama yardım etmişti ama küfür eden ağzı ve çırpınan elleri için bir şeyler yapmamıştı.Arabadaki çıplak kız şaşkın şaşkın bana bakıyordu.

Azönceki küfürler savuran adam gitmiş gücümden dolayı pısırık bir kedi yavrusu gelmişti.

Yerdeki cam parçalarından birini alıp adamı diz çöktürüp boğazına dayadım.Elimi ıslatan şeyin tuzlu su olduğunu saptadım adam ağlıyordu.

"Lütfen Tanrı için yanılgıya düştüm lütfen.." diye yalvarırken gülümsedim ve eğilerek kulağına fısıldadım.

"TANRININ CANI CEHENNEME." cam parçasının boğazdaki kısa kesiğinden kanlar boşalırken ellerimi cebime sokmuş yurda doğru ilerliyordum.

Tanrının BeyniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin