My Roommate Probably Is Not an Omega(ÇEVİRİ)

14

Alvin : ''Ben biraz çelişkili hissediyorum...''

Eski oda arkadaşım : ''Dürüst olmak gerekirse, çelişkili hissediyorsan, bükülmeye hazır olmalısın.''

...Evet. Bir insan nasıl bu kadar doyumsuz olabilir, onun kendisinden hoşlanmasını istiyor ama ona cevap vermek istemiyor?

Alvin : ''Benim düşüncem, sadece buna hazır değilim *iç çekiş* 20 yıldır düzüm."

Eski oda arkadaşım gözlerini devirdi : ''Hangi yüzyıl bu, aynı cinsiyette birini sevdiğini kabul etmek bu kadar zor mu?''

Düşündüm ve kelimelerimi düzelttim : ''Hayır, onu sevip sevmediğimi henüz anlamadım.''

Eski oda arkadaşım : ''O zaman ne?''

Alvin : ''Şöyle diyelim, yüzünden etkileniyorum şuan.''

Eski oda arkadaşım : ''...'',

Alvin : '' Ve o çok yakışıklı, benimle takılmaya geliyor, nasıl büyülenmem ki?''

Eski oda arkadaşım : ''Bence o iyi...Çok güzel, birazcık feminen.''

Alvin : ''Bu tür bir kadın yüzü! Benim için.''

Eski oda arkadaşım: ''...İyi. O zaman ne diyebilirim bilmiyorum. Git ve onun iç güzelliği hakkında daha fazla şey öğren.''

Onu anlamaya çalışacağım. 

Öncelikle okul formuna göz attım ve gerçekten cahil olduğumu öğrendim. Bir sürü itiraf yazısı var, üçüncü yıl Mekanik Operasyon Departmanı German Garcia, spor departmanın Erkek Tanrısı, sayısız  'küçük kız ve erkek kardeşlere'* sahip, tek bir basketbol maçında aldığı içme suyu şişeleri basketbol sahasını bir tur doldurabilir. Çok kibar, itirafınızı reddederken bile kibar. Şu an itibariyle, istikrarlı bir ilişki doğrulanmadı, bunun nedeni Operasyon Departmanın oldukça yorucu olması olabilir. 

*Hayranları.

Kibar? Umarım bu 'küçük kız ve erkek kardeşler' beni yurtta görmeye gelebilir, ona üç uzun soru sordum ve bana bakmadan bir 'en' verdi.

Boyu 1,96 kilosu 87 beden... eh?? Bir dakika bekle..! Biyografiye garip bir şey karışmış. Neyse ki, tuhaf sayılar yoktu...Umm... German'ın heyecanla basketbol oynarken birkaç kat büyütülmüş fotoğrafları vardı.

Peki. Sessizce kaydettim. Gönderiye eklenen birkaç resim daha vardı, bunların çoğu German'ın basketbol oynarken çekilmiş fotoğraflarıydı. Fotoğrafçı ışığı çok iyi ayarlamış. Fotoğrafta, German eli dizlerinin üzerinde yarı çömelmiş ve toplanmaya çalışıyordu. Güneş arkasında parlıyordu, yan silueit muhteşemdi ve saçlarının her teli havada süzülüyordu. Ağzını hafifçe açtı ve gözlerini kısarak ön tarafına baktı, teninde terler parlıyordu. Bakışlarım yakışıklı yüzüne, adem elmasına, güçlü kollarına ve ince bacaklarına kaydı...

Aniden büyük bir ağız dolu tükürük yüzünden boğuluyordum. Uygunsuz bir zamanda uyanan 'küçük kardeşimi' okşadım. Ve yatağımın çatlaklarından uyuyan German'a baktım. Uyuyan yüzü de... Hiçbir şey göremiyordum. German, başını yorganının içine gömmüş, sadece kabarık tüylerden oluşan bir kafayı ortaya çıkarmıştı. Ama bu da çok şirin!!