Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Evin de en az tipin kadar çirkin!"
Seungmin, Hyunjin'i tam olarak sahiplendikten sonra mağza da satılan bir kaç kıyafetten alıp, onu evine getirmişti. Tabi Hyunjin yol boyunca huysuzca söylenip durmuş, Seungmin'in burdundan getireceği şimdiden belli olmuştu. Tam arabadan inecekleri sırada inmemek için tutturmuş, Seungmin'in ona bağırmasına sebep olmuştu. Ama sonunda güzel bir şekilde varabilmişlerdi.
"Adın ne çirkin adam?"
"Seungmin"
"Adın bile çirkin."
Artık diyecek hiçbir sözü kalmamıştı. Hyunjin hiçbir lafın altında kalmıyor, sürekli cevap veriyordu.
İkisi de inatçıydı, ikisi de vazgeçmiyordu. Seungmin, Hyunjin'i sahipleneli bir saat bile olmamıştı, ama onlarca kez tartışmışlardı.. Bu çok mantıksızdı!
"Banyoya girmen gerek."
"Sen bana pis mi demek istiyorsun şimdi?!"
"Evet, kaç senedir yıkanmıyorsun, çok kötü kokuyor öğk. Hadi banyoya!"
Seungmin kokudan bayılıyormuş gibi yapıp Hyunjin'i hızla banyoya soktu. Küveti ılık bir suda ayarlayıp Hyunjin'i yavaşça ve dikkatlice yıkadı. Yıkanma işi bittiğinde Hyunjin'i odasına çıkardı üzerini giydirmek için kıyafetlerini yatağın üstüne koymdu. Tabi Hyunjin kendisi giymek isteyince aşağı, kedisine yemek hazırlamak için, indi.
Yemeği yapmayı bitirmek üzereyken, aşağı inen minik adım sesleri duymuştu. Kafasını mutfak kapısından uzatıp merdivenlere baktığında Hyunjin'in oldukça zorlanarak aşağı indiğini görmüştü. Üstünde hala havlusu vardı. Bu onu çok şirin göstermişti. Kedisi huysuz olsa da minicik bir şeydi sonuçta.
"Seungmin, giyemedim ben bunları!"
"En başından giydirmeme izin vermeliydin."
Seungmin merdivene doğru adımlamış, yukarı doğru çıkmaya başlarken arkasındaki Hyunjin'e bakmıştı. Daha bir basamak bile çıkmamış olan Hyunjin ile kaşlarını çatmıştı. Onun zorlandığı iki saniyede nasıl aklından çıkabilmişti ki?
"Seungmin! Çıkamıyorum çok yüsek burası!!"
Seungmin henüz çıkmış olduğu merdivenleri geri inip Hyunjin'i kucağına almıştı. Minik kedisi ona şaşkına bakarken, yüzüne yan bir sırıtış koyarak yukarı çıkmaya başladı.
Siyah tüylü, huysuz olduğu kadar minik ve şirin bir kedisi vardı!~
