O gün banyoda yaşanan şeyin ardından birbirinden uzaklaşmamış, aksine Hyunjin Seungmin'e daha yapışkan bir hale gelmişti. Otururken bacaklarına yatıyor, gece ona sıkıca sarılıyor, Seungmin bir işle uğraşırken arkada sessizce gelip, boynuna sarılıyordu. Seungmin bundan rahatsız değildi ama neden bir anda böyle olduğunu anlamlandıramamıştı.
Dudaklarının minik temasından sonra ikisi de neye uğradığını şaşırmış, utançtan birbirlerinin yüzüne bakamaz haldeyken yıkanıp çıkmışlardı.
Tabi sonraki gün Jeongin gelip huzuru bozana kadar... demek isterdim, ama o da 2 gündür Chanda kalıyordu ve o gece neler olduğunu tahmin etmek pek zor değildi.
"Seungmin! Bak ne göstereceğim~"
Hyunjin koşarak onun yanına geldiğinde, Seungmin merakla ona dönmüş ve ne yapacağını izlemeye başlamıştı. Hyunjin onu kendine çekmiş sweatini kaldırıp Seungmin'i de içine almıştı. Şimdi ikisinin yüzleri arasında santimetrelik boşluk arasında birbirlerine bakıyorlardı.
"Sweatim ikimizi alacak kadar büyük~ Artık böyle gezelim, hiç ayrılmayız!"
Seungmin onun yüzüne garip bir şekilde bakmış, havanın birden sıcakladığını hissedip, sweatin içinden çıkmaya çalışmış, ama Hyunjin buna izin vermemişti. Seungmin daha çok debelenmeye başladığında, Hyunjin yavaş bir şekilde onu çıkartmış, sonra da Seungmin'in dudaklarına hızlı bir öpücük bırakıp yukarı kaçmıştı.
Tabi Seungmin'in neler olduğunu algılaması uzun sürmüş, az önce neler olduğu bir bir aklına doluşmuştu.
İşte o an kalbinde bir kıpırtı hissetti.