~ Tamamlandı ~
BİS devam kitabıdır, bağımsız okunabilir.
Alkım'ın aklı bir anda hayatına giren dövmeli, sarı saçlı çocuk yüzünden karışıktı. Neden onunla vakit geçirmek bu kadar hoşuna gidiyordu, neden hep onunla olmak istiyordu ? Tüm bu hissettikl...
Elvin'i okula bıraktıktan sonra kampüse doğru ilerliyordum daha doğrusu Eren'le buluşacaktım kampüs girişinde, o nedenle adımlarımı hızlandırdım.
Arkadan bodoslama bana çarpan kişi yüzünden yere düşene kadar gayet sakince ilerliyordum... Dizlerim üzerine doğrulduktan sonra bana ellerini uzatan kişiden destek alıp ayağa kalktım. Kafamı kaldırınca gördüğüm kişiyle şaşırsamda bozuntuya vermedim.
Gökmen gözlerini benden kaçırsa da arada bana bakıyordu, bende o bakarken yakalıyordum haliyle. Bu çocuğun ne yapmaya çalıştığını hiç anlamıyordum.
Boş boş durduğumuz bir dakikanın ardından yürümeye başlamamla bileğimi kavrayıp ona dönmemi sağlaması bir oldu. Elimi çekmeme de izin vermiyordu, öylece duruyorduk kaldırımın ortasında.
' Ben özür dilerim... Benim yüzümden fenalaşıp bayılmışsın geçen gün. ' demesiyle ister istemez yine ona çekilmeye başlamıştım. ' Özür dileme. Hem ne malum senin yüzünden bayıldığım başka şeyler de tetiklemiştir. ' diye açıklama getirdim duruma. Benim yüzümden kötü hissetmesini istemezdim çünkü.
Gözlerini bana kenetlemiş bakarken ' Yine de özür dilerim... Ve tanışamamıştık tam olarak. Ben Gökmen.' diyerek elini uzattı. ' Ben Alkım. Fakülteye daha doğrusu kampüse ilerlemem gerek, benimle yürümek ister misin ?' derken elini sıktım, ardındam yolu işaret ettim.
Ufak bir baş hareketiyle onaylayarak yürümeye başladı. Yan yana yürürken kampüse yaklaşmıştık. ' Ojelerim sana garip gelmedi... Bu güzel bir durum. Bilirsin genelde garip gelir insanlara.' demesiyle ona döndüm.
Sanki hem çekiniyordu hemde yanımda durmaktan vazgeçemiyordu. Her ne olursa olsun tüm sert görüntüsüyle, ojeleriyle, dövmeleriyle en önemlisi konuşmasıyla hoşuma kaçıyordu işte.
'Bu konularda rahat olabilirsin, ben garipsemem. Hem benim kaç tane babam var ve hepsini çok seviyorum. Etrafımda bu kadar babası olan tek kişi benim. Bir gariplik arıyorsak asıl garip olan benim.' diyerek gülmeye başladım.
Dudakları arasından istemsizce çıkan ' Öyle güzel gülüyorsunki.' cümlesi utanmama neden olmuştu. Boğazını temizledikten sonra ' Üç babanın olması çok özel. Sahi, isimleri ne ? O gün isimlerini öğrenememiştim. ' diye sordu.
' Şey... Aslında benim üç değil dört tane babam var. Murat abiyi de sayarsak - ki saymalıyız bence - beş tane diyebiliriz. Gördüklerin Yekta, Çağıl ve Bulut babalarımdı. Birde Arda babam var. Murat abiyle Amerikadalar genelde. ' diye babalarımı tanıtmıştım.
Gökmen'in konuşmasına fırsat kalmadan kampüs girişine gelmiştik. ' Geldik kampüse.' dediğimde saçlarını karıştırarak ' Evet geldik... Arkadaşın sana sesleniyor galiba. Ben gideyim. İyi günler.' diye cümleleri sıralayıp ben bir şey diyemeden yanımdan ayrıldı.
Çantamı düzeltirken Eren yanıma geldi ve ' Selam. O kimdi, ilk kez gördüm yanında. ' diyerek meraklı bakışlarını yüzümde gezdirdi.
Çantamın açık kalmış gözünün fermuarını kapattıktan sonra kolumu omzuna atarak ' Bir kahve falan alalım anlatayım sonra. Neler oldu neler... ' dedim ve birlikte yürümeye başladık. Güvenlikteki abiye selam verdikten sonra öğrenci kartlarımızı gösterip kampüse girdik.
Dümdüz ilerlerken Eren, Bulut amcanın ve Burak amcanın bu sabahki kovalamacalarını anlatınca kendimizi tutamayıp gülmeye başladık.
Fakülteler arasındaki otomatlardan birer nescafe aldık ve boş bank bulmak için yürümeye devam ettik. Daha fazla yürümemize gerek kalmadan ilerdeki bahçe bankını fark edip oraya yerleştik.
Dün olanları anlattıkça Eren şaşkınlıktan tepkisiz kalmıştı. Bayılmam dahil her şeyi anlatmam bittiğinde tuttuğu nefesini vererek ' Bir gün için hatta birkaç saat için ne çok şey yaşamışsın öyle ?! Peki ya o çocuğun sana bebeğim demesine ve ikide bir yanağından öpmesine ne demeli ? ' dedi.
Düzeltmek adına ' İkide bir yanağımı öpmedi ki, sadece bir kez. ' dedim ve Eren yüzüme uzun uzun baktıktan sonra nescafesinin kalanını içti.
İki elini de yumruk yaptıktan sonra suratını yumrukları arasına yerleştirdi ve bana bakıp gülümseyerek ' Bu çocuk senin dikkatini çekmiş, hatta hoşlanmış bile olabilirsin ondan. ' diye ağzımı arayınca omzumu silkip ' Belki...' diye ortalama bir yanıt verdim.
' Yani hoşlanmış olabilirsin ?' diye üsteleyince de ' Hı hım' diyerek konuyu kapattığımı sandım ta ki Eren'in arkamda bir yere bakıp ' Az önceki çocuk ' demesinden birkaç saniye sonra saçıma kondurulan öpücüğe kadar.
Kafamı sola çevirmemle gerçekten yanlış bir karar verdiğimi anladım, Gökmen'le göz göze, burun buruna hatta dudak dudağa gelmemizle.
Yutkunup kendimi geriye çekerken Gökmen'den dolayı fark edemediğim diğer kişinin ' Oturabiliriz değil mi ?' demesiyle ona döndüm. Ben kalp ritmimden dolayı kafamı toparlayamadığımdan Eren'e bakarak yardım istedim ve Eren beni anlayarak ' Oturabilirsiniz tabiki. ' diyerek yanıtladı soruyu.
Mustafa kendini tanıtıp Gökmen'le aynı bölümde okuduğunu, görsel iletişim tasarım, ama üçüncü sınıfa gitse de yakın arkadaş olduklarını anlatırken daha çok Eren'e bakıyordu. Eren de bende adlarımızı söyledik ve yavaş yavaş konuşmaya dahil olmaya hazır hissettim.
. . .
Yarım saat su gibi akıp gitmişti, hala sohbet etmek istesekte Eren'in ve Mustafa'ın dersi olduğu için ikili yanımızdan ayrıldı.
Gece boyu düşünmekten doğru düzgün uyuyamamıştım ve şu anki sessizlik beynimin uyuşmasına, uyumak istememe neden oluyordu. Esnemem gelince elimle ağzımı kapatmıştım ayıp olmasın diye.
İyice mayışmışken Gökmen ' Uykun mu var ?' diye sorunca istemsizce dudaklarımı büzüp kafamı salladım. Küçüklükten kalan bir alışkanlıktı, kendimi alıkoyamamıştım.
Ellerimi destek yapıp kafamı yerleştirmeyi düşünürken Gökmen alnımı öptü ardından ben sarıldığını düşünürken bir anda kafamı kucağına yerleştirip saçlarımı okşamaya başladı.
Daha da mayışmıştım, her an uyuyabilecek kıvama gelmiştim. Gözlerimi tamamen kapatmadan önce ' Teşekkür ederim' dedim. O an nedenini sorgulayacak fırsatım olmasa da Gökmen de bana teşekkür etmişti.
Üzerime örtülen şeye tutunup uyku diyarına yola çıkmıştım Gökmen'in kucağında...
Ekstra
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.