Mühür ~ bxb

Bir Kuş Uçar Kalbimden Kalbine

Medya Yalın -  Aşk Diye

1 Ay Sonra

Alkım

Yatağımda bir sağa bir sola dönüyordum. İçimde bir şeyler  yer değiştiriyordu, ağrıdan gözümden yaş geliyordu artık.

Yekta ve Çağıl babalarımız  erkenden pastaneye inmiş yiyecekleri, pastaları ayarlıyordu.  Bulut babamız  ise Elvin'i okula bırakıyordu, hatta bırakmış geri geliyor olmalıydı.

Elvin ile Bulut babamız evden gidene kadar hiçbir şeyim yoktu. Onları yolculadıktan sonra karnıma öyle bir ağrı  girmişti ki kendimi zar zor yatağıma atmıştım.

Bataniyemin altında iyice küçülüp kollarımı bacaklarıma sardım. Umarım zehirlenmemişimdir veya... Bulut babam gibi midemi mi bozdum diye düşünmekten kendimi alamıyordum yine de midemi bozsan böyle bir ağrı olmazdı ki, olmazdı değil mi ?

.
.
.

Kulağıma dolan telefonumun zil sesiyle zorla gözlerimi araladım. Ağrıyla birlikte gelen uyku isteğiyle gözlerimi kapatıp uyumaya çalışmıştım, en azından biraz uyuyabilmiştim.

Dirseklerimden destek alarak yatakta doğruldum ve  telefonumu alarak açtım, Gökmen arıyordu.

'Alo bebeğim, nasılsın neler yapıyorsun?'

'Gökmen iyi değilim... Her yerim ağrıyor, yatağımda uzanıyorum.'

'Ah benim gökkuşağım. Ben hemen gelirim yanına, ben gelene kadar kendine dikkat et lütfen bebeğim. '

' Ederim, yataktayım zaten sevgilim kalkamıyorum. '

'Evden çıktım bile, geleceğim hemen. Hadi sen uzan gözlerini kapat geleceğim ben. Seni seviyorum bebeğim.'

' Bende seni seviyorummm. Hadi gel dikkatlice sevgilim. Görüşürüz.'  

' Geliyorum bebeğim. Görüşürüz.'

Telefonu kapatıp yatağa uzandım yeniden.  Gökmen burnumun ucunda tütüyordu. Ona sarılma isteğiyle gözlerim dolsa da ağlamamak için kendimi tuttum.

Gözlerimi kapatıp  kollarımı karnıma sararak bekledim. Beklemek daha  kötü bir şeye neden oldu, midem bulanmaya başladı. Zorla yataktan kalkarak etraftaki eşyalara tutuna tutuna banyoya ulaştım.

Midem iyice hareketlenince hızlıca klozete çöktüm...

.
.
.

Bulut babam beni banyoda yere çökmüş halde bulup elimi yüzümü yıkadıktan sonra yatağıma yatırdı.  Saçlarımı okşayıp endişeyle yüzüme bakarken ellerini tutup sakinleştirici sözcükler fısıldadım. Beni öyle görünce çok  korkmuştu  pofuduk Bulut babam.

Gözlerim kapanmaya başlayınca  alnımı öpüp mutfağa bana bir şeyler hazırlamak için hareketlendi. Babam daha odadan çıkmadan çalan zille kapıyı açmaya gitti önce.

Gökmen, babama selam verdi ve birkaç dakika konuştular. Hemen ardından ayak sesleri odama  yaklaştığını belli ediyordu.

'Bebeğim' diyerek odaya giren Gökmen'le kendimi tutmayı bırakmış, gözlerimden birkaç damla yaş  akarken kollarımı ona doğru uzattım.

Gökmen birkaç adımda hızla yanıma gelerek yatağımın boş kısmına  oturarak  sarıldı,  sıkı ama canımı yakmayan bir sarılmaydı bu ve beni huzurlu hissettiyordu.

Gökmen sırtımı iyice örttükten sonra sırtımı okşamaya başladı bir yandan da boynuma birkaç öpücük kondururken.

Bulut babamın kapıya gelip 'Gökmen' diye  seslenmesiyle Gökmen 'Geliyorum  hemen baba' diyerek bana dönmüştü. Bulut babam ve Gökmen çabucak kaynaşmıştı, diğer babalarımla da tanışıp kaynaşsa da en çok Bulut babamla kaynaşmıştılar.