Bölüm 4 Sarhoş

87 14 1
                                    




İlk Samet'e kaydı bakışlarım sonra da ona yumruğu geçiren kişiye. Bir an gözlerime inanamadım, bu nasıl olurdu ?

Aynı gün içinde gururumu ve sinirlerimi alt üst esen adam şu anda yine aynı beni korumak için birine yumruk mu atmıştı yani. Ben kocaman olan gözlerle adama bakarken Samet hızla yerden kalkmış tekrar yapıştığı kolumdan çekerek

" Bu kim öykü ne karışıyor sana, sakın sevgilim falan deme "

" Sana ne be embesil, defol git buradan daha fazla rezillik çıkarmadan. " dedim. Tabi hafif çakır olan halimle elimi kolumu savurduğumda biraz ayakta sallanmışta olabilirim.

" benimle gelirsen tabi ki de birlikte gidebiliriz buradan " dedi yine sırıtırken bu mal. Allah'ım başım dönmeye başlamıştı iyiden iyiye, son bir avazla Samet'e doğru savruldum yine, hayır tutturabilsem vuracaktım da birde arkamdaki şu adam tutuyordu beni sürekli vuramıyordum ki.

"Sen ne laftan anlamaz adamsın be, sümük gibi yapıştın düş yakamdan Samet. Daha kaç defa söyleyeceğim sana is-te-mi-yo-ruuummm dedim bağıra bağıra ve tekmemi geçirdim 2 bacağının arasına. ( oha ben mi yapmıştım bunu cidden, alkol sen nelere kadirsin dedi iç sesim ) Samet karşımda iki büklüm olurken aynı anda da söyleniyordu, biraz doğrulup bana doğru hamle yapacağı sırada, sevgili kurtarıcım olan yunan tanrılarından bozma adam yine önüme geçerek beni arkasına çekti.

" Arkadaşım kız istemiyorum diyor anlamıyor musun ? " diye kükredi bu defa.

" Sana ne lan, sen kimsin ki öyküye karışıyorsun " dedi ve bu defa kafayı yedi aptal. 2. kez hatta benim tekmemi de sayarsak 3. kez yere serilen Samet'e acıdım sanki biraz. Tam o anda bir gülme geldi bana ki sormayın, kendime engel olamıyordum resmen. Ben gülmekten kahkaha evresine geçmek üzereyken etrafımızı bir kaç adam sarmıştı. Kurtarıcım gelip beni belimden kavrayarak " ben göstereceğim sana karışıyor muyum karışmıyor muyum dedi ve adamlara kaldırıp götürün şunu diye kükreyip beni de kendisiyle birlikte kalabalığı yara yara üst kata doğru sürüklemeye başladı . O anda aklıma gelen Nisa ve Şuleyi aradı gözlerim. En son o Cenk geri zekalısıyla kavga ediyorlardı ama şimdi neredeydi bu kızlar. Hayır bu adamda beni neden sürüklüyordu hala

" Bırakır mısın beni "

" Bırakamam küçük hanım güvenli bir yere geçelim o zaman bırakacağım "

" Çek şu ellerini üzerimden be, ben yürümeyi biliyorum sağ ol, kendi başıma da gidebilirim herhalde " deyip kendimi kurtarır kurtarmaz sendelemiştim aynı anda da sırıtmıştım sanırım. Ah kızları dinlemeyip de içen aklıma ben.

" Tabi tabi kesin kendi başına gidebilirsin. Rahat dur masaya gidelim bırakacağım. "

" Sen niye sabahtan beri benim karşıma çıkıp duruyorsun be adam. Ben var yaa senden nefret ediyorum. " dedim adama doğru parmağımı sallayarak ve tabi yine sırıtarak, acaba bu halde beni ciddiye alıyor muydu gülmeden de duramıyordum ki, aslında gülmeyi de hiç istemiyordum şu anda. Bana cevap vermeyi bırakın dönüp bakmadı bile resmen beni duymazlıktan geliyordu.

Sonunda bir locaya geldiğimde Şule ve Nisanında orada olduklarını gördüm. Ahtapot gibi bana yapışmış olan adama dönüp, " bıraksana be öküz " dedim. kolumu morartmıştı resmen çekiştirirken. Kolumu kurtardığımda ovalayarak acısını dindirmeye çalışıyordum. " doğru konuş bak kötü olacak, alkollü falan dinlemeyeceğim " dedi. "Sensin alkollü deyip kahkaha attım. "

Nisa'dan ....

" Sen içtin mi Öykü, hayır merak ediyorum hangi ara içmeyi başardın gözümüzün önündeydin hep, şu haline bak birde seninle uğraşalım yani, aferin! "

BUZDAN KALPLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin