30| Sadece Seninle

71.2K 3.2K 1.5K
                                    


Feride içinde kıskançlıktan ziyade rahatsız edici, bir türlü sanki huzursuzlukla ona batıyormuş gibi olan bir şeyler hissetmişti. Kendinden emin, ama bir o kadar da ürkek adımlarla binadan çıkış yaptığında Arslan kendisini fark etmişti. Yanlarına ulaştığında adının İlkim olduğunu öğrendiği kadının gülümseyerek kendine bakması garibine gitti.

"Merhaba?" dedi kim olduğunu öğrenmek amacıyla gayet kibar bir şekilde. Feride göz ucuyla Arslan'a baktı.

"Merhaba," dedi. "Feride Karahanlı ben."

İlkim kaşlarını havaya kaldırıp Feride'nin samimi olduğuna emin olduğu bir şekilde şaşırdı. "Ya, kuzenin falan mı Arslan? Bahsetmemiştin hiç."

Feride onun bu kadar sakin ve cana yakın olmasından mümkünmüş gibi iyice rahatsız oldu. Kendisine birden sarılınca gözleri ona karşıdan bakan Rüya'yla birlikte kocaman açıldı.

"Çok memnun oldum Feride. Buraya temelli döndüğüm için yardımcı olabilecek bir arkadaş arıyordum kendime. Arslan, sana gerek kalmadı sanırım." dedi gülerek geri çekilirken.

Arslan rahatsızca boğazını temizleyip Feride'nin elini eline aldı. "Tanıştırayım İlkim, kuzenim değil, eşim Feride Karahanlı."

Feride o an nutkunun tutulduğunu iliklerine kadar hissetmişti. Karşısında daha birkaç saniye öncesinde yüzünde güllerin açtığı, gözlerinin ışıldadığı kadının yerine bambaşka birini gördüğüne yemin edebilirdi. O maviliklerin içindeki ışık birden yeni bir alevle parlamış, ama aynı zamanda ona karşı bakışları buz tutmuş da gelip etrafından geçmiş gibi ürpermişti yerinde.

Gerilen ortama bir anda giriş yapan Rüya çok da hevesli olmayarak sordu. "İlkim, döndün mü cidden?"

"Gidelim," dedi Arslan onun cevap vermesini beklemeden. Hızla ilerlemeye başladığında Feride de gözleri bir boşlukta takılı kalarak takip etti onu. Arabaya geçip kemerini bağlarken Arslan ona doğru döndü.

"Sana dürüst olacağım Feride. İlkim,"

"Biliyorum, kız arkadaşınmış."

Parmaklarıyla oynamaya başlayınca çekinerek sordu. "Neden öyle oldu, yani beraber olduğumuzu duyduğunda. İlişkiniz biteli kaç yıl olmuş, gayet doğal değil mi bu?"

"Öyle, öyle de," diyerek ceketini ve kravatını çıkardı Arslan. "Onu evlenmek istediği için terk ettiğimden gururuna dokunmuş olmalı."

"Ne?!" diye sıçradı yerinden Feride. "Ne demek evlenmek istediği için terk ettim?"

"Bildiğin, adını koymak istemişti. Tabii bir de," sıkıntıyla burnunu çekip bakışlarını kaçırdı.

"Bir de?"

"Bebek. Evlenmek, anne olmak istemişti."

Feride şaşkınlıktan konuşamazken zorla aralık kalan ağzını kapadı. Fakat gülesi de gelmemiş değildi. "Sen, istemedin mi?"

Arslan ciddi misin der gibi baktı ona. "Tabii ki istemedim!"

Kendine engel olamayıp gülümserken etrafına şöyle bir bakınıp kimsenin olmadığına emin olduktan sonra yan koltuğa, Arslan'ın kucağına attı kendini. Ona tepeden bakarken eli yanağını bulup okşadı.

"Benimle hepsini istedin."

Arslan hemen bir elini beline, diğerini de sırtına yerleştirirken kafasını arkaya iyice yaslayarak yanağındaki avucun içine derin bir öpücük bıraktı.

TENİ TENİME |Yeni Özel Bölüm|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin