📼20"Neden bilmiyorum ama bu çocuğu severken dövmek istiyorum."📼

921 97 327
                                    



🎶Dolu Kadehi Ters Tut-Neyin nesi🎶

Medyada:Laçin❤️ (Niye böyle ciddi bir fotoğraf koydum diye sorarsanız çünkü Laçin ahdashj)

Derin bir nefes alarak kafamı kaldırdım ve kıyıya vuran dalgaları izlemeye başladım. Aslında uykusuzluktan ölmek üzereydim ama ona rağmen uyuyamıyordum. Saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım ve gözlerimi birkaç saniyeliğine kapatıp geri açtım. Ah, gerçekten Ateş'in sözleri aklımdan 1 saniye bile çıkmıyordu. Aşırı sarhoştu ve o kadar saçmalayıp yatmıştı.

"Sende bu kadar güzel gülüp, güzel bakmasaydın o zaman. Ne yapayım yani? Bendeki de kalp. Dayanamamış işte." uzanarak dudaklarını yanağıma bastırıp geri çekildi. Dolu gözlerini gözlerime dikti. Adeta yalvarır bir ses tonuyla da konuştu. "Beni kendinden kurtarır mısın? Çünkü ben kurtaramıyorum."

Yüzüme baktı bir süre. Şaşkınlıktan ağzım bir karış açılmıştı. Dudaklarımı birbirine bastırdım ve hızla ayağa kalkarak ellerimi belime koydum. "Ateş hadi, senin kafa gitmiş oğlum." hafifçe güldüm ve kolundan tutarak kaldırmaya çalıştım. "Hadi kalk ve uyu artık!"

Bir şey demeden kalktı. Kalkmasıyla elini omzuma atıp kendini bana yaklaştırması bir oldu. "Beni tutmalısın. Yoksa düşerim. Başım feci dönüyor." iyi bok. iyi kaka. İyi çiş. Elimi tedirgince beline sardım ve çadırına doğru yürümeye başladık. "Ne kadar güzel olduğunu söylemiş miydim?" cevap vermedim.

Derin bir nefes alarak yüzümü sıvazladım. Ne yapacağımı gerçekten bilmiyordum. Sadece Yağızla yorganın altına girip dizi izlemek istiyordum. Böyle günlerce. Normalde 2 gün kalacaktık burada fakat Açelyalar pazar değil, yarın gideceklerdi. O yüzden sabah erkenden eve dönmemiz gerekiyordu. Ben, Ateş'in yüzüne nasıl bakacaktım onu düşünüyordum. Tamam, sarhoş haliyle söylemişti.

Belki de kendi bile yarın neler dediğini hatırlamayacaktı.

Dirseğiyle önce beni sonrada Laçin'i dürttü. Ben bir şey demedim, ama Laçin laf söylemese olmazdı. "Ulan, dayak yiyeceksin!" tek dediğin o ki aşkım. Yağız'ıma sabah akşam dayak yiyeceksin diyorsun. Ne yapsın benim çocuğum ne yapsın? Yağız'ın iki koluda biri benim, diğeri Laçin'in kolunda olduğu için hafifçe eğildi ve burnunu kaşıdı.

Bir şey de demedi.

Tabi Laçin daha da bir sinirlendi. "Cevap versene!" bebeğim sen niye Yağız'a taktın ki. Benim anlamadığım bu. Yağızdan yine cevap yok. Sırıttım ve önüme dönerek etrafımı inceledim. Havalimanına  gelmiştik, Açelya bugün gidecekti. Ne kadar gelmememiz için ısrar etsede biz dinlemeyip gelmiştik. Domuzlar bizi beklememişti, bizde taksiyle gelmiştik ve para ödemiştik.

Tamam arabada yer yoktu, aslında haklıydılar.

Aslında arabayla gideceklerdi. Fakat Yusuf Amca arabayı ve evdeki birkaç eşyayı önceden yollatmıştı. O yüzden de uçakla gideceklerdi. Aslında Arkın Abi arabalarıyla gitmeleri konusunda ısrar etmişti. Fakat  babası önceden şirketten biriyle konuştuğunu söyleyince konu kapanmıştı.

"Ateş reis!" diye bağırdı Yağız ve koluna taktığı lahmacun poşetleriyle, kolumuzdan çıkıp Ateş'in yanına koştu. Laçin ile bizde olduğumuz yerde durduk. Laçin vücudunu tamamen bana döndürerek ellerini beline koydu. "Neden bilmiyorum ama bu çocuğu severken dövmek istiyorum." bir şey dememi beklemeden saçlarını savurarak yanımdan geçti ve Ateşlerin yanına doğru yürümeye başladı.

Ben ise hâlâ olduğum yerde duruyordum. Yağız ve Laçin'in didişmelerinin sonunda hep ortada kalan ben oluyordum. Ne yani? Kurban ben miyim ulan? Kafamı iki yana salladım. Geçeceksin Su karşılarına, 'ikinizide döverim ulan gerizekalılar diyeceksin' hah. Alayla güldüm. Böyle baya götümle. Laçinden de dayak ye sonra Su, tamam mı?

BİR DANS DAHA?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin