7: escape

1.3K 147 76
                                        

İYİ OKUMALAR 

"Şu çok büyük problemimizin ne olduğunu söyleyecek misin artık?"

Avengers ekibi Stark kulesine geldikten kısa bir süre sonra Doktor Strange de kuleye adımını atmıştı. Hepsi koltukta yan yana dizilmiş Strange'e bakıyorlardı

Tony sabırsız ve bıkkın çıkan sesine rağmen diğerleri adamın ne diyeceğini bekliyordu. 

Doktor Strange ellerinde ve bileklerinde oluşan yeşil bir halkadan sonra ortaya bir zaman taşı çıkardı. Hava da süzülen zaman taşından ellerini çekip, boynundakinin de büyüsünü açtı ve iki zaman taşı yan yana havada süzülmeye başladı.

Steve gözlerini kısıp iki taş arasında gezdirdi daha önce bütün sonsuzluk taşlarını görmüştü ama neden iki zaman taşı olduğuna anlam verememişti.

"Problemimiz iki zaman taşı olması."

"Tamam nereden geldiyse oraya geri götürelim?" Clint'in cevabına Tony de ekledi. "Kesinlikle katılıyorum. Bu saçma taşı arıyorlardır zahmet etmesin onlar."

Natasha ayağa kalkıp ikisinin karşısına geçtiğinde, genç kadından bir miktar korktular. Ekipte tek kadın olduğu ve ne zaman yardım gerekse arkalarını topladığı için ona saygı duyuyorlardı.

"Bu gerçekliği bozar! Bu yüzden sesinizi kesin ve adamı dinleyin! Sorusu olan?" İkisi de kafasını olumsuz yönde salladığında genç kadın geri yerine oturdu ve Strange devam etmesini gözleriyle onayladı.

"İlk olarak şunu bilmelisiniz ki iki zaman taşının aynı yerde olması imkansız çünkü bütün zaman taşlarının bir koruyucusu var. Nereden geldiyse oraya geri götüremeyiz gerçeklikle oynamış oluruz bu çok tehlikeli son olarak arayan birileri varsa onlar almak için gelecektir. Eğer size zaman taşını almak için gelecek kişilerin kim olduğunu söylersem bu gerçekleşmez." 

Doktor Strange kendi zaman taşını büyü ile koruma altına aldı diğer taşı da Bruce'un ellerinin arasına bıraktı. 

"Yani bu taşı zahmet edip almaya gelecekler. Sorusu olan?" Bruce çekingence elini kaldırdığında Tony göz devirdi.

"Bu taşı almaya gelecek kişiyi nasıl anlayacağız?"

"O zaten belli edecek!"

"O zaten belli edecek duygularını!" Doktor Strange Peter'a bakmadan onun sorularını cevaplamaya devam ediyordu. Peter gerginlik ve merakla bir soru daha sordu.

"Yani bana kim olduğunu söylemeyecek misin?"

"Hayır!" 

"Bay Strange lütfen hayatımın aşkını öğrenmeme izin vermiyorsunuz ama lütfen ne isterseniz yaparım!"

Peter adete Stephan'a yalvarıyordu. Bay Stark ve Bay Strange ile birlikte yedikleri akşam yemeğinden beri sonsuzluk taşlarına merakı artmıştı ve elinde zaman taşı ile geleceği gördüğünü söyleyen Doktor Strange'nin yanında bir saniye bile ayrılmayıp sürekli soru soruyordu Peter.

Mary Jane'nin onun hislerine karşılık verip vermeyeceğini merak ediyordu. Tekrar şansını denemek için kafasını Doktor Strange'nin yanından uzattı. Doktor Strange bu sefer sesli bir nefes verip çocukla göz göze geldi.

"Eğer bunu sana söylersem çocuk gerçekleşmez! Yani sana söylemem için ısrar etme! Başka bir problem yoksa gitmeni isteyeceğim."

Peter onu kısık bir sesle onayladı ve çıkışa yöneldi. Pelerinse çocuğun yanında ona eşlik ediyordu.

Peter gittikten sonra Stephan çocuğa çok yüklendiğini düşündü. Birazcık kalbi sızlamıştı sanki kafasını iki yana sallayıp, çocuğun üzgün yüzünü aklına getirmemeye çalışarak işine döndü.

En baştan beri onları izleyen çocuk göğsüne giren bir ağrıyla kısık sesle bir küfür mırıldandı ve kendini o acıyla, ilk geldiği odaya götürmeye çalıştı.

Odaya girdiğinde başı daha çok dönüyordu. Dengesini kaybetmesiyle yere düşen çocuğun tüm vücudu titriyordu. Kesik nefesleri arasında yapay zekasına seslendi.

"K-Karen neler olu-oluyor?"

"Peter bilmiyorum bütün değerlerin düştü. Sakin kalmaya çalış ve derin nefesler al!"

Peter yapay zekanın dediğini yaptığında yarım saniyenin ardından kendine geldi. Ayağa tekrar kalktığında, "Peter biraz dinlensen iyi olacak."

"Taşı nereye koyduklarına bakmam lazım Karen sadece birkaç dakika daha." Karen çocuğun yukarı çıkamayacağını ve tekrar böyle bir tehlike atlatmasını istemediği için çocuğu güvenlik kamerasına bağladı ve önünde bir ekran açtı.

Zaman taşı bir kapsülün içindeydi ve Steve elinde tutuyordu. "Merak etme Stephan koruma odasında güvende olacak."

Koruma odası Loki gibi tehlikelerle karşı karşıya kaldıklarında en kısa ve güvenli silahlanma odasıydı ayrıca yakaladıkları kötüleri orada sorguya çekiyorlardı.

Stephan kısaca onlara veda ettikten sonra tam gidecekken pelerin onu durdurdu. Stephan'ın omzundan çıkıp direk aşağı inen merdivenlere yöneldi. Stephan bunu bekliyormuş gibi hiç tepki vermedi ama diğerleri merakla arkasından merdivenleri inmeye başladı.

Peter korkuyla kapıyı kilitleyip cama yöneldi. Bugün ikinci defa ağ atıcılarını kullanacaktı ve bu onu daha da tehlikeye atıyordu.

Camı açıp karşıdaki binaya ağlarından birini attı. Pelerin kapıya vurup, açmaya çalışıyordu. Hangi pelerin bunu yapabilirdi?

Ayak sesleri de odanın önüne geldiğinde Peter kendini aşağı bırakmıştı bile, çantanın içinden yere doğru düşen annesinin hırkasına baktığında tekrar bir baş dönmesi yaşadı ve ağının kopmasıyla aşağı düşmeye başladı.

Kısa bir bölüm oldu ama geçiş bölümü olarak düşünebilirsiniz. Bu yüzden yarın bir bölüm daha yayınlamayı düşünüyorum.

Oy verip ve yorum yapmayı unutmayınız ♡

Küçük bir not: eğik yazıyla yazılan Peter ve Doktor Strange arasında geçmişte geçen bir sahne :))

homecoming ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin