8: get injured

1.3K 150 101
                                    

Bir önceki bölümü okuduğunuzdan emin olun lütfen :"
İYİ OKUMALAR

Direktör Fury önündeki kağıtlardan kafasını sıkıntıyla kaldırdı. Peter gideli üç saate yaklaşmıştı.  Gencin başına bir şey gelebileceğiyle ilgili içindeki sıkıntıda her saniye artıyordu.

S.H.I.L.D Avengers'ı aramaya devam ediyordu ama herhangi bir iz yoktu. Kapısı çalındığında içeri giren ajan ona selam verdi.

"Direktör doğruluğundan emin değiliz ama bir problem var!" Direktör bunu bekliyormuş gibi devam etmesini söyledi ajana.

"Avengers ekibinin çiplerinden yaşam belirtisi almaya devam ediyoruz ama konum olarak gözükmüyor. Arama çalışmalarını durdurmamız için üslerden baskı yapılıyor!" Sonlara doğru sesi kısılan ajana, Nick Fury "Kesinlikle olmaz! Buna izin vermiyorum! Onlarla ben konuşacağım!"

Sinirle ayakta dikilen direktör ajanın çıkmadığını gördüğünde tekrar ona döndü. "Dinliyorum ajan!?"

"Diğer evrene gönderdiğiniz Peter Parker. O atomlarına ayrılıyor geri dönmesi gerek." Nick Fury bir süre ajanın yüzüne baktı.

"Ölüyor mu?" Ajan Nick Fury'nin ilk defa bu kadar çaresiz bir sesle konuştuğuna şahit olmuştu. "E-evet direktör."

Çocuk ölüyordu. Tony bunu öğrendiğinde delirecekti. Direktör yüzünü ifadesizleştirip ajanın karşısına geçti.

"Bundan birisine bile bahsedersen seni öldürürüm! Hemen kurul toplantısını hazırla, en iyi bilim adamalarını o toplantı da istiyorum!"

Kapıya yönelen Nick Fury durdu. Arkasındaki ajana son bir şey söyleyip odadan hızlı adımlarla çıktı.

"Thor'u da çağırın!"

**

Peter güneş ışıklarından rahatsız olarak elini yüzüne kaldırmıştı. Zorlukla gözlerini açtığında bir çöp kutusunun içinde yatıyordu. Midesinin bulandığını hissetti ve kendini beton zemine bıraktı.

Dün gece ne olduğunu hatırlamaya çalıştı. Pelerin onun bulunduğu odaya gelmişti ve o başka bir binaya ağ atmıştı sonra... Genç olan hatırladığı şeyle ve acıyla beraber inlemişti.

Ağının kopmasıyla iki binanın arasına çamaşırlara dolanarak düşmüştü. Kendine ne olduğunu bilmiyordu.

Ayağa kalktığında iğrenç koktuğunu fark etti. Midesi bununla biraz daha bulanırken yapay zekasına seslendi.

"Karen?"

"Peter sonunda uyandın. Kısa bir yürüyüşten sonra hastaneye ulaşabiliriz."

"Hastaneye gitmeyeceğim. Hem kaç saattir uyuyorum?"

"Yedi saattir Peter."

Genç olan bir süre ayakta kalıp aklında bir plan oluşturdu. Önce üstünü temizleyecek sonra da taşı alıp geri dönecekti. Hastaneye gitmekle de uğraşamazdı. Örümcek güçleri onun iyileştiriyordu değil mi?

Bir adım attığında göğsüne giren acı yüzüne durdu. Bunun nedene olduğunu bilmiyordu. Yavaş adımlarla caddede yürümeye başlayan her adımda kendini yere bırakmamak için çok zor duruyordu.

Yanından geçen insanlar ona tuhaf tuhaf bakarken bir otelin önüne gelmişti bile. O aradayken üstünü birazda olsa temizlemişti. Resepsiyona vardığında boğazını temizleyip adamın dikkatini çekti.

Adam Peter'ı gördüğünde yüzünü önce iğrenir gibi yaptı sonra yalın bir sesle konuştu. "Buyurun?"

"Bir oda istiyorum." Resepsiyondaki adam bilgileri girdikten sonra anahtarı gence uzattı. Peter asansörle beşinci kattaki odasına çıktı. Odaya girdiğinde ılık bir duş alıp çantanın içindeki temiz kıyafetleri giydi. 

homecoming ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin