Sabah erkenden kalkıp kahvaltıyı hazırlamaya başladım. Masaya kahve bardaklarınıda koyduktan sonra Rose'nin odasına gittim ama orda yoktu. Daha sonra kendi odama gittim hemen komidinimin çekmecesini açtım. Hayır bu olamazdı yoktu. Lanet olsun.
Lütfen lütfen korktuğum şey olmasın. Hızlıca evi aramaya başladım. Balkona baktım, orda değildi. Bu sefer giyinme odasına baktım lanet olsun burdada yoktu. Tuvalete doğru yöneldim, kapıyı açmaya çalıştım. Kilitliydi, burdaydı, ağlıyordu.
Rose: Gelme!
Jennie: Ablacım anlatıcaktım, çok savunmasızdın.
Rose: Benim bu- bunu erken bi- bir zamanda öğren-mek hakkımdı!
Jennie: Ablacım anlatıcaktım gerçekten, çok üzgünüm sincabım. Böyle olmaması gerekirdi. Çok öz-
Rose: Sus! Git burdan!Ne dese haklıydı. Ona geç olmadan söylemeliydim. Benim gibi öğrenmemesi gerekirdi. Bende onun gibi öğrendim öz kardeş olmadığımızı.
Flashback
Annesinin eski komidininin çekmecesini kardeşinin oyuncağını bulmak için açmıştı minik Jennie. Ama karşısına bir zarf çıkmıştı. Küçük ellerine göre büyük bir zarftı bu. İçindeki kağıdı çıkardı. Ve heceleyerek okumaya başladı. O kağıdın üstündeki zalim sözler de şunlardı;
Anne ben dayanamıyorum artık, defolup gidicem bu ülkeden. Bu çocuklar beni çok yordu. Hele şu yatimhaneden sahiplendiğimiz çocuk beni çok yoruyor, birde adı var, Rose. Çocuk doymuyor, susmuyor, lafımı dinlemiyor. Bıktım, annesiz babasız kalsınlar umrumda değil. İster bakın ister bakmayın ben en kısa sürede gidicem.
Minik Jennie zar zor okusada anlamıştı anlaması gerekeni ve gözyaşları akıyordu. Bir gözyaşı akarken canı acırmıydı insanın. Jennie’nin acıyordu.
Elindeki kağıdı katladı ve cebine koydu. Hızlı adımlarla çıktı merdivenlerden aynı zamanda da öfkeyle. Yatağına uzandı cebindeki zarfı çıkardı, uzunca baktı ve kendine bir söz verdi. Kardeşine bunu o söyliyecekti. Ve onun kardeşi Rose’ydi, ama o kadın annesi değildi.
Flashback bitti
Sandalyeyi geriye çektim ve oturdum. Ağlamamak için zor tuttum kendimi. O mektubu saklamamalıydım, yırtmalıydım ya da yakmalıydım. Rose’ de benim gibi öğrenmemeliydi.
Saate baktım okula geç kalmamak için hazırlandım. Zaten yeterince devamsızlık yapmıştım. Ama Rose’ ye okula gitmesi için baskı yapmıycam. Zaten benim yüzümden bu halde.
Okulun yakınına geldiğimde demirlere yaşlanmış biri gözüme çarptı, çok tanıdık biriydi. Vücut hatları, yüz çevresi... Tabi yaabu Kai. Ne işi var bunun burda.
Önünden geçerken onu görmezden geldim. Ama adım atamadım, kolumu tuttu ve beni kendine çekti.
Kai: Konuşucaz.
Jennie: Hayır.
Kai: Ben seni istiyorum ve konuşucaz.
Jennie: Bende sana hayır dedim.
Kai: Sana konuşucaz dedim!Beni demirle yasladı. Yüzüme yaklaştı ve tam öpücekken bir yumruk tarafından engellendi. Yumruğu atan kişi Taehyung’ tu. Benim ellerim ağzımı kapatırken, gözlerim kocamn açılmıştı.
Tae: Kaçsana ne bekliyorsun!
Onun dediğini yaptım ve koşmaya başladım. Kaçıyordum, yine kendimi kaçarken bulmuştum. Ben bu kadar güçsüzmüydüm gerçekten. Korkularından hep kaçıyordum.
Olduğum yerde durdum ve dizlerimin üzerine çöktüm ve ağlamaya başladım. Sadece dizlerim değil ruhumda çökmüştü. Bu yolda hep Rose ile yürürdük. Benim yüzümden oldu işte. Yine batırdım herşeyi. Annem olucak kişi bana hep bu yüzden kızardı. Bir işi beceremiyorsun zaten derdi. Maalesef ki ona hak veriyorum. Ben korkağım, beceriksizim ve gerçekten aptalım. Gidip en son aşık olunucak kişiye aşık oldum.
Omzuma bir elin değmesiyle biraz korktum. Yine kendimi doğrulamış oldum.
Kafamı çevirip o kişinin yüzüne baktım. Taehyung’tu. Gözlerimin kızardığını tahmin ediyordum.
Tae: Kalk hadi. Okula gidelim.
Elini bana uzattı ve kalkmama yardım etti. Kalktıktan sonra üzerimi silkeledim. Gözlerimi silecekken, o da elini yüzüme götürdü ama ondan önce davrandığım için elini çekti ve ensesini kaşıdı. Kendimi toparladıktan sonra yürümeye başladık.
Jennie: Ş- şey ben teşekkür ederim.
Tae: Kim olsa aynısını yapardı. Gerek yoktu yani.Şaşırdım, çünkü insan nezaketen bile olsa rica ederi. Ama ilk karşılaştığımızda böyle değildi. İkizler burcu olmalıydı. Neden bana ağladın di-.
Tae: Neden ağladın?
Dışımdan mı yoksa içimden mi söyledim acaba.
Tae: Cevap vermek zorunda değilsin.
Tamam içimden söylemişim, sorun yok.
Jennie Kendimi korkak gibi hissediyorum. Beceriksiz, savunmasız, zavallının teki gibi.
Yüzüne baktım, ona anlatımalımıydım. İyi birine benziyordu. Ona herşeyi anlatıcaktım.
Jennie: Annem bizi bıraktı. Kardeşim üvey. Bu sabah öğrendi. Ben küçükken öğrenmiştim. Onun benden öğrenmesi gerekirdi. Benim yüzümden şuan burda değil.
Gözlerini kocaman açtı. Ne anlamıştı. Kendini öldürdüğünü falan mı.
Jennie: Yani evde kaldı. Okula gelmesi için zorlamadım.
Düşündüğüm şeyi anlamış olucak ki açılan gözlerini tekrar normale döndürdü.
Okuldan içeri girdiğimizde bir tane kız bana bakıyordu. Ama rahatsız edici bir şekilde bakıyordu. Gözlerimi ondan kaçırdım ve yoluma devam ettim.
O kendi sınıfına gitti bende kendi sınıfıma. Sırama oturdum, çantamı yanıma koydum. Dersin başladığını belirten zilde çaldığında her şeyim hazır hocayı bekliyordum.|•×|•×|•×|
İkinci derse girmek için hazırlanırken sınıfa hoca girdi ve arkasından da Taehyung girdi. Göz göze geldik. İlk ben gözlerimi kaçırdım.
Hoca: Taehyung sen Jennie’nin yanına geç.
Jennie: Hocam ama burd-
Hoca: Taehyung Jennie’nin yanına geç hadi.Salak kadın kendi öğrencisinin nerde oturduğunu bilmiyor. Benim yanımda Irene oturuyor.
Tae yanıma geldi, bende çantamı çektim. Yanıma oturdu ve defterlerini çıkardı. Anlamadığım bir şekilde kalbim sıkıştı. Elimi kalbime götürdüm. Sanki öyle olunca geçicekmiş gibi.
Tae: İyi misin. İstersen revire gidelim.
Jennie: Yok teşekkür ederim.Onun duymayacağı bir ses tonuyla. Konuştum.
Jennie: Sen teşekkür edilmesinden hoşlanmazsın ama.
Tae: Sende öyle bir izlenim bıraktıysam özür dilerim.Beni duymuşmuydu.
~~∆~~
Bu bölümü yazarken gerçekten kendime inanamadım. İlk yazdığım ile uzaktan yakından alakası yok. Ve bölümü yazdım ama silindi. O yüzden tekrar yazmak zorunda kaldım. Yani daha erken gelicekti ama aksilikler oldu. Umarım bölümü beğenmişsinizdir oy vermeyi unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|°Winter Break°|{ taennie}
Fanfiction"Yelkenimi senin rüzgarınla doldurdum sen benim yaşam kaynağımsın." bana daha da yaklaştı. " Sen gelsene biraz " beni belimden tuttu ve... ~Shipler~ Taennie💜 Namsoo💙 Liskook💛 Lorense💚