|°Winter Break°|{ taennie}

{~°Bir Arkadaşım°~}

Gözlerimi odadan içeri giren güneş ışıklarına açtım. Telefonumu elime aldım. Bugün 24 Ekim’ di ne vardı bugün ya. Birşey olucaktı sanki. Tabi yaa. Bugün kızlarla tatile gideceğimiz gün. Yarıyıl tatili, kış tatili. Olleyy bee, gidiyoruz, uzaklaşıyoruz bu karmaşadan. Kafamızı dinlemeye, rahatlamaya unutmaya.

Hemen yataktan kalkıp banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkadım ve Rose’ yi uyandırmak için odasına gittim. Yavaşça kapıyı açtım fakat koşarak üstüne atladım.

Rose’ nin öz kardeş olmadığımızı öğreesinden 3 hafta geçmişti ve eski halimize dönmüştük. Ve en önemlisi tatile gidiyorduk.

Rose: Abla kalk üstümden. İki hafta boyunca kesintisiz uyuycam ben. Her sabah erken kalkmaktan gençliğim çürüdü ya.
Jennie: Kalk hadi gidiyoruz.
Rose: Nereye?
Jennie: Tatile gidiyoruz hatırlasana.

Yatakta hemen doğruldu. Eline telefonunu aldı ve tarihe baktı.

Rose: Eveet o gün gelmiş. Ee biz hazırlanmadık.

Doğru napıcaz şimdi. Elimdeki telefonum titremeye başladı. Jisoo unnie arıyordu. Hemen açtım telefonu.

Jennie: Alo...tamam unnie...ama biz hazırlanmadık...hmm tamam...peki öyle yaparız o zaman... görüşürüz.

Rose benden cevap bekliyordu.

Jennie: Daha geç çıkıcaz Lisa’ nın bir işi çıkmış. Bizde o sırada hazırlanırız.

Rose kafasını salladı ve bavullarımızı hazırlamaya başladık.

~~∆~~∆~~

Jisoo unnienin gelmesine az kalmıştı. Telefonumu açtım ve saate baktım. 19.40’ tı. Oraya gitmemiz en az bir saat sürerdi. Olsun zaten gece yolculukları çok hoşuma gidiyor.

Rose: Abla bişi dicem beraber kalcaz dimi?
Jennie: Evet, noldu ki?
Rose: Kalabalığı seviyorum.

Birbirimizin gözlerine bakıp gülümsedik. Özlenen bir duyguydu bizim için kalabalık.

Jennie: Gelirler birazdan hazır mısın?
Rose: Evet.

Kapıya doğru yürümeye başladık. Müstakil bir evde yaşadığımız için bahçede çamurlu bazı yerler vardı. Bu bahçeyede açıyorum gerçekten, biz  bahçe işlerinden çok anlamıyoruz. Ama çok isterim öğrenmeyi.

Karşımızda Jisoo unnienin arabası duruyordu. Hemen arabanın bagajını açıp bavulları koyduk. Daha sonra arabaya bindik, Jisoo unnie kaloriferleri açtığı için araba sıcacık olmuştu.

Lisa: Hoşgeldiniz ve ben baya heyecanlıyım.
Rose: Bendee~

İki minik bebek bir araya gelmemeliydi. Çünkü tatlılık patlaması meydana gelebiliyor.

Jisoo: Bir şey unutulmadı dimi yola çıkıyoruz.
Lisa+ Rose: Hayır~

Aegyo yapıp duruyorlar. Çok şirinler. Kafamı cama yasladım ve yolu izlemeye başladım. Karanlığı aslında sevmem hatta korkarım. Ama yolda giderken karanlık beni büyülüyor resmen. Bir kez daha aşık oluyorum bu bilinmezliğe. Karanlıkta ne olup bittiğini bilmiyoruz, belki yasadışı işler oluyor, belki bir hayvan dünyaya geliyor, belki bir yamaçta iki arkadaş oturmuş karanlığı izleyerek dertlerini anlatıyorlar. Neler oluyor kimse bilmiyor. Kulaklığını çıkarıp müzik dinlemeye başladım. Şuan huzurlu bir yerde olduğumu iliklerime kadar hissedebiliyordum.

~~∆~~∆~~

Jisoo: Hadi kalkın geldik, ne uykucu çıktınız.

Gözlerimi Jisoo unnienin sesine araladım. Uyumuşum ben ya.

Jisoo: Evet uyuydun.

Bak yine neden böyle oluyor ki. Bir an aklıma Tae ile okulda yaşadıklarımız geldi. Ve istemsizce gülümsedim.

Lisa: Unnie bir şey mi oldu neden gülüyorsun.
Jennie: Yook bir şey olmadı.
Lisa: Hmm peki.

Jisoo unnie arabayı park etti. Bizde hemen çıktık arabadan bavullarımızı indirdik ve yürümeye başladık. Burası fotoğraflardan bin kat daha güzeldi. Hafif kar yağmıştı, tam karşımızda lobi vardı. Yürüdüğümüz yolun iki tarafındada çok şirin oturma yerleri vardı. Bungolov evler ise lobinin sağ ve sol taraflarına dizilmişti.

Vakit kaybetmeden lobiye gittik. Şömine yanıyordu, deri koltuklar vardı. Burası tam benlikti. Oda anahtarımızı aldık ve evimize( bungolov) doğru yürümeye başladık.

Lisa: Yavaş be hayvan mısın?

Lisa birinbe çarpmıştı. Karşısındaki çocuk kafasını yerden kaldırıp Lisa’ nın yüzüne baktı.

X: Pard- Ooo oha yani bu kadar güzel olmak için kimden izin aldınız acaba?
Lisa: Ne nediyorsun sen be sapıkmıdır nedir.

Lisa yanımıza geldi ve hızlıca eve girdik.

Lisa: Bune şimdi ya!
Rose: Tamam ya sakin ol.

Lisa haklıydı ona bu hakkı kim vermiş ki benim kuzenime böyle bir şey söyleyebiliyor.

Jisoo: Tamam Lisa boşver takma. Ee acıkmadık mı?
Jennie: Evet ya artık bir şeyler yiyelim.
Jisoo: Bari restoranta gidelim hadi orda yeriz bir şeyler.

Eşyalarımızı bıraktık ve restoranta gittik. Açık büfeydi. Kurt gibi açtım, ne bulursam koydum tabağıma. Bir masaya oturduk ve yemeye başladık. Masamızın yanından biri geçti. Bu parfüm çok tanıdıktı. Sanki... sanki Tae’ nin parfümü gibiydi. Ama saçmalama artık Jennie bir tek Taehyung mu kullanıyor sonuçta bu parfümü. Aldırış etmeden yeğimi yemeğe devam ettim.

~~∆~~∆~~

Jisoo unnie ile restorantın bar kısmına geçmıştik. Lisa ve Rose yemeklerini yer yemez kalktılar. Hafif bir müzik çalıyordu.

Jisoo: Ben şarap içicem. Sende ister misin?
Jennie: Olur.
Jisoo: Tama ben alıp geleyim.

Etrafta bakınıyorum ki bir çocuk bana doğru yaklaşmaya başladı.

X: Bu akşam boşum istersen gel bir şeyler yapalım.
Jennie: Yok teşekkür ederim, iyiyim ben.

Elini belime doladı. Ve bana daha da yaklaştı, korkuyordum.

Jennie: Bırak beni!

Beni umursamadı, yüzünü boynuma indirdi. Daha çok rahatsız oluyordum, onu kendimden uzaklaştırmaya çalışıyordum ama olmuyordu. Ta ki o gelene kadar.

Tae: Noluyo burda!

Adama benden hemen çekildi.

X: Sana ne kardeşim.

Tae adamın yakasını tuttu ve konuştu.

Tae: Kız benimle şimdi siktir git!

Ne  nededi o kız benimle mi ne oluyor ya. Nerden çıktı bu şimdi.

Tae: İyi misin?
Jennie: İyiyim de sen nerden çıktın?
Tae: Boşver şimdi onu sana dokundu mu? Bak eğer öyle bir şey olduysa ve bana söyl-
Jennie: Olmadı bir şey.
Tae: Tamam.

İkimizde birbirimize bakamıyorduk. Susuyorduk, gözlerimizi kaçırıyorduk. Sessizliği bozan Jisoo unnie oldu.

Jisoo: Iıı Jennie, getirdim ben içecekleri. Ama bir tane daha gerekir mi acaba?

Tae anlamış olucak ki konuştu.

Tae: Bana mı yoo ben gidicem zaten iyi geceler size.
Jisoo: İyi geceler

Tae yanımızdan uzaklaştı Jisoo unnie bana döndü ve imalı bir şekilde baktı.

Jisoo: Kim bu şanslı çocuk?
Jennie: Bir arkadaşım.
Jisoo: Hmm, o adama o yüzden kafa attı yani.

Öksürdüm, görmüşmüydü olanları. Hayır ya iş başa düştü, ne diyicem ben şimdi.

|ו|ו|ו|

Bu bölüm benim içime pek sinmedi. Ve yani biraz boş bir bölüm oldu açıkçası. Ama umarım siz beğenmişsinizdir oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. 💜