{°~ Ben Senin Sevgilin Değilim°~}

89 10 0
                                    

Gözlerimi yavaş yavaş açtım. Beyaz bir tavandı o beni kaçırmıştı, ve şuan nerde olduğumu bilmiyorum.

Jennie: Nerdesin aşağılık pislik!

Son gücümle bağırmıştım ve bir yandan da yattığım yerden kalkıyordum. Hemen kapıya doğru yöneldim tam açıcakken karşı taraftan açıldı. Ve karşıma o çıktı pislik Kai.

Kai: Uyandın mı sevgilim?
Jennie: Hayır canım ne uyanması ben daha rüya görüyordum!

Sinirle devam ettim.

Jennie: Ayrıca ben senin sevgilin falan değilim!

Tam çıkacaktım ki beni kolumdan tuttu. Sinirle yüzüne döndüm.

Jennie: Bıraksana beni be!
Kai: En son kunuşucaktık!
Jennie: Sana bırak dedim!

Hızlıca kolumu çektim, çıkış kapısına yöneldim açmaya çalıştım ama kilitliydi. Bok herif, sanki burdan başka türlü kaçamıycam. Aklıma bir fikir geldi. Kai’nin zaafını kullanıcaktım. Konuşmamak, birisine bir soru sorduğunda eğer ona cevap verilmezse sinirinden deliye döner ve illkaki beni bırakır.

Arkamı döndüm bulduğum ilk sandalyeye oturdum ve gözlerimi boş duvara diktim. Ondan korkmuyordum çünkü bana kıyamazdı enayinin teki işte.

Kai: Acıktım mı?

Evet başladık, hadi bakalım neler olucak.

Kai: Cevap bekliyorum.

Çok beklersin.

Derin bir nefes aldı. Sakinlemeye çalıştığı her halinden belliydi. Mutfak gibi bir yere girdi. Gibi diyorum çünkü mutfağa benzetebileceğim tek yer orası.

Ee başka soru sormıycak mı?

Bilmiyorum neden o da susuyor.

Hadi bakalım bekle daha ne kadar bekleyceksin.

Sen bi sus artık, zaten diken üstündeyim. İç sesim susmaz benimle boş boş muhabbet yapar.

Kai: Kendinle konuşacağına benimle konuş sevgilim.

Belli oluyor muydu. Off bir sevgilim diyor gerizekalı.

Lisa’ dan:

Jennie unnie çıkalı neredeyse bir saat olmuştu. Salonda oturmuş Jennie unnieyi arıyordum.

Jisoo: Lisa Jennie’ yi arasana nerde kaldı.
Lisa: Arıyorum unnie ama ulaşılamıyor.
Jisoo: Nasıl ya. Bize telofonlar her yerde çeker demişlerdi.
Lisa: Evet ama bil-
Rose: Ablam niye hâlâ gelmedi?

Jisoo unnie eliyle bilmiyorum anlamında bir işaret yaptı. Hiçbirimiz bilmiyorduk.

Rose: Ya ablama bir şey olduy-
Jisoo: Saçmalama, hadi hazırlanın Jennie’ yi arıycaz.

Hemen oturduğum yerden kalktım. Diğerleriyle birlikte montlarımızı giydik. Karla kaplı bahçeye çıktığımızda Jisoo unnienin gözü bir yere takıldı. Bir çocuğa bakıyordu.

Lisa: Unnie nereye bakıyorsun?
Jisoo: Bekleyin beni.

Hızlı adımlarla o çocuğun yanına gitti. Ve çok geçmeden yanımıza geldiler tanı sadece ikisi değil yanında iki çocuk daha vardı. Hemde bir tanesi buraya ilk geldiğimiz gün bana çarpan o öküzdü.

Jisoo: Tanıştırayım, Jennie’ nin arkadaşı Taehyung.

Jisoo unnie elini bana çarpan çocuğa doğru tuttu ve konuştu.

Jisoo: Bu da Jungkook.

Adının Jungkook olduğunu öğrendiğim çocukla nedense göz göze geldik ve ilk ben gözlerimi kaçırdım. Utandım mı ben az önce.

Tae: Her neyse artık arkadaşımızı bulmamız gerekiyor.

|•×|•×|•×|

Sonunda yeni bölüm geldi. Ama geçerli sebeplerim verdı. Birincisiyle başlıyayım. Geçen hafta bugün güzel İzmir’ imde büyük bir deprem oldu. Ben doğma büyüme İzmirliyim ve hayatımda böyle bir deprem görmemiştim, haliyle kuzenlerim ve anneannemlerde korktularve bizim evimize geldiler çünkü bizim evimiz müstakil bir ev. Daha güvenli olduğunu düşündük. Ve umarım sizlerde yakınlarınızda iyidir, birinci sebebim buydu. İkincisi ise ben LGS öğrencisiyim bu yüzden de bölüm geç geldi. Ama geldi mi geldi, umarım bölümü beğenmişsinizdir oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın sizi çok seviyorum 🖤💜

|°Winter Break°|{ taennie}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin