Ali Da Costa;
"Ulan aramasak geleceğin yok" dedi Can, kapının önünden çekildi, sırıtarak içeri girdim, "Beni çok boş bıraktın, ben artık Gizem'i kıskanmaya başlıyorum" dediğimde Gizem'in salondan kahkaha attığını duydum, salona geçtik
Gizem gülümseyerek ayağa kalktı, "Evlenmeden önce beni kıskanacağını bilseydim, aranıza girmezdim" dedi, sarıldı bana, geri çekilip, "Oğlunuza benim adımı neden vermediniz?" Diye sordum gözlerimi kısarak
Gizem güldü, "Biz bunu nasıl düşünemedik" dedi, koltuğa geçtim, "İyisin bugün" dedi Can imalı bir şekilde, "Her şey yolunda galiba"
"Niye öyle imalı imalı konuşuyorsun?" Diye sordum sırıtarak
Gizem ayağa kalktı, "Ben çay yapayım" deyip mutfağa geçti
"Oğlum sana bir şey soracağım, ama bak ciddi ciddi cevap vereceksin", diye sorduğumda Can oturmasını düzeltip, "Lan sen kör musun?" Diye sordum birden
Yandaki yastığı suratıma fırlattı, "Ulan bende bir şey diyeceksin diye bekliyorum"
"Ya Azra'nın düğününe gidip nasıl tanımazsın Gamze'yi? Salak mısın oğlum sen", o kadar çok aramıştım ki Gamze'yi, Can artık delireceğimi düşünmüştü, halbuki gözümün önündeymiş
"Yok artık.. Erdem'in kız kardeşi.. bizim Gamze miymiş?"
"Sizin Gamze derken Can?"
Gizem mutfak kapısından bize baktı, onların bu hallerine güldüm, "Yengemiz olur" dedi Can bana göz kırparak, "Tabii parmağında başkasının yüzüğü var ama hallederiz onu" Dedim düz bir sesle
"Oha doğru ya, nişanlandı o geçenlerde" dedi şaşırarak Can, Gizem yanımıza gelip, "Resmen yıllardır anlattığın kızı buldun yani, öyle mi?"
"Sonunda be yenge" dedim alayla, yenge denmesinden nefret ederdi
"Bizi tanıştırsana Ali noluuur", dedi ve Can'a doğru baktı, "Hem biz aralarını yaparız", Can ona göz kırptı..
Akın'ın Gamze'ye aşık olmaması, içimi o kadar rahatlatmıştı ki, resmen dizilerdeki ilişkiler gibi kimin eli kimin cebinde belli olmayacaktı.
Ben bu dünyaya bir tek Gamze'yi sevmek için gelmişti, geri kalan sorumluluklarım beni ilgilendirmiyordu.Bahçede oturuyorduk, Gizem odada bebeği emziriyordu
"Nasıl bir şey baba olmak?" Diye sordum sessizliği bozarak
"Hem çok güzel, hem de biraz korkutucu galiba.. düşünsene, sen gökyüzüne bakıp, bu renk turuncu desen maviye hep turuncu diyecek"
"Evet, bu yüzden okul icat edildi, senin gibi salak babalara rağmen çocuklar beyinlerini kullansınlar diye", dediğime güldü, sırıttım bende
"Başkasıyla beraber görmek nasıl bir şey?"
"Herif salağın teki" dedim sinirle, "Biliyorum beni sevdiğini ama beni affetsin istemiyorum" dediğimde gözlerini devirdi
"Yine şu hastalık meselesi mi?" Diye sordu homurdanarak, "Can benim baba olmam bile yasak, çocuğun da aynı şekilde problemleri olabilir.. ulan kızın en büyük hayaliydi mutlu çocuklu bir yuva kurmak"
"Evlat edinin, herkes çocuk yapmak zorunda mı?" Diye atarlandı, haklıydı
"Ulan hadi evlendik, hadi üstüne de çocuk edindik, sonra ne olacak o çocuğa? Sen benim yaşadıklarımı unuttun mu? Kendi öz annem kapının önüne koydu. Ben o çocuğu yarım bırakınca ne olacak? Ya Gamze? Ulan ben bütün bunları kız bir mezar başında ağlamasın diye yapmadım mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaralı (TAMAMLANDI)
Novela JuvenilHem bir şeylere alışmış olmak ne kadar acı değil mi.. mecbur bırakılıyoruz sanki, zorla alıştırıyor hayat bizi bir şeylere, dünya dönmeye, hayat akmaya devam ediyor, biz nefes almaya, çalışıp para kazanmaya devam ediyoruz, yürürken yolda belki de en...