New Orleans'a yeni taşınmıştık burası benim için çok güzel bir yer değildi yani pek dikkatimi çekmiyordu ailem ben çok küçükken trafik kazasında ölmüştü ama ben inanmıyordum,sadece bana bunu söylerlerdi her zaman sorduğumda. Üvey olan ailemle kalıyordum kardeşim yoktu bu ailede sadece ben vardım.Ve bugün yeni bir liseye gidecektim ama sabahın köründe kalkıp bu sıcak yatağımı yanlız bırakmak istemiyordum. Ve uyanmıştım üstümü giydim,kahvaltımı yaptım.Üvey babam beni dışarıda bekliyordu, arabaya bindim. İşte büyük bir heyecan basmıştı beni hiç istemesem bile okula gitmeye heyecanlanıyordum.Anlayamamıştım yeni arkadaşlar, yeni sevgililer tuhaf gelmişti.Okula varmıştık üvey babam ile müdürün odasına kayıt yaptırmaya gittik. Ve oldu işte artık bu okula aittim. Sınıfıma gittim boş bulduğum bir sıraya oturdum hemen önümde bir çocuk vardı döndü ve ''Merhaba'' dedi. Çok iyi birine benziyodu el sıkıştık,ve tanıştık adı David'di. Bir kaç gün geçtikten sonra David ile çok iyi arkadaş olmuştuk bana okulu gezdiriyordu, okulda gezerken bir kız görmüştüm o kadar güzeldiki o kumral saçları,o yeşilimsi ve mavimsi gözleri adeta melek gibiydi. David'e sordum ;
- Hey david bu kız kim?
- Ah dostum o kızın adı Caitlin dedi.
- Neden öyle dedin David anlamadım?
- Dostum o kız okulun en havalı kızlarından biri ama öyle diğer kızlar gibi herkezi oyuncak gibi kullanmaz.Dedi
Rahatlamıştım içimden Ne yapıp ne edip o kızı kazanmalıyım dedim. Ertesi gün yanına tanışmaya gitmiştim ki yanına çok kaslı uzun boylu bir çocuk geldi hemen geri çekildim ve duvarın arkasına gittim. Onları dinliyordum çocuğun adı Troy 'du. Anlaşılan Caitlin bu çocuktan nefret ediyordu çünkü sürekli ''Troy defol başımdan'' diyordu. Troy yanından gittikten sonra Caitlinin yanına ben gittim kendimi tanıttım,bu okulda yeni olduğumu söyledim. Gerçekten havalıydı ama David 'in de dediği gibi diğer kızlar gibi değildi. Bana okulu gezdirmeyi teklif etmişti aslında David sayesinde okulu çok iyi öğrenmiştim ama bu teklifi kaçıramazdım. O beni gezdirdikten sonra sınıflarımıza gidiyorduk ki aynı sınıfa girmiştik ve öğrenmiştim aynı sınıftaydık! O kadar mutlu oldum ki David yüzümden anlamıştı ve bana bir göz kırpmıştı.
