Bugün Regulus bana sorunun ne olduğunu sordu. Ne söylemeliydim? Sorun bir Ölüm Yiyen olacak olman, bunu mu demem gerekiyordu?Aramızın tekrar açılması göze alabileceğim bir şey değil, bunu istemiyorum.
Ona hiçbir sorunun olmadığını, sadece halsiz olduğumu söyledim. Endişelendi (bu hoşuma gitti♡) ve bana " Nasıl halsiz? Hasta gibi mi yoksa uykusuz gibi mi? " diye sordu.
O an tek düşündüğüm şey MERLİN İNANAMIYORUM BU KADAR TATLI BİR VARLIK NASIL YERYÜZÜNDE OLABİLİR HATTA BENİ ÖPEBİLİR KAFAYI YEMEK ÜZEREYİM VE HASTA MI? BEN SANA HASTAYIM olduğundan dolayı (hala aynısını düsünüyorum) ona alık alık bakmış olmalıyım ki elini yanağıma koyarak " Söyle, nasıl hissediyorsun? " dedi.
Tanrım, ne diyebilirdim? Fazla savunmasız düşmüştüm
Ona "hasta" olduğumu söyledim,
ona hasta olduğum imasını anlaması birkaç saniye sürdü.
Kıpkırmızı bir yüzle koluma vurarak uzaklaştı.
Kimi kandırıyorum ki? Ona uzak kalamam.
O HARİKA BİRİ
Annem haklıydı, kesinlikle bina ayrımı yapmak kötü bir şey ve her binadan insanlarla konuşmalıyız.
her binadan insanla konusmak = regulusla konusmak
james sen ucmussun kardesm
Arkadaşlar şimdi ciddi soracağım. Sizce James, Regulus bir ölüm yiyen olsa onu kabul eder mi? O günün şartlarını göz önunde bulundurarak cevaplayın lütfen. (İlk Zümrüdüanka Yoldaşlığı, Voldemort'un neredeyse zirveye oturması, katliamlar vs.)
Düşüncelerinizi merak ettim☺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DIARY OF THE DEER | jegulus
FanfictionJames Potter'ın günlüğünde saklı kalmış bir aşk hikayesi. Herkes Lily Evans'a aşık olduğumu düşünüyor ve bunu nasıl düzelteceğimi bilmiyorum. Bazen düşünmeden edemiyorum; belki de bu yalana inanmaları daha iyidir. james potter + regulus black a...