Chapter 8

607 95 11
                                    

[Blackpink - Lovesick Girls]

- 2023 -

Chaeyoung, mavi saçlarını kulağının arkasına atıp, aralık kapıyı yavaşça itip açtı. Bayan Lee bıraktığı gibiydi. Ağlayarak yatakta uzanıyordu. Jungkook'un odasında...

Chaeyoung dudaklarını ısırdı endişeyle. Bunu ona söylemeli miydi emin değildi. Ne yapacağını bilemeden orada dikilirken, Bayan Lee onu fark etti.

"Chaeyoung? Bir şey mi oldu?" Aceleyle yataktan kalktığında Chaeyoung yanına gitti ve onu kollarından tutup geri yatırdı.

"Hayır Bayan Lee, ondan bir haber yok." Bayan Lee yine ağlamaya başladı. "Nereye kayboldu bu çocuk? Yer yarıldı da içine mi girdi anlamıyorum ki."

"Bayan Lee, şimdi size söyleyeceklerim çok saçma gelebilir ama bana inanın tamam mı?" Bayan Lee gözlerini silip Chaeyoung'a döndü. İyice endişelenmeye başlıyordu. "Ne oldu?"

Chaeyoung titrek bir derin nefes aldı. Bakışlarını ellerine çevirdi ve konuşmaya başladı. "Jimin Jungkook'un kaybolduğu gün buraya gelmişti. Bay Jeon'un yaptığı zaman makinesi çalışıyormuş Bayan Lee."

Bayan Lee, duydukları karşısında şokla yüzüne bakmaya başladı. "Ne?" dedi en sonunda. Chaeyoung yavaşça bakışlarını ona çevirdi.

"Gerçekten, zaman makinesi çalışmış. Ve Jimin'le biz," Yine derin bir nefes aldı. "Jungkook'un başka bir zamana geçtiğini düşünüyoruz."

Bayan Lee dolu gözleriyle birlikte ellerini ağzına götürdü. Duyduklarına inanamıyordu... Eski kocası gerçekten başarmıştı! "Peki... Peki ne yapacağız? Onu hemen geri getirmemiz gerekiyor! Kim bilir ne haldedir benim oğlum!"

Chaeyoung başını salladı. "Benimle gelin, bir çözümünü elbet bulacağız." Bayan Lee'nin kolundan tuttu ve ikisi birlikte bodrum kattaki labaratuvara girdiler.

Jimin sert gözlerle zaman makinesine bakıyordu. Hâlâ içi buz gibiydi ve asla ısınmıyordu. Bayan Lee şiş gözlerle zaman makinesini inceledi. Bu lanet makine nasıl olur da çalışırdı?

"Makine çalışmıyor." dedi Jimin onlara dönüp. "Ne açılıyor, ne kapanıyor. Hiçbir şey olmuyor." Chaeyoung şaşkınca Jimin'e baktı. "Nasıl? Jungkook'u nasıl geri getireceğiz o zaman?"

Jimin öfkeyle saçlarını karıştırdı. "Ya zaman makinesi çalışacak, ya da Bay Jeon uyanacak. Bunu tek başımıza düzeltemeyiz Chaeyoung. Diğer bilim adamlarına da haber vermemiz gerek. Bu iş, bizi artık aşmaya başladı."

×××
1940
- Jeon Jungkook -

Yanımda utanarak yürüyen Lisa'ya baktım. Saat sekiz buçuktu ve biz kasabanın renkli sokaklarında yürüyorduk. İkimizin de cebinde beş kuruş parası yoktu o yüzden hiçbir şey alamamıştık. Bu sorun değildi çünkü Lisa'nın yanımda olması daha önemliydi.

Ona biraz daha yaklaştım, şimdi kollarımız birbirine değiyordu. Bana bakmadı ama gülümsediğini görebiliyordum. "Eee," dedim bir konu bulmak adına. "Nasılsın?"

"İyiyim,ya sen? Kovulmuş birine göre çok mutlusun." Gülümsedim. "Çünkü sen yanımdasın." Aniden yürümeyi bıraktı ve şaşkınca bana baktı. Size yemin ederim, o an bana 'biz aslında kardeşiz' diyecek sandım.

"Ne oldu?" dedim korkarak. Yüzüne samimi bir gülüş yayıldı ve koluma girdi. "Benden hoşlandığını bilmiyordum. Tek taraflı sanıyordum." Kaşlarım çatıldı. "Neden?"

"Sana duygularımı itiraf ettiğimde beni reddetmiştin. Unuttun mu?"

Ve işte bu, yeni bir belanın başıma açıldığının göstergesiydi. Planım şuydu; kimseye 2023'ten veya başka bir yerden geldiğimi söylemeyecektim.

time machine • liskook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin