15 Nisan 2023
- Jeon Jungkook -Sıcak kahvemden tüten duman yüzüme vururken, gözlerimi kapatıp kokusunu içime çektim ve gülümsedim. Kahve harika bir buluştu...
Yavaşça bir yudum aldıktan sonra telefonumdan saate baktım. Çoktan öğle arası olmuştu.
Ben Jeon Jungkook, yirmi altı yaşında spor salonu işleten bir adamım. Boşanmış ve hâlâ anlaşamayan iki ebeveynim var. Kafayı yaptığı icatlarla bozmuş babam ve kendini paraya adamış annem... Evet, bu olanları saymazsak harika bir hayatım vardı.
"JUNGKOOK - AH!"
Jimin'in sesiyle yavaşça arkamı döndüm. Chaeyoung'la birlikte koşarak yanıma geldiler. Chae nefes nefese bana baktı. "Çok mu geç kaldık?"
"Hayır, alt tarafı yarım saat oldu."
"Kusura bakma, aptal Jimin yüzünden oldu her şey."
"Ben ne yaptım ya? İki saattir saçını yapamayan sensin."
"Bir saat duş alan da sensin!"
Gözlerimi devirdim. Chaeyoung ve Jimin'le birlikte üç yıldır arkadaşım. Chaeyoung spor salonumun yanındaki kütüphanede çalışıyordu, Jimin'le de orada tanışmışlardı.
İkisi ilk başlarda gayet iyi dost olmuşlardı ancak zamanla flörtleşmeye başlamışlardı. Üç aydır da çıkıyorlardı.
Bu bir yandan iyi bir yandan kötüydü. Chaeyoung öfkesine ve sinirine hakim olamayan, çok çabuk sinirlenen bir kızdı ve Jimin gerçekten insanı sinir eden biriydi.
Yani, ilişkileri çok hareketliydi ve ben arada kalıyordum. Hep olduğu gibi... "Kavga etmeyi kesin de düzgünce filmi izleyelim." Chaeyoung adeta burnundan soluyarak bana baktı. "Jimin bir gün gerçekten elimde kalacak!"
"Bu bir tehdit mi!?"
"Evet!"
Gözlerimi devirip sinema salonuna doğru yürümeye başladım. Onlarla uğraşacak vaktim yoktu benim, gidip güzelce filmi izlemek istiyordum.
×××
"Zaman makinesiyle geçmişe gitseniz ne yapardınız?"
"Ben filmdeki çocuk gibi doğduğum ana gitmek isterdim."
"Bende Kore Savaş'ına gitmek isterdim!" Jimin'e güldüm. "Sen öyle şeylerden korkuyorsun, savaşa nasıl katılabilirdin ki?" Omuzlarını silkti. "Öleceğimi anladığım an tekrar buraya dönerdim."
Chaeyoung koluna girdi ve kaşlarını çattı. "Bir daha ölümden bahsedersen seni döverim." Jimin ona güldü ve kolunu omzuna attı. "Dövsene."
"Cidden bazen sinirlerimi çok bozuyorsunuz." dedim ve gözlerimi devirip yürümeye devam ettim. Onlarla evlerimiz çok yakındı. Bu yüzden kolayca arkadaş olmuştuk.
"Jungkook, sence gerçekten zamanda yolculuk var mıdır?" Chaeyoung'un sesiyle yürümeyi bıraktım ve ona doğru döndüm. Bana oldukça ciddi bir ifadeyle bakıyordu.
Omuzlarımı silktim. "Hiç sanmıyorum. Fantastik dünyada yaşamıyoruz." Önüme döndüm ve kendi kendime mırıldandım. "Öyle olsaydı annemle babamı barıştırırdım..."
Babam, bir bilim adamıydı ancak zaman makinesine ve paralel evrenlere olan inancı yüzünden işinden kovulmuştu.
Şimdi evimizde, bodrum kattaki labaratuvarda zaman makinesi yapmaya çalışıyordu. Annemde onunla bu yüzden ayrılmıştı işte... Takıntılıydı ve olmayacak şeylere inanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
time machine • liskook
FanfictionBir bilim adamı icat ettiği zaman makinesini oğlu üzerinde denerse neler olur? Not: Buradaki her şey, tamamen benim hayal ürünümdür. Ayrıca bu kurgu, BTS'in ON Mv'sinden ortaya çıkmıştır. Kurgu Tarihi; 29 Şubat 2020