"Kaybetmeyeceğim, demiştim. Onu kaybetmeyeceğimi söylemiştim!" - Jeon Jungkook
*****
Hoseok lisenin son yılında okula gelmişti. Popüler biriydi. Babası zengindi, kendisi yakışıklı ve yetenekliydi. Zorbalığa uğrayacak en son kişiydi.
Yine bir gün, Taehyung ve grubu Jimin'i köşeye sıkıştırıp orasını burasını morartırken Hoseok onları gördü. Daha öncesinde Jimin ile konuşmuştu. Jimin için Hoseok, konuştuğu tek kişiydi hatta. Ondan bir yaş büyüktü, karşılaşma ihtimalleri bile sıfırken nasıl olmuştu da konuşmuşlardı onu bile bilmiyordu gerçi...
Göz yumamadı Hoseok.
"Ne yapıyorsunuz siz? Bırakın çocuğu!" diye bağırdı. Taehyung elindeki şişi çekip Hoseok'a baktı. Gerçekten sinirli gözüküyordu. Gözlerini devirdi: "Eğer şimdi gidersen babana ağlayarak bizi ispiyonlamak zorunda kalmayacaksın."
Hoseok grubun içinden geçip Jimin'in yanına gitti ve onu kaldırdı. Koluna girip onu götüreceği sırada Taehyung onu tuttu: "Seni uyarıyorum Jung Hoseok."
Hoseok kolunu Taehyung'un elinde sıyırıp "Bir daha Jimin'e dokunmayın." dediğinde Taehyung Hoseok'un ayağına vurdu ve düşmesini sağladı. Arkadaşları sağdan soldan tekme attığında Jimin hızla onları ittirdi: "Durun! Yapmayın!"
Hoseok'u bir süre tekmeledikten sonra birkaç da yumruk attılar ve gittiler. Jimin kendisi yüzünden başı derde giren Hoseok'a ağlayarak baktı: "Özür dilerim! Özür dilerim! Özür dilerim!"
—————
Taehyung şimdi kimden bahsettiklerini anlamıştı: Park Jimin.
"Özür dilerim." dediğinde Yoongi kahkaha attı: "Özür dileyeceğin kişi biz değiliz."
Jungkook yere bakarak dinliyordu onları. Seokjin tekrar araya girdi: "Taehyung gerçekten pişman. Uzun zaman önce bıraktı bu işleri."
Namjoon, Seokjin'in dediklerini duymamazlıktan gelerek Jungkook'a baktı: "Sen iyi biriydin. Nasıl olur da Taehyung gibi biriyle aynı evde kalabilirsin?"
Jungkook gözlerini devirdi: "Taehyung yıllardır benim ev arkadaşım. Bir kere bile zorbalık ettiğini görmedim. Konu eğer cinsel yönelimse Jimin'den önce burada ben varım. Olayları yeni öğrendim ama ben bile bazı şeyleri şimdiden kavradım. Yıllardır bunu düşünmemeniz ne kadar yazık."
Yoongi ile Namjoon aynı anda "Neyi düşünmememiz?" dediklerinde Jungkook kafasını aşağı yukarı salladı: "İstemeyerek zorba olduğunu. Yaptıkları asla doğru bir şey değildi ve ben de asla bu konuda onu affetmeyeceğim ama size şunu söyleyebilirim: Benim yıllardır tanıdığım Kim Taehyung asla sizin anlattığınız Kim Taehyung'la uyuşmuyor. Buradan bile onum ne kadar pişman olduğunu ve tamamen değiştiğini anlayabiliyorum."
Taehyung'un gözleri parladı. O kadar sevinmişti ki! Jungkook tebessüm etti: "Amacım onun suçsuz olduğunu göstermek falan değil. Dediğim gibi, o suçlu ama kendini düzeltti. Geçmişte olup biten bir şey bu ve düzeltilemez. O yüzden affedilir bir şey de değil ama geçmişteki ergen Taehyung'a kızıp şu anki Taehyung'a tepki vermek de doğru bir şey değil."
Uzun süren tartışmanın sonunda Yoongi ve Namjoon bir parça hak verip bir şey demeden gitmişlerdi. Hoş, çekip gitmeleri hiç kimsenin umrunda değildi. Sonuçta Jungkook Taehyung'a anlayış göstermişti ve önemli olan da buydu.
Birbirlerine sarıldılar. Aralarındaki gerginlik sonunda bitmişti. Seokjin onlara gülümseyerek baktığı sırada birden durdu: "Yersiz bir soru olacak ama... Senin şu hoşlandığın diğer çocuk ne oldu?"
Jungkook omuz silkti: "Hayatımda görebileceğim en mükemmel erkekle tanıştım ben. Ve onu kaybetmeyeceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hurts like hell ❦ jikook
FanficEğildi, sevgilisinin dudağına uzun bir öpücük kondurdu, elini tuttu: "I loved and I loved and I lost you." "I loved and I loved and I lost you." "I loved and I loved and I lost you." "I loved and I loved and I lost you." "And it hurts like hell." "Y...