"Buna inanamıyorum. Wooyoung benden yardım istiyor."
San güldü.
Wooyoung ise ağlıyordu."San, orduyu dağıtacağım. Sizi öldürmeyeceğiz. Anlaşma yapabiliriz. Lütfen beni eski hâlime geri çevir."
"Wooyoung sanırım anlamıyorsun. Bunu yapmak mümkün değil. Bunu çok önceden söylemeliydin. Bizim gibi olunca mı aklına geldi? Üzülerek söylüyorum ki bu daha başlangıç. Daha çok üzüleceksin."
"Lütfen kes şunu. Bu şekilde nasıl saraya dönmemi bekliyorsun?! Ne yapacağım ben şimdi söyle bana!
Wooyoung ağlayarak konuşuyordu. San birden Wooyoung'a yaklaştı ve Wooyoung'un gözyaşlarını elleriyle sildi.
"Oraya gitmeyeceksin Wooyoung"
"Nereye gideceğim peki?! Ne yapabilirim?!!"
"Burada benimle kalacaksın."
"Ne? Ne diyorsun sen?! Saçmalamayı kes."
"Neden olmasın ki? Sana benden başka kimse yardım edemez Wooyoung. İstesen de gitmene izin vermeyeceğim"
Wooyoung neredeyse bayılıyordu ki San onu tuttu.
"San çok açım. Sanırım ölüyorum"
"Bekle burada hemen döneceğim."
San, mutfağa doğru gitti ve elinde bir bardak içecek ile geri döndü
"Al bunu iç."
Wooyoung ne olduğuna bile bakmadan alıp içti.
"Tadını beğendin mi Wooyoung?"
"Evet hangi şarap bu? Çok güzelmiş. Beni kendime getirdi."
San Wooyoung'un dediklerinden sonra kahkahasını tutamadı
"Wooyoung o şarap değildi."
"Öyle mi neydi o zaman? Vişne suyuna benzemiyordu."
"Vampirler ne içer Wooyoung?"
"Bir dakika! O kan mıydı?!! Seni öldüreceğim San!"
Wooyoung San'a bir yumruk attı.
San sinirlenmesi gerekirken gülüyordu."Onu içmesen ölecektin ve ben ölmeni pek istemiyorum Wooyoung."
San gülümsedi
"Benden ne istiyorsun San?! Sizi öldürmek istediğimiz için intikam almak mı istiyorsun?! Lütfen kes şunu!"
"Dediklerin doğru. Ama Wooyoung hepsinden çok başka bir şey istiyorum."
"Ne istiyorsun?!"
"Seni istiyorum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampire - Woosan
Fanfiction"Pişmanlığın seni bitirecek Wooyoung. Kendi kendini bitireceksin ve sana kimse yardım etmeyecek." San kazanabilecek mi?